HAPİSHANEDE rahatsızlanan mahkum hastaneye kaldırılıyor ve kangren teşhisiyle ayaklarından biri kesiliyor.
Üç ay sonra, aynı mahkum hapishanede yine rahatsızlanıyor. Bu kez hastanede diğer ayağı kesiliyor. Aradan dört ay geçiyor. Yine rahatsızlık, yine hastane ve kollarından biri kesiliyor.
Aradan, iki ay geçiyor geçmiyor, aynı mahkum yine rahatsızlanıyor. Acıdan kıvranmasına rağmen, gardiyan hastaneye götürülmesine izin verilmiyor. Olay hapishane müdürüne intikal ediyor. Müdür de gardiyana çıkışıyor;
- Oğlum, adamcağız perişan durumda. Niye hastaneye kaldırılmasına izin vermiyorsun?
- Efendim, olay bildiğiniz gibi değil. Bizimle ilgili çok ciddi bir sorun var.
- Söyle bakalım neymiş o?
- Müdür Bey, bu mahkum ilk rahatsızlandığı zaman hastaneye kaldırıldı. Döndüğünde bir bacağı yoktu. Üç ay sonra yine rahatsızlandı, yine hastaneye kaldırıldı. Döndüğünde öbür bacağı da yoktu.
- Eee...
- Dört ay sonra yine rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Bu kez döndüğünde, bir kolu yoktu. Şimdi yine hastaneye gitmek istiyor, ben de göndermiyorum.
- Niye?
- Niyesi var mı Müdür Bey. Daha anlamadınız mı? Adam ufak ufak hapishaneden tüyüyor!..
UFAK UFAK ARTIYOR
Fıkrayı anımsatan bir olay var.
Vergiler de ufak ufak artırılıyor...
Hürriyet’te, 6 Kasım 2007 tarihli yazımızda, ne kadar artacağını kuruşuna kadar belirttiğimiz 2008 yılı vergileri, yaklaşık 50 gün sonra Resmi Gazete’de, aynen yazdığımız gibi yayınlanarak açıklandı.
Gördüğünüz gibi, her ne kadar "artırılmayacak" denildiyse de vergiler ufak ufak artırıldı.
Önce sigarada ve akaryakıtta, Özel Tüketim Vergisi artırıldı. Şimdi de 2008 yılında ödenecek; Motorlu Taşıtlar Vergisi yüzde 7.2 oranında, Emlak Vergisi yüzde 3.6 oranında, bazı harçlar ve damga vergisi ile çöp vergisi, özel usulsüzlük cezaları, idari para cezaları ve trafik cezaları, yüzde 7.2 oranında artırıldı. Cep telefonunda, ilk abonelikte alınan 26 YTL’lik vergi de 180 Yeni Kuruş artırıldı.
Vergi artırımları, 2008 yılı içinde de fıkradaki gibi, ufak ufak devam edecek...
Utangaç Temel
TEMEL, Fadime ile nişanlanmış. Fadime’yi arabasına almış, gezmeye çıkarmış. Arabayla bir yerlerde durmuşlar. Kalkarken Temel vitesi bire almak istemiş, eli Fadime’nin eline değmiş. Fadime kızarmış. Temel de utanmış.
Günler geçmiş. Nihayet evlenmişler. Balayına arabayla Bodrum’a yola çıkmışlar. Bodrum’da otel vardıklarında Temel el frenini çekmiş. O sırada yine eli Fadime’nin eline değmiş. Fadime yine kıpkırmızı olmuş. Ama laf etmekten de geri durmamış;
- Ula Temel, artuk evlüyüz daaa, daha ileri cidebülürsün.
Temel bunu duyunca hemen el frenini indirmiş. Marmaris’e doğru yola çıkmışlar.
(Teşekkürler Erol BENEZRA)
Evlilik
Evlenmeden önce ne yaptım, biliyor musunuz? İstediğim her şeyi... Henny
Youngman
Evlendikten sonra erkek ve kadın, yazı-tura gibidir; asla yüz yüze gelmezler, ancak hep beraberdirler. Hemant Joshi
(Teşekkürler Buket TEKİNSOY
Yılbaşında hesap öderken saate dikkat
YILBAŞINDA, aileniz ya da arkadaşlarınızla, içkili ya da içkisiz lokantaya gittiniz.
Hesabı öderken, saate göz atın.
24.00’ten önce ödemekle, sonra ödemek arasında fark olacak.
Saat 24.00’e kadar yüzde 18 olan KDV, 24.00’ten sonra yani 1 Ocak 2008 itibariyle, yüzde 8’e düşecek. Kuşkusuz, 24.00’ten sonra gideceğiniz işkembecide de aynı durum söz konusu.
Hesabı öderken, KDV yönünden faturaya ve fişe aman dikkat!..
Kaça mal olur
BİR genç babasına sorar; "Baba evlenmek kaça mal olur?"
Baba cevap verir; "Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum"
(Teşekkürler Reyhan YILDIZHAN))
Tatlı yalanlar
Arkasından değil, burada olsun yüzüne de söylerim.
Davetliydik ama gitmedik.
Ben zaten böyle olacağını biliyordum.
Bilsem söylemez miyim?
Sevişmenin sigortası
AMERİKA’da orta yaşlı bir çift, doktora gitmiş. Doktora;
"Sevişirken bizi izler misiniz?" demişler.
Doktor şaşkın şaşkın bakmış. Demek bir sorunları var. Tıp adamı olarak yardım etmek zorunda. "Peki" demiş. Çift yatağa uzanmış. Doktor izlemiş ve teşhisi bildirmiş;
"İkiniz de gayet sağlıklısınız. Sevişmeniz fevkalade... Merak edecek bir şey yok. Viziteniz 100 dolar. Bu da faturanız."
Ertesi hafta çift yine gelmiş doktora "sevişirken bizi izle" diye. Yine izlemiş doktor, sorun yok. Yine vizite 100 dolar. Her hafta çift randevu alıyor, geliyor, sevişiyor. Parayı ödüyor, çıkıp gidiyor. Bir türlü bir şey bulamayan doktor sonunda dayanamamış;
"Bana biraz yardımcı olun. Sıkıntınız ne söyleyin?"
Adam cevap vermiş;
"Herhangi bir sıkıntımız yok. Birşey bulmanızı da istemiyoruz. Bu kadın evli. Onun evine gidemiyoruz. Ben de evliyim. Benim evime de gidemiyoruz. Hilton geceye 320 dolar istiyor. Sheraton 350 dolar. Buraya ise sadece 100 dolar ödüyoruz. Üstelik SAĞLIK SİGORTAMIZ bu 100 doların, 85 dolarını bize fatura karşılığı geri ödüyor."
(Teşekkürler
Özgür ŞAHAN)
Bunları biliyor muydunuz
Einstein, dört yaşına kadar konuşamamıştı. Matematik dersinden çok başarısız olduğu için ilkokuldan atılmıştı. Oysa biz onu şimdi, yüzyılımızın en büyük bilgini olarak biliyoruz.
Michael Jordan, okul basketbol takımından atıldığı için basketbolu bırakmıştı. Daha sonra dünyanın en iyi basketbolcularından birisi oldu.
Müzik yapımcıları Elvis Presley’e şöyle demişlerdi; "Hiçbir işe yaramazsın, en iyisi kamyon sürücülüğüne geri dönmen". Elvis Presley yaptığı müziklerle milyonları coşturmuştur.
Müşteri şikáyeti
BİR adam 3 ağlayan bebekle birlikte trende yolculuk ediyormuş. Yanında oturan bayan, adama sormuş;
- Bebekler sizin mi?
Adam;
- Hayır. Ben prezervatif fabrikasında çalışıyorum, bu bebekler de müşteri şikáyetleri...
Alışveriş
YILBAŞI arifesi diye hakim son derece toleranslı ve iyimser bir havada tutukluya sormuş;
- Neyle suçlanıyorsun?
"Yılbaşı alışverişini erken yapmakla efendim" demiş tutuklu.