Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Bu kez ’Yes CHP can’

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Denizli ve Aydın’a yaptığı seçim gezilerini izlemiş, ardından "Aydın’da CHP adayı Özlem Çerçioğlu iyi bir rüzgár yakalamış, seçimi sürüklüyor" diye yazmıştım.

O gezi dönüşü Baykal, hem siyasette kadın konusundaki özenimi hem de Çerçioğlu ile arkadaşlığımızı bildiğinden, "Özlem; seçimi kazan, geleceğim ilk yerlerden biri Aydın olacak" demiş, gülerek, "Tabii, Şükrü’yü de getirmemiz şart" ilavesini yapmıştı.

Perşembe günü Özel Kalem Müdürü Nilgün Şahin arayıp, "Deniz Bey yarın Aydın’a gidiyor, sizi de davet ediyor" deyince severek kabul ettim.

Çok da iyi oldu; CHP’de olası gelişmeler üzerine yeni gözlemlerde bulundum; çünkü Baykal, sürpriz yapıp ekibe Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eklemişti.

RÜZGÁRI PARTİYE GÖSTERDİ

Baykal’ın bu tutumunu çok iyi okumak gerek.

Bence Baykal, ertesi günkü milletvekilleri ile il ve belediye başkanlarının katılacağı toplantı öncesi partisine önemli bir mesaj verdi.

Baykal, Kılıçdaroğlu’nu sadece ekibe katmakla yetinmedi; geri planda tutmadı, "assolist gibi" en son takdim edip mikrofonu kendisine uzattı.

Takdimlere diğer arkadaşlarından başlayınca, birkaç yerde kalabalıktan, "Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu" sesleri yükseldiğinde, "Sabredin, sabredin azıcık" demesini de anlamlı bir rastlantı olarak görebiliriz.

Kılıçdaroğlu’nu her takdimde alkışın tonu yükseldi, sloganlar atıldı.

Dikkat ettim; Baykal’ın takdimlerinde partili çemberin dışındaki kalabalıklar tarafından alkışlanan tek isim Kılıçdaroğlu oldu.

Aydın, Kılıçdaroğlu rüzgarının Türkiye çapında olduğunu ortaya koydu.

Benim için bu sürpriz değildi ve tahminim Baykal da bunu öngörmüş, bekliyordu; ancak bu manzarayı bütün CHP’nin de açıkça görmesini istiyordu.

Bunu Baykal’ın, parti içinde, Kılıçdaroğlu konusunda ayak direyenlere mesajı; parti dışında ise bazı çevrelere "Benim bu konuda bir çekincem yok. Kavga da yok, birlikte çalışacağız" seslenişi olarak okumak da çok olası.

KADIN BAŞARISI

Koçarlı’da Baykal’ı, CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ile birlikte, kalabalığın gerisinde, midye dolma satan bir gencin yanından izledik.

Bu genç, Baykal’ın konuşması ve takdimler boyunca hiç ağzını açmadı.

Ama Baykal Kılıçdaroğlu’nu takdim edince, kendi kendine konuşur gibi, "Bu adamı görmek isterdim" deyince, "Neden?" diye sordum, "Sevdik" dedi.

Bunun üzerine Nalbantoğlu’na, "Ne dersiniz, CHP bu gencin mesajını alacak mı?" diye sordum; yanıt, "Mesajı sadece biz değil, tüm Türkiye aldı" oldu.

Aydın’da CHP açısından kadın gerçeği de bütün netliğiyle göründü.

Çerçioğlu, sadece Aydın merkezinde değil, gidilen ilçelerde de herkesten yoğun sevgi, saygı gördü; kadın ve gençlerin özel ilgisini topladı.

22 Temmuz öncesi önseçimden de açık ara önde çıkabilen bir siyasetçi olarak Çerçioğlu, erkek egemen siyasette kadın başarısının simgesi oluyor.

Çerçioğlu, ertesi gün genel merkezdeki toplantıda başkanlık divanında oturunca, CHP Kılıçdaroğlu gibi kadın gerçeğini de gördü, diye düşündüm.

Sanki bu kez CHP için, "Yes, it can" (Yapabilir) diyebiliriz.

Yine de "bekleyelim" diyenimiz çok; ama CHP’nin beklememesi gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları