Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Erdoğan’ın istediği bakanların vermediği destek

BAKANLAR Kurulu toplantıları tutanaklarla tarihe geçer; ancak bu gelenek nedense Ecevit hükümetleri döneminde kaldırıldı.

Abdullah Gül’le birlikte bu tarihi hatadan dönüldü.

Tayyip Erdoğan ise sistemi aynen korudu; ancak bir yenilik yaptı.

Kurulda özel bölüm oluşturuldu; bürokratların alınmadığı, çoklukla parti işlerinin konuşulduğu bu bölümde tutanak tutulmasına son verildi.

Erdoğan’ın belirlediği "özel gündem"i görüşen kuruldan ilginç bir toplantıyı, ancak ulaşabildiğim bilgiler çerçevesinde aktarmaya çalışacağım.

DİŞLİ’YE NEDEN DESTEK YOK

Toplantı Şaban Dişli tartışmasının gündemde olduğu günlerde gerçekleşti.

Erdoğan, özel gündemin bu bölümünü, bakan arkadaşlarının Dişli’ye neden sahip çıkmadıklarını sorarak açtı.

Kurulda söz, Başbakan’a en yakın oturan bakandan başlanarak alınır.

Sıra hukukçu bir bakana geldiğinde ilk farklı ses çıktı.

Bakan, doğrusu, kabine arkadaşlarının çoğunun da beklemediği bir cesaretle, Başbakan’a, "Ben destek vermekten yana değilim" dedi.

Bu bakan, gerekçesini ise şöyle açıkladı:

"Sayın Başbakanım, bir hukukçu gözüyle de dosyaya baktım. Gördüğüm kadarıyla dosyada, Sayın Şaban Dişli’yi savunmamızı zayıflatacak unsurlar var. Arkadaşımızın buradaki sorumluluğu pek rahat açıklanabilir gibi değil."

Başbakan bu yanıtı bekliyor muydu, beklemiyor muydu emin değiliz; ama ardından bir başka hukukçu bakanın çıkışı geldi:

"Sayın Başbakanım, benim de bu dosyayla ilgili ciddi şüphelerim var. Öncelikle bu bir milyon YTL konusundaki açıklama yeterli değil. Sayın Dişli, bu parayı ne karşılığı vermiş; hangi amaçla kullanılacak, ne zaman ödenecek, nasıl ödenecek gibi sorular muğlak kalıyor. Net olmayan durumlar var."

GÜVEN VERMEDİ


Erdoğan da aldığı bu yanıtlar üzerine ilk bakışını değiştirdiği izlenimi vermeye başladı; çünkü arkadaşlarının açıklamalarına karşı görüş sarf etme gereği duymadı, söylenenleri saygıyla dinlediğini gösterdi.

Bir başka hukukçu bakan da aynı çerçevede konuşurken, hukukçu olmayan bakanlar da arkadaşlarına, farklı gerekçelerle katıldılar.

Çok şey söylediler bu bakanlar da.

Şaban Dişli’nin, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile birlikte düzenlediği basın toplantısını yerden yere vuranlar dahi çıktı.

Basın toplantısına hazırlıksız çıkıldığını söylediler.

Sanki iddialar hafife alınmış havası verildiğini belirttiler.

"Arkadaşımızın kılık kıyafeti bile kendisine güven duymadığının göstergesi gibiydi. Bunun için bir uzmandan hiç mi bilgi alınmazdı" dediler.

Dişli’nin basın toplantısında belgeleri dağıtmaktansa, yanında alıp götürmesi de eleştiri kervanına eklendi.

Sonrası malum, Başbakan’ın, "Niye savunmuyorsunuz" dediği Dişli gitti.

Ancak, Başbakan’ın, yakın çevresi söz konusu olduğunda yolsuzluk iddialarına nasıl baktığı; yakınındaki başka birileri gerçeği ortaya koyunca da geri adım atmaktan çekinmediği, tutanak olmasa da tarihe böyle geçti.

Peki, Başbakan özel bölümde Deniz Feneri konusunu açtı mı acaba?
Yazarın Tüm Yazıları