BAŞBAKAN Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Vatan Gazetesi’nden Ruşen Çakır’ın, ‘Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlaması halinde başmüzakereci CHP’li Kemal Derviş olabilir mi?’ sorusunu, ‘Hayır; siyasi iktidar, işleri daha iyi götürmek için, kendi içinden birini muhakkak çıkaracaktır’ diye yanıtladı.
İşin doğrusu, Derviş adının ortaya atılması da pek gerçekçi değildi.
Çünkü; başmüzakerecinin, Bakanlar Kurulu toplantılarına da katılacak, bakan sıfatı taşıyacak, gerektiğinde bu kurulda arkadaşlarıyla dişe diş tartışmalara girebilecek bir isim olmasında büyük yarar var.
AB’ye üye olan diğer ülkelerin uygulaması bu yönde olmuştu.
Bu hükümetin Bakanlar Kurulu’nda Kemal Derviş’i görmek ise AKP’nin, kendini inkárı ile eş anlamlı olabilirdi.
BİRİNCİ SEÇENEK BABACAN
Gül’ün sözleri açık mesaj içerince, başmüzakerecinin kimliği, AKP içinden aranmaya başlandı.
İş yoğunluğu dikkate alındığında, bu ismin Abdullah Gül olmasına olanak vermek hiç mümkün değil; ama konuyu Gül’den uzak tutmak da...
Hükümet çevrelerinde, ‘Gül’le birlikte çalışacak’ veya ‘onun altında’ bir pozisyonda olacak ikinci bir bakan olasılığı üzerinde duruluyor.
Bu noktada sürpriz bir ismin, Devlet Bakanı Ali Babacan’ınadı telaffuz ediliyor.
Neden olarak da; Babacan’ın Gül ile uyumu, İngilizce’ye hákimiyeti, görüşmecilikteki yumuşak ama kararlı tutumu, hem teknik hem de siyasi kimlik taşıması, en aykırı sorulara bile nazik yanıtlar veren kimliği gösteriliyor.
Babacan ile ilgili sorun ise, başmüzakereci bakanlıkla ekonominin patronluğunun birlikte taşınamayacağı gerçeği.
Buna bağlı olarak da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, rayında gördüğü ekonominin başında bir değişikliğin riskini alıp almayacağı.
İKİNCİ SEÇENEK MEHMET AYDIN
Başmüzakerecilik için ikinci AKP’li isim ise, Gül’ün yetişemediği AB ile ilgili toplantılarda Türkiye’yi temsil eden Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın.
Aydın da, Gül ile son derece uyumlu çalışan, yumuşak üsluplu, İngilizce’nin yanı sıra Fransızca’ya hákim, Bakanlar Kurulu’nda da bir ağabey gibi görülen, sözü dinlenen bir isim.
Aydın, AB ile ilgili pek çok toplantıya katılmış, görüşmelerde bulunmuş bir isim olarak da öne çıkıyor.
İki isim de çekici bulunuyor; ancak diğer ülkelerin isimleri çok önceden belirlediğini anımsatan uzmanlar, Türkiye’nin geç kalmakta olduğu görüşündeler.
İsmin erken belirlenmesi; elmanın kabuğunun kalınlığından Ceza Yasası’nın herhangi bir maddesine kadar, her alanda, bilgi sahibi olması gereken o kişinin kendisini hazırlaması, kadrosunu kurması açısından önemseniyor.
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nde (ABGS) iyi yetişmiş bir kadro var; ancak bu kadronun genişletilmesi, bunun için de, Gül’ün önünde bekleyen ABGS ile ilgili yeni yasa taslağının Meclis’ten geçirilmesi gerekiyor.