Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

‘Dağa çıkarım’a eleştirinin nedeni

BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç’ın, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın yaşadığı ağır işkencelere atıfla, “Ben de aklıma gelse dağa çıkardım” dediği ve lise yıllarında dindar olduğunu söylediği Öcalan’ı masumlaştırdığı gerekçesiyle AKP içinde epey eleştiri alacağını perşembe günü yazmıştım.

Haberin Devamı

Bu görünen köye rağmen Arınç, sözlerini hemen düzeltmek yerine yine, Başbakan Erdoğan’ın “Dağa çıkış sözü yanlış” demesine kadar bekledi.

Erdoğan’a, ‘lisedeki dindar Öcalan’ sözü de sorulsaydı, eminim aynı eleştiri gelirdi, ama o eleştiri de bakın hangi kanaldan yapıldı ve neden?

GÜVENLİK GÜÇLERİNE YENİ OLANAKLAR

ASLINDA Arınç’ın AKP içindeki ‘doğruyu söyleyen abi’ konumu epeydir zedelenmekte, ama bu son olay bardağı taşırdı.

Çünkü, iktidarın Kürt sorununa yeni yaklaşımında en önemli argümanı propaganda üstünlüğünü yakalamak, böylece halkın desteğini çekerek dağa çıkışları önlemek, Kandil’i en marjinal noktaya itmektir.

Bu makul yolun hedefi ise terörle daha etkili mücadele ederek PKK’yı silah bıraktırmaya zorlamaktır.

Zaten yeni yaklaşımın diğer önemli halkası da, “Nihai hedefi silah bırakmak olmayan hiçbir müzakere olmaz” anlayışıdır.

Bu noktada parantez açıp, “Önümüzdeki süreçte güvenlik güçlerine, kural ve sınırları çok özenle çizilmiş, hareket alanını genişleten yeni yetkiler verilebilir” demek sürpriz görülmesin.

Çünkü, 10 yılın deneyimi gösterdi ki bu alandaki tüm yetkisinin valilere bırakılması, özellikle kırsalda güvenlik zafiyeti yarattı.

Bu da PKK’ya, ülke içinde çok sayıda kamp kurma olanağı sağladı.

Şimdilerde bu kampların yok edilmesi için yoğun çaba harcanıyor.

Bu çabalar PKK’ya önemli darbeler de indirdiği için tekrar aynı yanlışlara düşülmemesi amacıyla güvenlik güçlerine hareketlilik kazandırılacak.

Haberin Devamı

AKDOĞAN’IN UYARISI

İŞTE bu süreç yaşanırken, ‘hükümet sözcüsü’ sıfatı taşıyan Arınç’ın, amaç çok masum olsa da ‘dağı özendirici’ laflar etmesi yeni anlayışa darbe sayıldı.

Çünkü PKK’nın eline, “Bakın, dağa çıkışımızın haklılığını hükümet sözcüsü de kabul etti” kozu verildiğini kimse görmezden gelemiyor.

Öcalan’ın lise yılları söylemi de aynı bağlamda görülüyor, gerekçem de şu:

‘Dağa çıkma’ sözüne ilk eleştiri Erdoğan’dan önce, Başdanışmanı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’dan geldi.

Kürt sorunu dendiğinde anımsanan ilk isimlerden olan Akdoğan, cuma günkü yazısında, hem o sözleri nazik bir tonda eleştirdi hem de, “Öcalan’a ev hapsi dahi kesinlikle yok” diye noktayı koydu.

Kandil ve BDP’yi zaman zaman, “Hatalarınızla Öcalan’ı İmralı’ya gömüyorsunuz” diye eleştiren birinin, güncel olmayan ‘ev hapsine’ atfı, “Kimse Öcalan’ı halk nezdinde masumlaştırmaya kalkmasın” mesajı değil de nedir?

AKP iktidarı Kürt sorununda çok hassas bir denge tutturmak istiyor, haklı da.

Haberin Devamı

Dokunulmazlıklara bodoslama girilip, sonra fren yapılması da bundan.

O frene, BDP’lilerin yanına, AKP ve CHP’den ekleme yapılır, diye basıldı.

Ama, bu konuda da daha ileri adımlar atılması sürpriz sayılmasın.

Çünkü, BDP’lilerin yanına kaç dosya konursa konsun, başta Kürt seçmende olmak üzere, “Hedef BDP’li vekiller” algısının pek değişmeyeceği görülüyor. 

Yazarın Tüm Yazıları