Belediye muhalefetteyse yap operasyonu

CHP’li 4 belediyenin 3’üne operasyon yapıldı, 1’i ifadeye çağrıldı.

BDP’li Diyarbakır Belediye Başkanı çok soruşturma ve operasyon geçirdi. Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak ise AKP’den MHP’ye geçmesinin ardından hem koltuğunu kaybetti, hem de cezaevine düştü.

İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hakkında 394 yıl hapis cezası isteniyor.

ÇARPICI SORUŞTURMA İZİNLERİ�

ESKİŞEHİR’deki (CHP’li) operasyon çok yeni ve ilginç; eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın “Soruşturmaya gerek yok” dediği bir konuda başsavcı il dışındayken, başka illerden getirilen polislerle şafak vakti belediye basıldı.

Aynı şehirdeki polis duygusal davranır, hassasiyeti gösterilmiş olabilir!

AKP’deki büyükşehir belediyelerine ise her şey iyi gittiği için operasyon yok.

İl belediyelerine gelince; 36’sı AKP’de, 11’i CHP’de, 8’i MHP’de, 7’si BDP’de.

CHP’li 7, MHP ve BDP’lilerin ise tamamına operasyon düzenlendi.

AKP’li il belediyelerine yapılan operasyonları anımsayan var mı?

İlçe belediyelerinde de tablonun muhalefetin aleyhine daha fazla olumsuzluk içerdiğini söylemeye gerek kalmadı sanırım.

Tabii, ister istemez şöylesi ilginç kıyaslamalar yapılıyor:�

Ankara Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan ANFA A.Ş’de 2.500 güvenlik görevlisi çalışıyor; bu şirketi, tek bir yanlış yapmadığı için kutlamalı.

Oysa 12 güvenlik görevlisi çalışan CHP’li Adalar Belediyesi, aynı başarıyı göstermediği için güvenlik görevlisi alımı nedeniyle de operasyona uğradı!

Belediyelerle ilgili çok çarpıcı bir veri daha var.

Malum belediyelere soruşturma ve ardından gelecek olan operasyon için İçişleri Bakanlığı izni şart ve oradaki tablo da şu:

AKP’de 1.500 belediye var, 1.550 soruşturma izni verilmiş, yani bire bir...

CHP’nin belediye sayısı 531; soruşturma izni sayısı 1.100; yani bire iki...

SORUN SADECE OPERASYON DA DEĞİL�

ŞUNU da bilmeli ki, zamanın ruhuna uygun olarak soruşturmaların büyük bölümü isimsiz, imzasız mektup ve mailler üzerine yapılıyor.

Buna karşın, iktidar belediyelerinde açık ihbarların dahi soruşturma konusu edilmediği çok örnek bulunur.

Operasyonların itibarsızlaştırma algısı yarattığını yazmaya gerek yok; ama muhalefet belediyeleri için sorunlar burada bitmiyor.

Başka ciddi sorunlar da var, örneğin kentsel dönüşüm projeleri...

Bu projeler Bakanlar Kurulu’ndan geçiyor; İzmir’in projeleri tam 20 aydır beklerken Ankara ve İstanbul’un projeleri 15 günde çıktı.

Bir diğer örnek raylı sistemler; o projeler de DPT’den geçiyor.

AKP’li belediyelerin projeleri yıldırım hızıyla geçer, hatta işi de Ulaştırma Bakanlığı üstlenebilirken, diğerleri bekledikçe beklemek durumunda.

Bu tablonun sadece iktidar bağlantılı sorgulanamayacağı da ortada.

Çünkü, operasyonlara karar verenler sonuçta yargı insanları; bu durumda yargının, yolsuzluk söz konusu olduğunda iktidar ile muhalefet arasında ayrım yaptığını söylemek haksızlık olur mu?