Meslek aşkı mı yoksa takım aşkı mı

MALİYE Bakanlığı’nda üst düzey görevde bulunan bir maliyeci, yaklaşık 10 gündür bu soruyu kendine soruyor.

Bir tarafta mesleği, diğer tarafta da tuttuğu daha ötesi çok sevdiği futbol kulübü.

Haberin Devamı

Kafası karışmış durumda...

OLAY NE?

Herhalde merak ettiniz.

Kısaca özetleyelim.

Birini gönderip, tuttuğu takımın, 2008-2009 sezonu maçları için "kombine bilet" aldırıyor.

Ödediği paranın "Fatura ve dernek alındı belgesi" geldiğinde, Maliyeci dikkatle bakıyor:

1. (...) Futbol İşl. A.Ş’nin düzenlediği fatura:

Bilet bedeli: 127.12 YTL

KDV (% 18): 22.88 YTL

Toplam: 150.00 YTL

2. Dernek gelirleri alındı belgesi:

Bağış: 1.350.00 YTL

Tabii olayı hemen fark ediyor. Ödediği kombine bilet bedelinin sembolik bir kısmına fatura kesilip, KDV hesaplanmış. Büyük kısmı da sanki "bağış yapılmış" gibi gösterilmiş.

Düşünüyor, bu şekilde satılan bilet sayısı, on binin üzerinde...

BİR TAŞLA İKİ KUŞ

Maliyeci, kafasından yuvarlak bir hesap yapıyor.

1. Bilet ücreti olan 1500 YTL’nin KDV’si yerine 150 YTL’nin KDV’si hesaplanmış. Milyonlarca YTL’lik KDV kaçağı var. Kaldı ki, bu konuda 55 No.lu KDV Tebliği’nde de gerekli açıklama var.

2. Şirkete gelir yazılması gereken bilet bedeli, bağış olarak gösterildiği için, bağışın "Kurumlar Vergisi" ödenmeyecek. Burada da milyonlarca YTL’lik kaçak var.

Bunları dinlerken, dayanamayıp soruyorum;

- Peki ne olacak şimdi?

- Hem tuttuğum takım hem de halka açık bir şirket. Uyaracağım... Beş yıllık zamanaşımı var. Mutlaka ortaya çıkar. İncelemeye alınırlarsa, milyonlarca YTL’lik vergi ve ceza gelir. Olay çok ciddi...

Futbol kulüpleri aman dikkat... Kombine bilet alan binlerce kişiden, hepsinin de aynı tutarda bağış yapması inandırıcı değil. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz.

Fıkra gibi deprem sigortası

YIKILMASINA karar verilen evin, yıkımı aşamasında deprem sigortası yaptırıldığını biliyor muydunuz?

Fıkra gibi olan bu olayı, biz de okuyucumuz Bingül Saylam’dan öğrendik. Birlikte okuyalım.

"Ankara Dışkapı’da ailemden kalan bir daire var. Altgeçit yapılacağı için belediye apartmanı istimlak ediyor. Biz de kabul edip, tapuda ferağ veriyoruz. O aşamada yani işlemlerin tamamlanması aşamasında, bizden ’deprem sigortası’ istediler.

Düşünebiliyor musunuz, acil yıkım kararı alınan binayı, kanun zoruyla sigortaladık!..

Durumu intikal ettirdiğim DASK’tan da hiçbir yanıt alamadım.

Hocam, lütfen yazınız da bu komediye son versinler.

Zararı yok, aynı parayı yine alsınlar ama
’DASK’a katkı payı vs.’ gibi bir kılıf bulsunlar."

Ne diyelim?

Bina yıkılacak, yıkıma çok az zaman var. Binanın istimlakı aşamasında, sahibine deniliyor ki "Yıkacağımız evi, git deprem sigortası yaptır"

Fıkra gibi diyeceğiz ama fıkradan da öte bir olay!..

Son vuruş mu

Çaresiz kaldığım zamanlarda gider bir taş ustası bulur, seyrederim.

Adam belki yüz kere vurur taşa...

Ama değil kırmak, küçücük bir çatlak bile oluşturamaz.

Sonra birden, yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir.

İşte o zaman anlarım ki, taşı ikiye bölen o son vuruş değil, ondan öncekilerdir.

Jacob Riis

(Teşekkürler Sibel Yolak)

Kadın erkek ve konuşmak

Kadın kavga çıkmasını istediği vakit oturup konuşmak ister.

Erkek ise kavga etmek istediğinde konuşmaya başlar.

Kadınlar ve giyim

Evde saatlerce kendi giyimiyle ilgilenen kadın, sokağa çıktığında saatlerce başka kadınların elbiseleriyle ilgilenir.

(Teşekkürler Yrd.Doç.Dr. Şafak ÇOMAKLI)

Kayserili ve bir taşla iki kuş

MUTFAK malzemesi üretenler, çok özel bir yemekte bir araya gelmişler.

Masadaki son model çatalı gören Mişon, "Bunun benzerini yapayım" diye, çatalı iç cebine atıyor. Bunu da Kayserili’den başkası görmüyor.

Yemekte, herkes bir fıkra anlatıyor. Sıra Kayserili’ye gelince;

"Valla ben sizler gibi güzel fıkra anlatamam ama bir sihirbazlık gösterisi yapabilirim" diyor ve masadaki çatalı alarak "Bakın şu çatalı, ceketimin iç cebine koyacağım, Mişon’un ceketinin cebinden çıkacak" dedikten sonra masadakilere hitaben "Bakın bakalım Mişon’un cebine" diyor.

Ardından Mişon, ceketinin iç cebinden çıkan çatalı, masaya koymak zorunda kalıyor.

Kayserili de hem rakibini ekarte etmenin, hem de kendi fabrikasına götüreceği, son model çatalı kazanmanın keyfini sürüyor...(Teşekkürler

Nazif TÜRKOĞLU)

Bunu ona asla yapmayın

Patronunuz İkizler ise: Yalan söylemeyin. Kendi de çok kolay yalan söyleyip kandırabildiği için, yalanı hemen anlar. Hızlı olun, sabırsız ikizler yavaş elemandan nefret eder.

Karınız İkizler ise: Özgürlüğünü kısıtlamayın. Telefonda arkadaşlarıyla derin bir dedikoduya daldıysa kızmayın, buna alışmalısınız.

Kocanız İkizler ise: Özgürlüğünü kısıtlamayın, forma sokmaya çalışmayın, olayları uzatmayın.

Daktilo başında oturma rekoru

AVUSTRALYALI Les Stewart 16 yıldır daktilonun başında oturuyor ve sürekli sayıları yazıyor. Hiç durmadan 1’den 1 milyona kadar sayıları yazan Stewart, bugüne kadar 19 bin 990 adet kağıt kullandı, bin adet şerit değiştirdi ve 7 daktilo eskitti.

Asker Temel

TEMEL askere gitmiş. Mutfakta çalışmaya başlamış. Mutfağa her girdiğinde buzdolabına selam veriyormuş. Bir gün komutan sormuş;

- Niye buzdolabına selam veriyorsun?

Temel cevap vermiş;

- General Electric.

(Teşekkürler Prof.Dr.Doğan ŞENYÜZ)

Haberin Devamı

Günün Sözü

Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır.Arthur

Schopenhauer

Yazarın Tüm Yazıları