Paylaş
Vicdan yaralayan, adaletsizlik üreten bu bakışın, özellikle son 10 yılda zirve yaptığına, bunun temel nedeninin de siyaset kurumu olduğuna dair kim kuşku duyar, itiraz eder bilemiyorum. Yalnız, sadece yolsuzluk operasyonu değil, Hakan Şükür’ün istifası ile belediye başkan adayları tartışmasına bakmak dahi bize yeterince fikir veriyor.
ŞU VEKİLLERİN İSTİFA SORUNU
Milletvekili istifası/transferi konusunda çok laf ettim.
En son, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, CHP’den istifa edip 19 Mart’ta AKP’ye geçince konuyu yeniden ele alıp, “Çok yanlış” dedim.
Keşke o gün de Başbakan Erdoğan, Fırat’ın elinden tutup grup toplantısına gideceğine, “TBMM’den de istifa et kardeşim” çıkışı yapabilse, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de “Liderin talimatına göre hareket etmeyen bize gelmesin” diyebilseydi.
CHP’nin sağdan belediye başkan adayları göstermesinde de durum aynı.
Söylenenlere baktığımızda 12 yıldır, en sağdan en sola, oy getiren her kim varsa “AKP gelsin, hiç gitmesin” ittifakına katılabilir, ‘ne istedilerse verilebilir’ anlayışıyla en yüksek makamlara çıkabilir, bunların tümü meşrudur, ilkelidir!
Amma, “Bu kafayla 50 yıl seçim kazanamadı, 50 yıl daha kazanamaz” diye eleştirilen CHP, ‘AKP gitsin’ ittifakı ararsa meşruiyet yoktur, ilkesizliktir!
Örneğin Ankara’da, AKP’nin de teklifte bulunduğu Mansur Yavaş, onu reddedip CHP adayı olursa hem yakışır değil hem de CHP tabanından oy alamaz!
Koca bakanların küçük illere yollanması ile Yavaş’ın adaylığı arasında ne fark var anlamıyorum; ama belediyeciliği ve kavgadan uzak duruşuyla Yavaş’ın, ta 2009’da CHP tabanından ciddi oy aldığını anımsatırım.
Ayrıca, sadece CHP tabanı değil, sağdan sola geniş bir yelpazede Ankaralılar, kavgacı tanınan Melih Gökçek ile Mansur Yavaş arasında bir tercih yapacak.
CHP YILDIZ ÇIKARAMADIKÇA
Tabii ki CHP kendi içinde, sağdan gelen adaylar konusunu mutlak irdelemeli.
CHP, geçmiş 20 yılda yıldız isim yaratma becerisini kaybettiğini görmeli.
Örneğin, Kadıköy gibi Şişli’yi ikiye katlayan bir ilçenin belediye başkanı aynı süredeki görevine rağmen neden Mustafa Sarıgül kadar öne çıkamadı; Çankaya belediye başkanları, onca yıldır neden anakent adaylığına yükselemedi?
Tablo bu olunca CHP yönetimi, daha baştan “Bu kez kazanma odaklı, en çok oy getirecek adaylar bulunacak, gerekirse ta Fizan’a gidilecek” kararını aldı.
Konuyu CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da sordum.
Bu kararın gereğini yaptıklarını belirterek, “Bilinsin ki yaşanan süreç, iki partinin iktidar mücadelesi değil, cumhuriyet-laiklik-sosyal hukuk devleti-özgürlük-demokrasi merkezli bir rejim sorunudur” dedi.
Taşlar yerinden oynadığı için toplumun büyük bir kesiminde gelecek kaygısı oluştuğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu sözlerini şu kararlılıkla bitirdi:
“Halkın bize verdiği görev, ülkenin geleceğinden sorumlu olmaktır. Bu da paydayı büyüterek olur. Hayır; ben partimizi sağa değil, halka açıyorum. Bu paydada herkesi CHP çatısı altına bekliyorum. Tabanımızın talebinin bu olduğunu da partili-partisiz herkes bilsin.”
Paylaş