Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

AKP’de Zerdüşt ‘dokunması’

DİYARBAKIR İl Başkanı Halit Advan, “Artık dindar Kürtler BDP’ye oy veriyor” deyince Başbakan Erdoğan sert tepki verdi.

Haberin Devamı

AKP de BDP’li milletvekillerinden önce ona dokundu, görevden aldı.

Benim Diyarbakır’a gidişlerimde, onun da Ankara’ya gelişlerinde buluşup Kürt sorunu üzerine sohbet ettiğim Advan, tüm mesaisini Diyarbakır ve Kürt sorununa veren, düşüncelerini açık açık söyleyen biri.

Son sözleri de bunun kanıtı; ama Advan o sözleri epey önce de söylemişti.

Hem de bakın kimlere ve ilginç bulunacak hangi iki örnekle?

SÖYLEMDE ÖLÇÜ DE KAÇTI

ERDOĞAN
başta olmak üzere iktidar sözcülerinin PKK’yı “Zerdüştlük” üzerinden vurmasının bölgede ters etki yarattığını defalarca yazıp durdum.

Çoğu AKP seçmenin de böyle düşündüğünü belirtmeliyim.

Bunu kafamdan yazmadım; bölgede camilere girdim, imamlarla konuştum.

Şimdi de diyorum ki, bu ters tepen söylemin ölçüsü cidden kaçmaya başladı.

Neden mi; KCK’dan tutuklanıp, geçen hafta tahliye edilen 13 tıp öğrencisi var ya, onlara, “Zerdüşt müsün?” diye soru yöneltilmiş.

Öğrenciler şaşırıp kalmışlar, “Bu nereden çıktı” demişler.

‘Zerdüşt’ söyleminin yanlışlığını görenlerden biri de eminim Advan’dı.

O Advan ki, döneminde örgüt binalarına PKK’nın 58 saldırı yaptığı, partisinden iki yöneticinin kaçırıldığı, araçlarının tahrip edildiği, kendisi de her fırsatta bu tür
saldırı ve tehditlere maruz kalan bir AKP’liydi.

Gelelim, ‘Zerdüşt’ söyleminden rahatsızlığın ifadesi sayılacak örneklere.

ATEŞ FIŞKIRAN ASFALTTA NAMAZ

SICAK
mı sıcak bir ramazan akşamında Advan, teravih namazını bir bakan, vali ve emniyet müdürüyle beraber Diyarbakır’ın büyük bir camisinde kıldı.

Elektrik kesikti, havalandırma çalışmıyordu, ama caminin içi de dışı da tıka basa dolu, saflar sıktı.

Teravih bittiğinde kendileri de cemaat de terden sırılsıklam olmuştu.

Çıktıklarında Advan beraberindeki o üç etkili isme şunu dedi:

“Bakın, bu insanların hepsi bizimle beraber ter içinde namazlarını eda ettiler. Yani en az bizim kadar dindarlar, ama yüzde 60’ı bize oy vermedi.”

Rastlantı ya, yine bir bakan ve aynı ekip, bu kez cuma namazı için Diyarbakır’da bir başka büyük camiye gittiler; hava yine ateş gibiydi.

Cami tıka basa doldu, bahçe de yetmedi, insanlar adeta ateş fışkıran asfaltın üzerine bir şeyler sererek namazlarını kıldılar.

Çıkışta Advan yine aynı sözleri etti:

“Bu asfalt üzerinde, bu sıcakta namazını kılan bu insanların dindarlığından şüphe yok, ama yüzde 60’ı bize oy vermedi.”

Advan’ın bu sözlerini tercüme etmeye hiç gerek yok; ancak, “Asıl dert başka yerlerde, rakamlar da ortada” demek istediğine eminim.

İşte, son görüşmemizde verdiği o Diyarbakır rakamlarından birkaçı:   

- Uyuşturucu kullanma yaşı 11’e indi, her veli her okulun önünde uyuşturucu satıldığına inanıyor; şehirde 343 çocuk, 2 bin 170 yetişkin bağımlı var.

- Son beş yılda 333 intihar yaşandı.

- Sabıkalı hırsız sayısı 11 bin 500.

- İşsiz sayısı 50 bini aştı.

- Yerel yönetimler proje üretemediği için İstanbul ve Ankara’da bin lira olan kişi başı harcama Diyarbakır’da sadece 300 lira.

Yazarın Tüm Yazıları