Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Barzani iç siyasi figür olurken

BAŞBAKAN Erdoğan, Barzani ile verdiği tüm karelerde gülümsüyordu.

Haberin Devamı

Dediği gibi silahlar susacak, cezaevleri boşalacaksa sonuçta Türkiye güleceği için Erdoğan’ın gülümsemesi önemli ve haklı.
Erdoğan’ın, çok titiz hazırlandığı söylenen konuşması da kimi çevrelerde, bir kez daha ‘çözüm sürecinde sona yaklaşıldı’ algısına tepe yaptırdı.
Ne diyelim; bugüne kadar günü ve seçimi kurtarma konusunda iyi sınavlar vermiş, ancak uzun dönemde bu coğrafyada Türkiye’yi büyük çıkmazların içine sokmuş olan politikalar, umalım bu kez bizi şaşırtır.
Yine de biz Barzani’nin ziyaretine biraz farklı bakış getirelim.

KÜRDİSTAN SÖZCÜĞÜNE MEŞRUİYET

Erdoğan
ile Barzani buluşmasının Diyarbakır’da olması kimi kafalarda soru işareti yarattı. Oysa bunda bir gariplik yok, çünkü orası da Türkiye toprağı.
Nedeni basit, Barzani Diyarbakır’a gelmek istedi hükümet de kabul etti.
Bununla hükümet, yerel seçimler öncesi PKK/BDP’yi korkutmayı amaçlarken Barzani, Türkiye’deki destekçilerine moral ve mesaj verdi.
Daha önce, ‘Diyarbakır’ı karıştırırız’ tarzı sözleri etmiş bir Barzani’ye bu olanağın sağlanmasının geçmişi de var.
Bilmeyenler çok olsa gerek, 20 Ekim’de Diyarbakır’da, şimdi önemi açıkça ortaya çıkan bir toplantı yapıldı.
Toplantıda, Türkiye’de Barzani çizgisinde bilinen 8-10 örgüt bir araya gelip yakın zamanda partileşmek için ‘Kürdistani Parti Girişimi’ni (KPG) kurdu.
‘Kürdistan’ın devlet olma hakkını savunma’ temelli kurulacağı açıklanan bu partinin adında da büyük olasılıkla Kürdistan sözcüğü bulunacak.
Bu açıdan Erdoğan’ın o sözcüğü meşrulaştırması, devlet katında kabul edildiğini ortaya koyması dikkate değer.

ANKARA’DA DA TOPLANTI VAR

Bir başka toplantı da 10 gün önce Ankara’da yapıldı.
Toplantıyı organize eden 2 yıllık kuruluşun 2 numarasının soyadı Barzani.
KPG kararı, Ankara’daki toplantının ağırlık merkezi ve Barzani’nin Diyarbakır’a gelişi arasında bağ kurmak hata olmaz.
Barzani, Diyarbakır’a gelerek, yeni partiyi kuracaklara, ‘arkanızdayım’ mesajını da güçlü bir şekilde iletmiş oldu.
Bir bakıma Barzani, iç siyasetimizde daha önce gizli kapaklı görünen rolünü, hükümetin de desteğiyle, açığa çıkarmış oldu.
Hükümetin, bunda yerel seçimlere yönelik amaç güttüğünü söyleyen çok, ancak izlenimim bunun fazla bir getirisinin olmayacağı yönünde.
Peki, buradan Türkiye adına yarar çıkar mı?... Gerçekten büyük bir muamma.
Ancak geri planda, geçmişteki ‘Federal Türk-Kürt Cumhuriyeti’ hayalini yenileme amacı varsa, planın arkasında ABD olduğunu düşünmeli. Bu coğrafyada, ABD’nin attığı her adımın, kan ve gözyaşı getirdiğine, hükümetin ise ‘stratejik derinlikten yoksun’ politikalar izlediğine inananlar için bu olasılık, ciddi kuşku ve kaygı nedenidir.
Öte yandan, Erdoğan ‘Yeni Türkiye’ derken, şu bilgiyle hareket etmiş olabilir:
Talabani, 15 yıl önce Türkiye’ye federasyon önermiş, öneri, hükümet ve MGK’da görüşülmüş ve ona resmen, “Ne toprak büyütmek ne de toprak kaybetmek amacındayız. Tatlı rüyanız sizde kalsın” mealinde yanıt verilmişti.
Erdoğan, o MGK kararına katılmadığını, ‘Yeni Türkiye’ diyerek göstermiş oldu.
Yine de “Hükümetin Irak, İran, Suriye politikalarını görmezden gelip umutsuz olmayalım” diyeceğim, ama her çarkın büyük maliyeti olduğunu unutamayız.

Yazarın Tüm Yazıları