2013’te yolların ayrımı

Yıl tamamlandığında yerel seçimlere birkaç ay kalmış olacak; o nedenle siyaset, 2013’te en çok adayları konuşacak gibi.
CHP’nin İstanbul adayı da baş konular arasında yer alacak ve Mustafa Sarıgül tartışması devam edecek.
Perşembe günü Sarıgül cephesinde, bir bekleme, zaman kollama, tabloyu biraz daha flu tutma anlayışının egemen olduğunu yazdım.
Bugünse daha berrak bir tablo çizilen CHP penceresini yazmakta yarar var.
600 KEZ GEL KARDEŞİM
BİR haftadır İstanbul’dayım, gittiğim her yerde ve katıldığım her etkinlikte CHP’lilerin, Sarıgül adına çok sempatiyle yaklaştıklarını gördüm.
Bu sempatinin, en azından şimdilik, sadece İstanbul Belediye Başkanlığı için geçerli olduğunun altını çizmeli; ancak herkes, “Kim ki İstanbul’u alır CHP’de büyük saygınlık kazanır, devrimsel etki yaratır” konusunda ise hemfikir.
Anladığım, Sarıgül üzerinde CHP kaynaklı bir baskı ve kanalını öğrendiğim bir temas var; bunun ötesinde merkez sağdan da paralel bir tavır konuyor.
Bu açıdan Sarıgül, 2013’te büyük bir kavşağa çıkacağını görmeli.
Tam bu noktada, her CHP’linin katıldığı şu ara saptamayı yapalım:
Büyükşehirlerde CHP’nin ilçe belediye başkanları, anakent adayı konumuna yükselemiyorlar; örneğin 20 yıldır İstanbul’da, Şişli’nin 2 katı büyüklüğündeki Kadıköy başta, hiçbir başkan Sarıgül’ü aşacak şekilde öne çıkamadı.
Ankara’da da Çankaya Belediye başkanları, elverişli tüm koşullara rağmen hiç bu konuma yükselemediler; ama Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın 4 yılda bir fark yarattığını artık kabul etmeli.�
CHP TEKİN’LE DE YÜRÜR
KAVŞAĞA doğru ilerleyen Sarıgül’ün, zamanlama dışındaki hemen hemen tüm çekinceleri de havada kalmaya başlıyor.
Örneğin, TDH üyelerinin CHP’ye dönüşü konusunda kimsenin itirazı yok.
Aksine, “Bunlar küçük hesaplar olur. 7 bin değil, 107 bin üye getirsin. CHP, şimdiye kadar tek af talebini geri çevirmek bir yana, ‘Üye ol, çözümün parçası ol’ kampanyası açmış bir parti” deniyor.
Ayrıca; Google’a girip bakılsın, Sarıgül’ün yanındaki en önemli aday Gürsel Tekin, 2 yılda yaklaşık 600 kez, ‘Buyur gel kardeşim’ çağrısı yapmış.
Yetinmemiş defalarca da, “Anketlerden çıkarsa, bütün işi gücü bırakıp aynen Kılıçdaroğlu ile yaptığımız gibi, Sarıgül’le çalışmaya hazırım” demiş.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aynı yönde sanırım onlarca ifadesi var.
Gelinen noktada, yıllardır Türkiye’yi karış karış dolaşan Sarıgül’ün, 5 yıl daha Şişli’de kalması hiç gerçekçi görülmeyecektir.
Zaman sıkıştırıyor; o nedenle Türkiye’nin de daha fazla oyalanmadan Sarıgül adıyla yüzleşmesinin ertelenemeyeceği bir seçim yaklaşıyor.
Yüzde 40’ı aşan her oranın Sarıgül için başarı sayılacağı kesin; seçim kazanması halinde ise zaten geriye tek söz kalmaz.
Ancak Sarıgül bu kez de Şişli ile yetinmeyi yeğlerse CHP’nin eli boş değil; muhtemelen Gürsel Tekin etrafında da ‘inadına’ bir performans geliştirebilir.
Çünkü, CHP’de ilk kez, “Tüm egolar kenara konsun” dönemi başlıyor gibi.
İşte o zaman Şişli seçmeninin ne diyeceği de merakla gözlenir.