Paylaş
Böylece, resmi törenler, ikili temaslar için Çankaya Köşkü’ne çıkan Kılıçdaroğlu ve CHP adına bir anlamsız algı daha ortadan kalktı. Kılıçdaroğlu için hiçbir zaman söz konusu olmayacak, “Hayrünnisa Hanım’la aynı kareye girmek, elini sıkmak istemiyor” tezi de son buldu.
CHP’yi eski dönem reflekslerinden uzaklaştıran Kılıçdaroğlu’nun bu adımının bir ilki oluşturmadığı ortada.
Cumhurbaşkanı Gül’ün de işaret ettiği gibi, üniversiteler ve kamuda başörtüsü serbestisi bunun açık göstergeleri oldu.
CHP’NİN ÖNCÜLÜK GÖREVİ
Bu durum, bazı küçük itirazlar dışında, CHP’de sorun oluşturmamalı; aksine konu hak ve özgürlük temelinde doğru bir noktaya oturtulmalı.
CHP, Türkiye’de hâlâ çok geride olan kadın haklarını genişletecek, istihdamını artıracak, siyasetin, dini alanda kadın üzerinden hareket etmesinin, şov yapmasının zeminini ortadan kaldıracak her ilerlemeye öncülük etmeli.
AKP’li 4 milletvekilinin TBMM’ye türbanlı katılımı da böyle görülmeli.
CHP bu vekillerin Meclis’e türbanlı katılımını değil, o kadınların bu eylemlerinin altında bir siyasi gösterinin yatıp yatmadığını halka anlatmalı. İşte bu noktada da CHP için yeterince malzeme var görünüyor.
Bunlar neler denecek olursa, öncelikle Kılıçdaroğlu’nun pek çok beyanına karşın AKP’nin, 2011 seçimlerinde türbanlı aday çıkarmadığı bir gerçek.
Öyle ki, eğilim yoklamalarında ön sıralarda çıkan kadın adaylar dahi türbanlı oldukları için elendiği yönünde ciddi izlenimler var.
Bunu geride bırakarak 4 kadın milletvekilinden ikisinin hacca gitmeden bir süre önce Anadolu Ajansı’na, “Meclis’e, seçildiğimiz günkü gibi devam edeceğiz” şeklinde iddialı açıklama yaptıklarını da kayda geçirelim.
SİYASİ GÖSTERİYE DÖNÜŞTÜRME
Bu süreçte iktidar çevreleri bir türbanlı milletvekili tartışması yarattı. Bazı AKP yöneticilerinin bu yolda önemli çabalar sergilediği de kulis bilgisi.
Sonuçta 4 milletvekili hac sonrası örtünme kararlarını açıkladı.
Burada da ilginç bir rastlantı var; bu vekiller hac dönüşü hem Meclis çalışmalarına katılmadı hem de bölgelerinde günlerce kamuoyu önüne çıkmadılar.
Vekillerin 29 Ekim’i takiben Meclis’e gelecekleri de sonradan duyuldu.
Daha başka ayrıntıları da sıralamak mümkün; ancak bu kadarı dahi ortada siyasi bir gösteri, önceden tasarlanmış bir proje olduğu iddialarını gündeme getirdi. Bunun, AKP içinde ve AKP tabanında bir yankısı olduğu kesin.
O yankının hangi yöne evrileceğinde CHP’nin tutumu önemlidir.
Siyasi alanda, yıllardır türban takan kadınları bir anda geri koyan bu tavrı CHP, ‘türban karşıtlığı’ üzerinden değil siyasi tutum açısından eleştirmeli.
Türban tartışmasını geride bırakıp, her türlü ayrımcılığa savaş açmalı.
Başı açık kadınlara yönelecek olası baskıları, ötekileştirmeyi yok edecek formüller önermeli, kararlı tutumlar sergilemeli.
Çünkü, neyin dekolte olduğuna karar veren, banklarda yan yana oturan gençlere eleştiri yönelten, vapurdan inen kadınların kıyafetinde sorun gören iktidar temsilcilerinin varlığı pek çok kötü örneğe delalet sayılabilir.
Paylaş