Bir daire başkanı çıkıyor ve "Maliye Bakanı Adına" diyerek, basıyor imzayı.
İmzaladığı yazı, komedi ötesi bir olay.
OLAY NE?
Olay, Maliye Bakanı adına atılan bir imza ile ilgili.
Maliye Bakanlığı’nda çalışan bir memur, "Gelir Uzmanlığı" sınavına giriyor.
Test şeklindeki sorulardan biri de "Dört yanıttan hangisinin doğru olduğu" ile ilgili...
Dikkatle okuyor, o da ne?
Yanıtlardan dördü de yanlış.
Boş bırakmamak için "doğru" diye, (b) bendini işaretliyor...
Sınav sonuçları açıklandığında, 83 puan almasına rağmen, çok az bir puan farkıyla, sınavı kaybettiğini öğreniyor. Ardından, vergi ile ilgili sorunun hatalı olduğunu belirterek, dava açıyor. Mahkeme de, hatalı soru ile ilgili "bilirkişi incelemesi" yapılmasına karar veriyor ve vergi hukuku alanında uzman, 50 civarında kitabı olan, bir Maliye Profesörünü, bilirkişi olarak atıyor.
İLGİNÇ BİR İTİRAZ
Bu aşamada, hatalı soruyu kabul etmesi ve "Evet, bu sorumuz hatalıdır" demesi gereken Maliye, yan tarafta "Hayret" başlığı altında yer verilen sorulardan, (d) bendinin "doğru" olduğunu iddia ediyor. Bununla da yetinmiyor, bir daire başkanı "Bakan Adına" attığı imza ile "Bilirkişiye itiraz" ediyor.
Gerekçe çok ilginç;
"Bilirkişi olan bilim adamı, bir gazetede köşe yazarıdır. Sınav kağıdının değerlendirilmesinde, tarafsız olabileceği konusunda kuşkumuz vardır" denilerek başka bir bilirkişi atanması isteniyor ve "Maliye Bakanı Adına" Daire Başkanı Mustafa Güneş imzalıyor.
Trajikomik bu olayın üç yönü çok önemli.
Birincisi; soru yanıtlarının hepsi yanlış olduğu halde, birinin doğru olduğu hususunda ısrar ediliyor. Yani, "Bakan Adına" imza atan daire başkanı, sınavdaki sorunun yanıtını, kendisi bilmiyor.
İkincisi, soruları bilirkişi olarak değerlendirecek bilim adamının, aynı zamanda gazetede köşe yazarı olması "bilirkişinin reddi" için neden gösteriliyor. Böyle bir kural yok.
Üçüncüsü ve daha önemlisi "Bakan Adına" diye imza atılıyor ama imzalanan yazıdan Maliye Bakanı, Müsteşar ve Gelir İdaresi Başkanı dahil, kimsenin haberi yok.
Bir şeyi merak ediyoruz; "Maliye Bakanı Adına" imza atmak, bu kadar kolay mı?
Ne dersiniz, "Bakan adına tam bir imza komedisi" değil mi?
Hangisi doğru
Soru: Vergi Usul Kanunu’nun defter düzenine ilişkin hükümleri gereğince, aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorundadırlar.
b) Mükelleflerin hesap ve kayıtları yardımıyla, üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını kontrol etmek, defter tutmanın amaçlarından biri değildir.
c) Bilanço esasına göre defter tutanlar, envanter defteri tutmak zorunda değildirler.
Vergi Usul Kanunu’na göre, hepsi yanlış. Başka bir anlatımla, doğru yanıt yok.
Maliye ise, Vergi Usul Kanunu’nun 195. maddesinde, işletme hesabı esasına göre defter tutanlardan, isteyenler, ayrı bir envanter defteri tutabilirler, diye yazılı olmasına rağmen, ısrarla, "envanter defteri tutmak zorundadırlar" diye direniyor.
Hayret ki ne hayret!..
Soğuk kış
HÜKÜMET Erzurum’a bir yazı göndermiş;
"Kışın soğuk geçeceği anlaşılmaktadır. Kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz."
Erzurumlu bir köy muhtarı da oturup hemen Ankara’ya cevap yazmış;
"Yakıtımız pohtir. Kod numarası yohtir. Stoğumuz ise çohtir!.."
(Teşekkürler Reyhan YILDIZHAN)
Pilot Temel
PİLOT Temel telsize var gücüyle bağırıyordu;
- Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum.
- Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk.
(Teşekkürler Nuri DEĞER)
Kim daha zeki
HER gün Ayşe ile sevgilisi ormana gidiyorlarmış. Oğlan ona 250 YTL verip ağaca çıkarıyormuş. Ve kız annesine yaptıklarını anlatıyormuş. Bir gün aynı olay yeniden olmuş ve anne artık çok sinirlenmiş. Demiş ki;
- Kızım o senin külotuna bakmak için seni çıkarıyor.
Kız da;
- Biliyorum anne ben de bu yüzden külotumu çıkarıyorum!
Türk erkeği
Kaçan golde yuh çeker.
Ağzında sigara halay çeker.
Genelde babaya çeker.
İskenderin üstüne künefe çeker.
Kafası bozulunca resti çeker.
Sevdiğini sorguya çeker.
Aldatılınca tetiği çeker.
İtalyan erkeklerine beş çeker.
İngilizlere yirmi beş çeker.
Balıketi görünce iç çeker.
(Teşekkürler Engin EREM)
Bilen ve bilmeyen
Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen zararlıdır,
ONDAN SAKININ.
Bilmeyen ve bilmediğini bilen bir öğrencidir,
ONA ÖĞRETİN.
Bilen ama bildiğini bilmeyen uykudadır,
ONU UYANDIRIN.
Bilen, bildiğini de bilen ve öğreten akıllıdır,
ONU İZLEYİN.
İlginç bilmece
Soru: Üç elmayı iki baba ve iki oğla paylaştırdık ve herkese bir elma düştü. Doğru mu?
Cevap: Evet, doğru. Çünkü elmayı paylaşanlar; dede, baba ve oğul.