ANKARA’da, ‘Yolsuzluklar önce kulaklara söylenir. Sonra bilgi akıtılır. En sonunda belgeler ortaya çıkar’ kuralı her zaman geçerli oldu. AKP döneminde de bu kural işliyor. Duyum düzeyindeki bazı yolsuzlukların belgeleri ortaya çıkmaya başlıyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la yaptığımız görüşme de bunu doğruluyor. Baykal, ‘Ak siyaset iddiasındaki AKP çok erken kirlenmeye başladı. Bize art arda dosyalar geliyor. Bir kısmı çok önemli’ diyor. Baykal, enerjiden ve gümrüklerden örnekler veriyor, ‘Acı olan her iki alanda da yolsuzlukların AKP’nin getirdiği bürokratlar üzerine kurulması’ diyor ve AKP yönetimi ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleri ortaya çıkarma değil, örtbas etme eğiliminde olduklarını düşünüyor. TÜRKİYE KAZIK YEMİŞTİRÖrtbasçı anlayışın, yolsuzluğa karışanların siyasi himaye görmesi anlamına geldiğine inanan Baykal, bunu ‘çok vahim bir durum’ olarak niteliyor. Her dönem böyle şeylerin olabileceğini kabul eden Baykal, ancak belgeler ortaya çıkınca siyasi kararlılıkla üstüne gidilmesini şart görüyor. Baykal, aksine ‘Dur bakalım, hele bir yargı kararını versin’ beklentisine girip, o arada yargının kararıyla ilgili ‘bir şeyler yapma’ eğilimine girmenin bir bedeli olacağını anımsatıyor. Enerji Bakanlığı’na özel ilgi gösteren Baykal, söylenenlerin aksine belgelerin, Mavi Akım’dan gelen doğalgazın fiyatında indirim olmadığını, Türkiye’nin bu işte kazık yediğini kanıtladığını savunuyor. ‘Önceki model Türkiye’nin lehineydi. BOTAŞ bu nedenle uluslararası tahkime gitme kararı almıştı. Sonra bir gün Gasprom yetkilisi geldi ve Enerji Bakanı’yla 5 saat görüştü. Ardından tahkimden vazgeçildi’ diyen Baykal devam ediyor: ‘Hadi bunu, Türkiye’nin lehine başka şeyler vardır, diye kabul edelim. Öyle de değil. Gerçekler söylenmiyor. Çocuk aldatır gibi laflar ediliyor. Türkiye milyarlarca dolar zarara girdi. Belge de, sözleşmeler de bunu söylüyor. Bakın söylüyoruz; eski bakanlar Yüce Divan’da yargılanırken yeni Yüce Divanlık dosyalar hazırlanıyor.’ SHÇEK’İN GİDEN TRİLYONLARIBaykal, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (SHÇEK), Türkiye Jokey Kulübü’nden (TJK) alması gereken bir trilyon lira aylık gelirden vazgeçmesine de değiniyor. Türkiye’nin sokak çocukları sorunu ve SHÇEK’in imkánsızlıkları ortadayken, mahkeme ve Danıştay kararına rağmen bu gelirden vazgeçilmesini anlamayan Baykal, ‘Bu gelirden bir avukatlık bürosunun başvurusu üzerine, üstelik bakan onayıyla vazgeçildi’ diyor. Baykal elindeki belgelerden avukatlık bürosunun kime ait olduğunu gösteriyor; ancak şu aşamada isim açıklamak istemiyor. Yine de biz bu avukatın önemli AKP’lin oğlu olduğunu belirtelim. Baykal, ‘Bana belge getirin’ diyen Başbakan Erdoğan’a da sesleniyor:‘İşte belge ortada. Sadece bu da değil. Siyasi bir örnek de ortada. CHP’den transfer ettikleri Cemal Kaya’nın, ihale almak için bürokrasi üzerinde nasıl baskı kurduğunun tutanakları da ortada. Eğer kendisinde yoksa, biz gönderelim. Peki Başbakan bunlar karşısında ne yapıyor? Yoksa çekindiği bir şey mi var?’ Anlaşılıyor ki, Başbakan neşteri eline almadıkça Baykal koz bulmakta zorlanmayacak.