Paylaş
Bunların hiçbirinin yaşanmadığı, düzen ve disiplinin işlediği kongreleri de yakında göreceğiz, ama hangi tür kongrelerin ülke ve demokrasi için daha iyi olduğu kişilerin baktığı yere göre değişir.
CHP kurultayı eleştirilirken 34 delegenin kürsüye çıkıp sert sözlerle parti yönetimini eleştirdiğini, listeler havalarda uçuşsa da ileride daha iyi sonuçlar verecek çarşaf listenin güzel bir örneği yaşandığını görmek lazım.
Hem Kılıçdaroğlu, anahtar listesini Parti Meclisi üye sayısının neredeyse iki katı düzeyinde tuttu, hem de sayısız anahtar liste yapıldı.
Delege tüm bunlara bakarak, öyle titiz bir seçim yaptı ki Kılıçdaroğlu’nun seçilmesini çok istediği bazı isimler dahi liste dışı kaldı, hiçbir anahtar liste kazanmadı dense yeridir, yani.
BELEDİYE HAREKETİ
CHP, eleştirilere rağmen çarşaf liste uygulamasını kararlılıkla sürdürebilmeli.
Kılıçdaroğlu da delegenin verdiği mesaja uygun, başarıya odaklanan, birbiri ile çekişen değil, birbirinin eksiğini dolduran, birbirini tamamlayan, pas verip alarak gol atan bir MYK ile halkın karşısına çıkmalı.
Delege kendisine büyük güven duyduğunu gösterdiğine göre Kılıçdaroğlu’nun da yeni MYK’sını, parti içi dengelere göre değil, Türkiye dengelerine ve sorunlarına göre oluşturması beklenmeli.
Oluşacak bu takımın hemen işe koyulması ve iki hedefe yoğunlaşması şart.
Birincisi yerel seçimler, ki bu konuda şu hazırlıklar olduğunu biliyorum:
- Kasım ayında “CHP belediyeleri hizmet fuarı” açılacak. 7 bin metrekarenin yarısında model örneklerle, yarısında da teknolojik ortamda proje tanıtımı yapılacak ve bu fuar seçime kadar kent kent dolaşacak.
- Her 3 ayda bir hizmet ve belediye algısına yönelik, 100 merkezde (60’ı CHP belediyeleri, 40 diğerleri) anket yapılacak.
Tüm başkanların performans kriteri çıkarılacak, hangi düzeyde olursa olsun seçime, eğitim almamış tek bir aday sokulmayacak.
Çoğu CHP’li başkan ile il/ilçe başkanları arasında sorun var, bu isimler 2 ayda bir birlikte toplantıya çağrılıp giderilmedik sorun bırakılmayacak.
SEÇİM ÖNCESİ YENİ PROGRAM
İkinci hedef yeni programdır ve o da yerel seçimden ayrı düşünülemez.
Yeni MYK’da da görev almasına kesin gözüyle bakılan Sencer Ayata’nın başladığı işi en geç bir yılda tamamlaması beklenebilir.
Türkiye’nin gelecek 10 yılını hedefleyecek bu programın, tüm il ve ilçe örgütlerinin katılımıyla yazılması planlanıyor.
Kurultayda altı okun ‘devrimcilik’ ilkesini epey ileri uzatmış olan CHP’nin, programda, bunun yanı sıra değişim ve yenileşme konusundaki kararlılığını göstereceğini düşünmek de abartı olmasa gerek.
Sol, demokrat ve cumhuriyetçi temellerde yükselmesi beklenen programın, söylendiği gibi umut vaat eden, kendi içinde ideolojik bütünlük içeren, tutarlı bir duruş sergiler şekilde yazılması halinde CHP pek çok eksiğini gidermiş olur.
CHP yönetimi tüm bunları iki yılda tamamlamak durumunda, çünkü ‘Başarı dışında mazeretiniz kalmadı’ diyen delegenin verdiği mesaj da budur.
O delege bu hedeflere uygun bir PM seçimi de yaptı, Kılıçdaroğlu’ndan beklenti de bu PM içinden halkın gözüne girecek bir güçlü MYK çıkarmasıdır.
Paylaş