Paylaş
Suikastın gizemi, törenlerde provokasyona başvurma tedirginliği yarattı.
Ancak iktidar ve BDP yönetiminde, bu tür bir tezgâhı boşuna çıkarma kararlığı gördüm.
Hatta BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, şu sert tepkiyi verdi:
“Provokasyon ihtimali nereden çıkıyor? Hükümet bir şey biliyorsa hem tedbir almalı hem de bizi uyarmalı. Keşke hükümet, ‘Cenaze törenleri barış sürecine desteğe dönüşürse seviniriz’ demekle yetinseydi; böyle de olacak.”
BU KEZ CİDDİ HASSASİYET VAR
Sadece Demirtaş değil, konuştuğum her BDP’li, kendilerine düşen tüm önlemleri aldıklarını, hükümet ve güvenlik güçlerinde de önceki dönemlere oranla bir hassasiyet gördüklerini vurgulayıp şu değerlendirmeyi yaptılar:
“Diyarbakır halkı çok bilinçli. Barış sürecinde provokasyonlar olabileceğini önceki denemelerde gördü. Bu suikastı yapanların amacı barış sürecini zora sokmaksa, bu halk artık buna izin vermiyor, aksine sürece büyük destek verip büyük duyarlılık gösteriyor.”
Suikastlarla ‘Barış sürecini kesin’ emri vermek isteyen güçlerin halkta böyle bir duyguyu hiç yaratamadığını savunan Demirtaş, tek arzularının görkemli bir cenaze töreni düzenlemek olduğunu gizlemiyor.
Çünkü, Demirtaş dahil BDP’lilerde şöyle bir ortak görüş oluşmuş:
“Bu cinayeti işleyenler sonuçları kendi amaçları için kullanmak istediler, ama sonucu barış sürecini destekleyenlerin lehine çevirdik.”
Sözlere baktığımızda taraflar bu kez gereken özene fazlasıyla sahip.
Bazı AKP’lilerle BDP’lilerin, vali konusunda bazı çekinceleri olsa da törenin olgunluk içinde geçeceğine inanç yüksek.
BDP’NİN SAMİMİYET GÖSTERİSİ
Bu çerçevede örneğin polisin, güvenlik önlemlerini ODTÜ’deki gibi abartılı bir gösterişe çevirmemesine dikkat çekiliyor.
Öte yandan BDP’nin, topluluğu yönlendirme gücüne kesin gözüyle bakılıyor.
O nedenle, BDP’den her tür taşkınlığın önüne geçme iradesi bekleniyor.
Haksız bir beklenti değil, çünkü, “Suikast barış arzusu ve iradesi içinde olanların elini güçlendirdi” değerlendirmesi de BDP çevrelerine ait.
BDP’de bugünkü cenaze törenlerini, ‘barış sürecine inançlarının samimiyet göstergesi’ yapma arzu ve isteği de çok net.
Çünkü, sonrasında da çıkıp şunu deme hakkını yakalayacaklar:
“Biz samimiyetimizi ortaya koyduk, şimdi sıra hükümette. İlk adım da eşbaşkanların Öcalan ile görüşmesini en kısa zamanda sağlamaktır.”
LAÇİNER’E ARKADAŞ UYARISI: 18 Mart Üniversitesi Rektörü Sedat Laçiner’in bazı sözleri Alevilerin tepkisini çekti. O sözleri ta o gün dikkatle okudum. Niyeti hiç algılandığı gibi değil. Kim ki kendisini tehdit etmiş, ki keşke açıklasa, şiddetle kınamalıyız. Ama eski bir arkadaşı olarak 2 uyarı yapayım. 1- İfade tarzın yanlış ve eksik arkadaşım. 2- 35 bin öğrencinin rektörünün köşe yazarlığına, o kadar TV programına ayıracak vakti olamaz. Ve bilesin ki duyumlarım yanlış değilse Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bundan rahatsız.
Paylaş