Oranlar inince vergiler nasıl artar

VERGİ oranlarının indirilmesi halinde, vergiye karşı tepkinin azalacağı, sonuçta vergi gelirlerinin artacağı, Türkiye’de de yıllardır söyleniyor ama nedense aksi uygulanıyor.

Belli ki ‘vergi oranları indirilirse, vergi gelirleri azalır’ endişesi hakim.

Vergi oranları indirildiğinde, vergi gelirlerinin OECD ülkelerinde, nasıl arttığına ilişkin çok sayıda araştırma var. Bunlardan bir tanesi OECD’nin her yıl düzenli olarak; ekim aylarında yayınladığı Revenue Statistics adlı raporu. OECD bünyesinde ve I. Joumard tarafından yapılmış ‘Tax Systems in European Union Countries’, adlı bir çalışma daha var. Bu çalışmalarda, vergi oranlarının azaltılması halinde, vergi gelirlerinin nasıl artacağı aşağıdaki gibi açıklanıyor.

VERGİ GELİRLERİ ARTIYOR

Vergi oranları azaltıldığında, aşağıdaki gelişmelerle birlikte vergi gelirleri de artıyor.

1- Vergi Matrahı Genişletiliyor:
Yıllardır, söylenen ‘vergi tabanının genişletilmesi’ olayının yerine, vergi matrahının yani verginin üzerinden hesaplandığı miktar ya da tutarın genişletilmesi, olayının üzerinde duruluyor. Vergi sisteminde yeralan, vergi matrahını daraltıcı düzenlemeler örneğin istisna ve muafiyetler önemli ölçüde azaltılıyor.

2- Denetim Etkinleştiriliyor: Vergi mükelleflerine yönelik denetim etkinleştiriliyor. Vergi incelemesinin yaygın ve etkin biçimde sürdürülmesi, gelir ve kurumlar ve katma değer vergisi beyannamelerine yansıyor. Beyan edilen matrah ve buna bağlı olarak da, ödenen vergi artıyor.

3- Yatırım, Üretim ve Ciro Artışı Oluyor: Vergi ve sigorta primi oranlarının indirilmesine bağlı olarak, girişimcilerin yatırım yapma ve üretimi artırma eğilimi artıyor. Yani üretim maliyetleri açısından birim maliyetlerin azalması daha fazla üretimi teşvik ediyor. Buna bağlı olarak da, istihdam artışı, ciro artışı gibi olumlu gelişmeler oluyor. Sonuçta, tüm bu gelişmeler vergi gelirlerinde, artış olarak kendini gösteriyor.

4- Kayıtdışı Oranı Azalıyor: Vergi oranlarının düşürülmesi ve etkin vergi denetimi ile birlikte, kayıtdışı işlemlerde gerileme oluyor. Bu da vergi gelirlerinde bir artış sağlıyor.

TÜRKİYE’DEKİ TABLO

Geçen Perşembe Forbes Global Dergisi’nin, Mayıs 2004 sayısında, Jack Anderson tarafından hazırlanan ‘The Misery Index’ yani ıstırap endeksi başlıklı bir araştırmadan sözederek, son dört yılda yabancı ülkelerin çoğunda, vergi oranlarının indirildiğini çok sayıda ülkeyi örnek göstererek açıklamıştık. Dünya’da tablo buydu... Türkiye’de ise oran indirimi değil aksine oran artışı vardı.

Bu tablo Uluslararası Para Fonu (IMF)’yi de rahatsız ediyor. Geçen Cuma Hürriyet’te okudunuz, IMF Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler bu endişelerini ‘...vergide adım adım daha düşük oranlara yönelip özel istisnalardan vazgeçmeniz gerekiyor’ şeklinde dile getirdi.

Özetle, OECD de, IMF de, bilimadamları da, vatandaş da ‘vergi geliri artışı, kaçağın önlenmesi ve adil bir vergilendirmeyi sağlamak için vergi oranları indirilsin’ diyor. Bundan üç yıl önce ‘İndirin Vergileri, Canlansın Ekonomi’ diye bir kampanya başlattım. Dönemin hükümeti önerime ilgi gösterdi ve iki ay süre ile bazı ürünlerde KDV’yi indirdi. Oran indirimi ile birlikte, o ürünlerin satışında yüzde 100’ü aşan bir artış oldu. Hemen belirtelim, vergi oranları indirilince, bir anda her şey güllük gülistanlık olmayacak.

Ardından, en az geçim indirimi müessesesine yer veren, gider yazılabilecek harcamaların kapsamını da genişleten, gerçek anlamda, bir vergi reformu yapılıp, kayıtdışılığı engelleyen önlemler alınmalı. Tüm bunlar yapıldıktan sonra, denetimin etkinliğini artırıp ‘Türkiye vergi kaçıranlar için bir cehennem’ haline getirilmeli. ABD’de olduğu gibi ‘Türkiye’de ölümden ve vergiden kaçılmaz’ denilebilmeli...

Bunlar yapılmazsa, vergiler ekonominin önünü tıkar, kaybeden yine ülke ekonomisi olur. Yabancı yatırımcı gelmediği gibi yerliler de yatırım yapmaz ya da başka ülkelere giderler. Kazı bağırtmadan yolmayı, artık öğrenmemiz gerekiyor...
Yazarın Tüm Yazıları