Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Başbakanlık’taki ’Ömer’ adaleti

BAŞBAKANLIK örtülü ödeneğinin başındaki Maksut Serim, Vakıfbank’a sahte üniversite diploması ibraz etmekten mahkûm olduğu ortaya çıkmasına karşın şu ana kadar herhangi bir idari işleme tabi tutulmuş değil.

Başbakanlık Personel Prensipler Genel Müdürlüğü Hizmet Belgesi, diploma sahtekárlığını Serim’in de kabul ettiğini kanıtlamasına rağmen durum bu.

Oysa konu gündeme geldiğinde konuştuğum Serim, önce mahkûm olan kişinin kendisi olmadığını söyledi; ancak karardaki kimlik bilgilerini okumam üzerine, "O kişi benim; ama bunlar doğru değil, mahkemeye de söyledim. Mahkeme, buna rağmen beni mahkûm etmişse ne yapayım" itirafında bulundu.

6400 EK GÖSTERGELİ TEK LİSELİ

Sicil belgesi olarak bilinen Başbakanlık Hizmet Belgesi’nde, kurum sicili 42/4641, bilgisayar sicili 20030084, emeklilik sicili de 55351373 numaralı olan Serim’in öğrenim durumu bölümünde lise mezunu yazıyor.

Vakıfbank’a, ibraz ettiği sahte üniversite diplomasının avantajıyla emekli olan, buna göre kıdem tazminatı alan Serim, Başbakanlık’ta göreve başlarken, İzmit Mimar Sinan Lisesi diplomasını vermekle yetinmişti.

Başbakanlığa 26 Mart 2003 günü açıktan tayin ile göreve başlayan Serim o gün Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri unvanı taşıyordu.

Bu unvan ve 3000 ek gösterge ile 9 Haziran 2004 tarihine kadar çalışan Serim, o tarihten sonra 6400 ek gösterge ile Başbakanlık Başmüşaviri oldu.

Böylece, müsteşar yardımcılarına eşdeğer yapılan Serim, hem 3 bin 500 YTL maaş almaya hem de kamudaki lise mezunları arasında bu düzeye çıkmış tek isim olma unvanına hak kazandı.

Oysa, Başbakanlık Hizmet Belgesi’ne göre İnönü Endüstri Meslek Lisesi mezunu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeğeni Ali Erdoğan bile Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak 3000 ek göstergeyle çalışıyor.

YASSIODA’DA OTURANLAR

Şimdi gelin Başbakanlık’taki şu ilginç tezatı da görelim.

Bakın, yüz kızartıcı suç olduğu belirtilen sahtekárlık iddiasıyla mahkûm edilmiş Serim, örtülü ödeneğin başında otururken, yargının göreve iade ettiği bir Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ne yapıyor?

Serim’le aynı ek göstergeye sahip, üniversite mezunu Özgün Ökmen, tam iki yıl iki ay önce Danıştay kararı ile eski görevine döndü.

Kendisine, boş makam odası olduğu halde, sekretersiz, bayraksız, küçük, dikdörtgen bir ’yassıoda’ (Yassıada’da beraat eden bürokratların oturtulduğu odalara konan ad) verildi.

Bunca süredir tek bir görev verilmediği için hiç imza da atmayan Ökmen, bağlı olduğu Müsteşar Ömer Dinçer’le de sadece bir kez görüşebildi.

Ökmen, geçen yıla kadar YÖK üyesiydi.

Görüşme konusu, YÖK’ün Dinçer’le ilgili intihal (bilimsel aşırma) kararıydı.

Anlayacağınız; konu, devletin değil, Dinçer’in şahsi işiydi.

Doğrusu, Ökmen iki kez daha anımsandı; ilkinde işe geç gelip erken çıktı diye cezai işleme tabi tutuldu, ikincisinde lojmandan çıkarıldı.

Ancak, ceza, aynı gün YÖK’te görev yaptığı için yargıdan döndü.

İşte, Başbakanlık’taki "Ömer" adaleti böyle işliyor; yargının, mahkûm ettiği ’ak süte emanet’ bir hazinenin başına, takdir ettiği ’yassıoda’ya.
Yazarın Tüm Yazıları