Seçim, geçim ve işsizlik
ÇEVRENİZDEKİLERE, "Bu üçünü, önem sırasına göre sıralar mısın?" dediğinizde, sonuncu sırada "seçim" konusunun yer alacağını göreceksiniz.
Nitekim yapılan anketlerde de halkın gündemindeki sorunların, birinci sırasında "işsizlik" yer alıyor. Ardından "toplumsal güvenlik", "geçim sorunu" vs. geliyor. Seçim sorunu ise daha geri planda
Dünkü Hürriyet’te TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun açıklamasını okudunuz; "Kimse seçimleri merak etmiyor. İnsanlar aç, halkın gündemi işsizlik" diyen Hisarcıklıoğlu’nun verdiği Meksika örneği var; "5 metrelik duvar 2 metrelik tel örgü, çocuğun yanında koruma görevlisi, okulun kapısında bekliyor. Böyle bir ülkede kim yaşamak ister?"
Bu örnek işsizlik ve yoksulluğun, varlıklı insanlar için de tehdit unsuru olduğunu gösteren, ibret verici ve ürkütücü bir örnek
Son zamanlarda "çalışan yoksullar" diye bir deyim sıkça kullanılmaya başlandı. Bu kesimi oluşturan milyonlar yani işi olduğu halde, yaşantısını sürdürmekte zorlananlar da işsizlerle birlikte, Türkiye’nin en önemli sorunu.
RESMİ VERİLERİN ÜZERİNDE![/images/100/0x0/55eb5b52f018fbb8f8bbeb2d]()
Türkiye’deki işsizlik oranı ve sayısını Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her ay itibariyle yayınlıyor. Geçen hafta, Türkiye genelinde işsizlik oranı, Aralık 2006 sonucu yüzde 10.5 olarak açıklandı. Ancak gerçek işsiz oranı ve sayısı bunun üzerinde.
Bir de TÜİK’in açıklamalarında yer almayan "ümidi kırılmış işsizler" grubu var. Ayrıca, özellikle kırsal kesimde, "gizli işsiz" olan ve sayısı milyonlarla ifade edilen "ücretsiz aile işçileri" var.
Bu iki grubu da işsizler arasına dahil ettiğimizde, gerçek işsizlik oranının yüzde 20-21 aralığında olduğunu söyleyebiliriz.
GENÇ İŞSİZLER
Her yıl, çalışabilir nüfus 1 milyon civarında artıyor ve işgücü piyasasına 600 bin genç giriyor. İşsizlik baskısı, gelecek 10 yılda daha da şiddetlenecek.
Bazı ülkeler ve bölgeler itibariyle "işsizlik göstergeleri" tabloda belirtilmiştir.
Tablodan da fark edileceği gibi özellikle "genç işsizlerin sayısı" bakımından, AB ve gelişmiş ülkeler arasında rekor Türkiye’de!..
İşsizlik sorununa çözüm olarak; istihdam üzerindeki yükler azaltılmalı, istihdam yaratmaya yönelik yatırımlara teşvikler sağlanmalı, eğitim-istihdam ilişkisini kurarak, geleceğin ihtiyacına ve koşullarına uygun eğitim modeli oluşturulmalı...
Dünkü Hürriyet’te TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun açıklamasını okudunuz; "Kimse seçimleri merak etmiyor. İnsanlar aç, halkın gündemi işsizlik" diyen Hisarcıklıoğlu’nun verdiği Meksika örneği var; "5 metrelik duvar 2 metrelik tel örgü, çocuğun yanında koruma görevlisi, okulun kapısında bekliyor. Böyle bir ülkede kim yaşamak ister?"
Bu örnek işsizlik ve yoksulluğun, varlıklı insanlar için de tehdit unsuru olduğunu gösteren, ibret verici ve ürkütücü bir örnek
Son zamanlarda "çalışan yoksullar" diye bir deyim sıkça kullanılmaya başlandı. Bu kesimi oluşturan milyonlar yani işi olduğu halde, yaşantısını sürdürmekte zorlananlar da işsizlerle birlikte, Türkiye’nin en önemli sorunu.
RESMİ VERİLERİN ÜZERİNDE
Türkiye’deki işsizlik oranı ve sayısını Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her ay itibariyle yayınlıyor. Geçen hafta, Türkiye genelinde işsizlik oranı, Aralık 2006 sonucu yüzde 10.5 olarak açıklandı. Ancak gerçek işsiz oranı ve sayısı bunun üzerinde.
Bir de TÜİK’in açıklamalarında yer almayan "ümidi kırılmış işsizler" grubu var. Ayrıca, özellikle kırsal kesimde, "gizli işsiz" olan ve sayısı milyonlarla ifade edilen "ücretsiz aile işçileri" var.
Bu iki grubu da işsizler arasına dahil ettiğimizde, gerçek işsizlik oranının yüzde 20-21 aralığında olduğunu söyleyebiliriz.
GENÇ İŞSİZLER
Her yıl, çalışabilir nüfus 1 milyon civarında artıyor ve işgücü piyasasına 600 bin genç giriyor. İşsizlik baskısı, gelecek 10 yılda daha da şiddetlenecek.
Bazı ülkeler ve bölgeler itibariyle "işsizlik göstergeleri" tabloda belirtilmiştir.
Tablodan da fark edileceği gibi özellikle "genç işsizlerin sayısı" bakımından, AB ve gelişmiş ülkeler arasında rekor Türkiye’de!..
İşsizlik sorununa çözüm olarak; istihdam üzerindeki yükler azaltılmalı, istihdam yaratmaya yönelik yatırımlara teşvikler sağlanmalı, eğitim-istihdam ilişkisini kurarak, geleceğin ihtiyacına ve koşullarına uygun eğitim modeli oluşturulmalı...
