Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Erdoğan çok ama çok sinirli

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türk Ceza Kanunu Tasarısı (TCK) ile ilgili performansı AKP içinde de liderlik yetilerini tartışmaya açtı.AKP'liler ilk kez Erdoğan'ın tutumunu anlamakta "güçlük çekiyorlar". "Güçlük çekmek", Erdoğan'ın hatasının nazik ifadesinden öte bir şey değil. Şimdi AKP kurmayları, Erdoğan'a geri dönüş zemini hazırlamaya çalışıyorlar. "TCK'nın AB ile 'son şart' pazarlığı olacak", "Ruhban Okulu'na karşı koz tutulacak" gibi gerekçeler de bu zemin hazırlığı için. Yoksa, Brüksel'den yeni dönen Türk heyetine, ne Ruhban Okulu konusu soruldu ne de yeni şartlardan söz edildi; sadece güzel mesajlar verildi. CEMAATLERİN ASIL MESAJIZina konusunu hálá şahsi sorunu olmaktan öteye geçiremeyen Erdoğan, bütün ısrarına rağmen, cemaatlerle AKP'nin tamamını yanına çekmeyi de başaramadı. Çünkü, bu iki kesimin de derdi TCK'ya zina suçu koymak değildi. Sanılanın aksine; cemaatler, Erdoğan'a, zina değil, "TCK eski 163'ü yeniden diriltiyor. Bunu yapmak size nasıl yakışır mı?" mesajı gönderdi.Erdoğan, mesajın haklılığına ikna oldu; ama zinada kendini bağlamıştı. Bir fatura çıkarması gerekiyordu; onu da "Bu detayları nasıl atladılar" diye Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başta olmak üzere siyasi kadrolara kesmeyi uygun gördü. Kimse, Gül ile Çiçek'in safdışı edilmesini beklememeli; ama ortada bir kırgınlık olduğu da gerçek.Ancak Erdoğan'ın, kendisine destek bir yana, "Zinaya ceza uygulanması yanlış olur" diyen başta Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu olmak üzere bazı bakanları dikkatle not etmiş olmalı. Çünkü Erdoğan, "zina yalnızlığı" için üzgün, kırgın ve çok sinirli. Bu ruh haliyle siyasi kadroları değil; danışman kadrolarını dinlemeyi yeğleyen Erdoğan, yol haritasını öyle çizdi ki, hem kendisini daha yalnızlaştırdı, hem de hatalarını iyi bir fırsat olarak değerlendiren CHP'ye ve Deniz Baykal'a çıkış için zemin hazırladı. 'BURASI AVRUPA' DESEYDİ Erdoğan'ın kırgınlığını atması, kendisine sorunun çözümü için uygun zemin yaratmaya çalışan parti yönetimini de rahatlatacak gibi. Aksi takdirde, Erdoğan'ın yeni çıkışlar yapması sürpriz olmayabilir. Bunu da şu örnekten dolayı ileri sürüyoruz: TCK'yı Adalet Komisyonu'na geri çekme kararı sonrası, AKP'nin etkin isimlerinden biri Erdoğan'a giderek, "Avrupa'nın da tepkisi beklenenin ötesine geçti; onları yumuşatacak bir şeyler söylemeli" önerisinde bulundu. Erdoğan, öyle sinirliydi ki, bunları hiç duymamış gibi, birkaç dakika sonra, Türkiye'ye destek veren AB diplomatlar üzerinde büyük şok yaratan "Burası Türkiye; biz Türküz" çıkışını gerçekleştirdi. Erdoğan'la ilgili ilk kez kuşkucu ifadeler kullanan bu diplomatlardan birinin bize söylediği şu sözler de bunu ortaya koyuyor: "Erdoğan'ın bu açıklaması bizim için TCK'dan daha büyük hayal kırıklığı oldu. Çünkü, biz artık Erdoğan'dan 'Burası Avrupa' demesini bekliyorduk." Bu hayal kırıklığını yaşayan diplomatlar, Brüksel'de de Erdoğan'a, "Burası Avrupa" anımsatması yapılacağı kanısındalar.
Yazarın Tüm Yazıları