Papanın ABD ziyareti ve emeklilik yaşı

PAPA, Amerika’yı ziyarete gitmiş.

Uçaktan inerken bir gazeteci;

- Efendim, Amerika’daki telekızların grevi hakkında ne düşünüyorsunuz?

diye sormuş.

Hıristiyan camiasının dini lideri olan ve kadınla-kızla hiçbir ilgisi olmayan Papa, beklemediği bu soru karşısında şaşırmış ve gazeteciye;

- Nee. Amerika’da telekız var mı?

diye sorarak, hayretini dile getirmiş.

Ertesi gün, gazetenin manşeti şöyleymiş;

"Papa Amerika’ya geldi. Uçaktan inerken ilk sözü, ’Amerika’da telekız var mı?’ diye sormak oldu."

PAPA FIKRASI GİBİ

Fıkradakinin benzeri bir olayı, geçenlerde yaşadık.

Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı ile emeklilik gün sayısının 7 bin 200, emeklilik yaşının da 65’e yükseltilmesini değerlendirirken;

- 18 yaşında işe başlayanın aralıksız çalışırsa 38 yaşında, 7 bin 200 günü dolduracağını,

- Aynı kişinin 38-65 yaş arasında "kayıtdışı" çalışabileceğini,

- Kayıtdışı istihdamın artabileceğini

belirtip, emeklilik için 38 yaşın çok düşük, 65’in de yüksek olduğuna değinerek, yaş sınırının gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştık.

Bir köşe yazarı (!) Papa fıkrasındaki gibi, yazımızdaki 38 yaşı cımbızla çekip, "İnsanlar 38 yaşında mı emekli olsun. Bugün 18 yaşında olan birinin hayat beklentisi 80 yılın üzerinde" demiş.

Hayat beklentisinin 80’in üzerinde olup olmadığının değerlendirilmesini okurlarımıza bırakalım ama "Sarhoş iken namaz kılmak günahtır" sözünün başlangıcını gözardı edip, "Dün camide hoca, namaz kılmak günahtır dedi" diyen adamın fıkrasını da hatırlatalım.

Hırsızı fotoğraf makinesi yakalattı

FETHİYE’de fotoğraf makinesi çalan bir hırsız, makinede yarım kalan çekilmemiş pozları da doldurarak tab edilmesi için fotoğrafçıya verir.

Fotoğrafları tab eden fotoğrafçı, fotoğraflarının bir kısmının komşusuna ait olduğunu görünce hemen komşusuna telefon açarak sorar. Komşusunun fotoğraf makinesinin çalındığını söylemesi üzerine de hemen olayı polise bildirir. Hırsız, fotoğrafları almak için geldiğinde karşısında polisi bulur. Hırsızın aptalı ise böyle olur...

(Feyzullah ARSLAN, Gül Güldür Düşündür, s.212)

Emekli kadına da emzirme yardımı

"GÜLDÜRMEYİN beni"
demeyin, olay doğru.

Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı Meclis’te görüşülürken, verilen bir önerge ile "emzirme yardımı" ödenecek sigortalılar arasına, emekliler de dahil edildi.

Buna göre; yasa yürürlüğe girdikten sonra, çocuğu olan emekli kadınlara da "emzirme yardımı" ödenecek. Bu arada olaya yalnızca emekli olan kadın sigortalı diye bakmamak gerekiyor. Örneğin emekli bir sigortalının, ev hanımı orta yaşlı ya da genç eşinden çocuğu olması halinde de "emzirme yardımı" ödenecek.

Sonuç olarak; dul kadınlara "çeyiz yardımı" kaldırıldı ama emekli kadınlara "emzirme yardımı" getirildi.

Evlenmek ve katlanmak

MELİH Cevdet
’e sormuşlar "Evlilik nedir?" diye...

Eskiden demiş, kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi biraraya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü. Tabii o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi. O yüzden buna "evlenmek" denirdi.

Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yani katlarda oturuyorlar, bu yüzden artık evlilik "katlanmaktır" demiş. (Teşekkürler

Yrd.Doç.Dr. Şafak Ertan ÇOMAKLI ve Av. Zafer KÖKEN)

Neden

Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye’yi bulmaya çalışırız? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardır?

Düğünlerde neden "Dom Dom Kurşunu" ile göbek atılmaktadır? "Bir avcı vurdu beni, bin avcı yedi beni" gibi sözler eşliğinde kendinden geçen başka milletler var mıdır?

Neden lokantalarda, "Sabahları sıcak çorba bulunur" yazar? Çorba aslında soğuk mu içilir, sıcak çorba bir farklılık mıdır?

(Teşekkürler Dr. Ayhan SARISU)

Pansiyoncu

PANSİYONCU
kadının evinde, genç bir erkekle genç bir bayan oturuyordu. Pansiyoncu kadın, sabaha karşı genç bayanın odasından bir gürültü duydu. Kalkarak bayanın odasına gitti ve orada delikanlıyı yakaladı. Genç adamın üstünde sadece pijama bulunuyordu.

- "Senin ne işin var" diye sordu.

Delikanlı, boynunu bükerek yanıt verdi;

- Buraya sadece ilaç getirmek için geldim. Bu bayanın başı ağrıyormuş da...

Pansiyoncu kadın, yataktaki bayanı ve ayakta duran delikanlıyı yukardan aşağıya süzdükten sonra;

- Peki. Ancak, sokağa çıkmadan önce eczanenizi kapatsanız çok iyi olur!..

Niçin

EVLİLİĞİNDEN
yakınan adama sorarlar:

- Evliliğin ilk ayına niçin balayı derler?

-
Ondan sonraki aylar hep zehir gibi acı olduğu için olsa gerek...

Cep telefonu

TEMEL
otobüste cep telefonuyla konuşuyormuş, yolcular uyarmış:

- Otobüste cep telefonuyla konuşmak yasaktır!

Temel telefonun öbür ucundaki arkadaşını uyarır:

- Ula Cemal, otobüsün içinde konuşmam yasakmiş, sen konuş ben tinleyeyum!..

(Teşekkürler Prof.Dr.Doğan ŞENYÜZ)

Vergi beyannamesi

İŞADAMININ
vergi beyannamesinde "Bekar, bir çocuklu" ibaresini gören mali müşavir sorar;

- Hem bekar, hem çocuklu? Bu, vergi beyannamesi için bu bilgileri yazan sekreterinizin bir hatası olmasın?

İşadamı:

- Ne yazık ki, evet...

Kızgınken karar veren, fırtınalı havada yelken açan bir insan gibidir.Euripides
Yazarın Tüm Yazıları