BAŞBAKANLIK internet sitesinde Etik Kurulu’nun görev tanımı şöyle:"Kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak veya yaptırmak; kamuoyuna yansıyan olumsuzlukların iyileştirilmesi ve kamu görevlilerine yönelik itibar ve güvenin artırılması için etik ilkelere uygun bir işleyişin sağlanması amacıyla ’ilke kararları’ almak."
Başbakanlık Etik Kurulu, geçen perşembe tüm kamu kurumlarının etik kurulu başkanlarını, 4 yıl aradan sonra, bir toplantıya çağırdı.
Toplantı yeri olarak Kızılcahamam’da, AKP’nin istişare toplantılarını yapmasıyla ünlenen Asya Termal Oteli seçildi ve aynı gün 17.30’da, 55 "etik önderle" Ankara’dan hareket eden iki otobüs bir saat sonra otele vardı.
Hemen tanışma kokteyline geçildi, sonra da dinlenmeye çekilindi.
7 SAATLİK TOPLANTI
Cuma günü sabah saat 9.15’te başlayan toplantıda, Prof.Dr. Kenan Gürsoy, etik kavramını; Prof.Dr.Faruk Gençkaya da kamu yönetiminde yolsuzluğun önlenmesi ve etik kültürü anlattı.
Sonra bazı etik kurul başkanları önerilerde bulundu.
"Yolsuzluk zaten suç, onlara mahkemeler bakıyor, ama biz ceza verebilmeliyiz" diyen de oldu, "ceza yerine ödül vermeyi" öneren de, "Asıl önemlisi medya etiğini düzeltmektir" diyen de.
Sonuçta medya konusunda, "Bu gücü yolsuzlukları önlemede nasıl daha etkin kullanabiliriz" tartışması yaşandı ve Prof. Gürsoy, "Medya, eğitim konusunda biz eğiticileri de aştı.Çünkü yapılanları topluma en iyi, en yaygın ve en kolay anlatma olanağına sahip" dedi.
Bunları detay konusunda biraz bilgi vermek için aktardım.
Derdim bu değil; sorun Etik Kurul’un bir saat mesafedeki bir yerde, kamu kaynaklarını kullanarak "günübirlik" bir toplantı yapması.
ANKARA’DA TRAFİK VAR
Konuyu Kurul Başkanı Prof.Dr.Bilal Eryılmaz ile de konuştum.
Eryılmaz, özetle şunları söyledi:
"Hem bir araya gelelim, dedik hem de çalışacağımız konular vardı.Komisyonlar bugüne kadar neler yaptı, yüz yüze değerlendirelim istedik.Bütçe görüşmeleri olduğundan, arkadaşlar Ankara’da akşam saat 22.00’ye kadar kurumlarında kalıyor.Bir saatte gittik; yorgunluk da vardı, hemen arkadaşlar istirahate çekildi.Ankara’da olamaz mıydı?Olurdu; gayet güzel de olabilirdi. Ama sabah trafiği de var, oraya gidip gelmek var.Bir de insanları motive etmek de gerek.Bir düşünceye kendini hazırlamada fayda var. Çok verimli bir çalışma yaptık.16.00’da bitti, 17.00’de de döndük.Şehir dışında ilk defa böyle bir toplantı yaptık.AB ayağı olan projeler de üretiyoruz, çok hızlı çalışmalıyız ve öyle de yapıyoruz. Aynı perşembe yolsuzlukla mücadele konusunda TÜBİTAK’ın Gebze biriminde eğitim alan arkadaşlarla buluştuk, konuştuk."
Eryılmaz, toplantı için ihale açtıklarını ve maliyetin 13-14 bin YTL kadar olduğunu da sözlerine ekledi.
Benim bilgilerime göre daha önce DPT’nin salonlarında yapılan toplantılara katılım hiç bu kadar eksiksiz olmamıştı.
Bunu da geçiyorum; ama yine de kamu kaynaklarını, hele hele bir etik kurulunun böyle kullanması baştaki görev tanımına uygun mu, değil mi?