SORUN NEYDİ?
Hürriyet okurları hatırlayacaktır, bu köşede ısrarla dikkati çekip, düzeltilmesi gerektiğini belirttiğimiz, hatalı bir yasa maddesi ve uygulama vardı;
İstanbul Boğazı'nda, trilyonluk yalısı dahi olsa, emekli aylığı alan bir kişi, Emlak Vergisi ödemiyordu. Aynı şekilde,
200 ya da 300 metrekarelik lüks evi olan bir emekli de, Emlak Vergisi ödemiyordu.
Buna karşılık,
tek odalı gecekondusu bulunan, üstelik
işsiz olan bir vatandaş, Emlak Vergisi ödüyordu. Hatta, yalısı veya lüks konutu olan emekli, Ek Emlak Vergisi ödemezken, gecekonduda ya da mütevazi bir konutta oturan
‘‘işsiz’’ olan ve emekli aylığı ya da başka bir geliri bulunmayan vatandaş,
‘‘Ek Emlak Vergisi’’ de ödüyordu. Böyle, adaletsizlik olmazdı.
GETİRİLEN ÇÖZÜM
Böyle adaletsizlik olmazdı ama bal gibi oluyordu ve uygulanıyordu.
‘‘Çivi bir vuruşta çakılmaz’’ diye, çok sevdiğimiz bir söz var. Bu köşede yukarıdaki çelişkiyi ısrarla yazdık ve bu anlamsız yasa maddesinin değiştirilmesini istedik. Sonunda da, çiviyi çaktık.
Şimdi, bu konu yeniden ele alınıyor ve ilgili yasa maddesi yeniden düzenleniyor. Yeni düzenlemeye göre;
Vatandaşın, hiçbir geliri yoksa, brüt 150 metrekareyi geçmeyen tek meskeninin olması halinde, Emlak Vergisi ödemeyecek.
Emekli aylığı alanların ise,
brüt 150 metrekareyi aşan konutları Emlak Vergisi'ne tabi olacak. Emekliler, birden fazla olmaması koşuluyla, 150 metrekareye kadar olan konutları için, emlak vergisi ödemeyecekler.
Özetle, önümüzdeki haftalarda vergi yasaları değişecek ve işsiz vatandaş lara ait gecekondu ya da 150 metrekareyi aşmayan evi, emlak vergisine tabi olmayacak. Emeklilerin ise, 150 metrekareyi aşan lüks konutları ve yalıları vergiye tabi olacak.
‘‘Emeklilerin, Boğaz'da ya da başka bir yerde yalısı, lüks evi ya da 150 metrekareyi aşan evi olur mu?’’ demeyin. O kadar çok var ki... Hatta içlerinde, SSK emeklisi trilyoner ve çok ünlü işadamları bile var!..
HAYRET
Lüks mağazadan bedava elbise
DÜN Ankara Sanayi Odası Başkanı sevgili
Zafer Çağlayan aradı ve Sarar Konfeksiyon sahibi
Cemalettin Sarar ile sohbet ederken yaşadığı bir olayı anlattı.
Uygulanmasına yeni başlanan
Tüketici Yasası'ndan yararlanan vatandaşın biri, dört yıl önce aldığı pantolonu,
‘‘bacak aralarında yıpranma olduğu’’ gerekçesiyle iade etmiş. Vatandaşın şikayeti yerinde bulunmuş ve pantolonun yenilenmesine karar verilmiş.
Çağlayan, bu olayı hayretler içinde Sarar'dan dinledikten sonra, kendisi için de yeni bir yöntem bulmuş.
- Madem böyle bir mevzuat var, ben de bundan sonra gideceğim, en lüks mağazalardan alış-veriş yapacağım ve en tanınmış markaları bedava giyeceğim. Yöntemi öğrendik nasıl olsa!..
Aman sevgili
Çağlayan, sen bu uygulamayı bir süre ertele de, Sanayi Bakanı
Ali Coşkun, yasayı bir de bu yönüyle gözden geçirtsin. Özellikle şu
‘‘tüketici hakemleri’’nin seçimi konusunu iyice inceletip, yeniden düzenlesin.
Yoksa,
‘‘tebessüm’’ köşemizdeki
‘‘karışık aile’’ gibi, karışık bir ticaret olur!...
TEBESSÜM
Karışık bir aile...
YETİŞMİŞ kızı olan, tıpkı
M. Ali Erbil'in eski kayınvalidesi gibi güzel bir dulla evlendim.
O da ne? Bir süre sonra, babam da üvey kızıma aşık oldu ve
‘‘Aman baba dur ne yapıyorsun?’’ dememe fırsat bırakmadan, onunla evlendi.
Böyle olunca da, üvey kızımla evlendiği için babam benim
damadım oldu.
Öte yandan, üvey kızım da, babamın karısı olması nedeniyle, benim
üvey annem oldu.
Neyse... Bir süre sonra, karım bir
oğlan çocuk doğurdu.
Bu çocuk, eşim kayınvalidesi olduğu için babamın
kayınbiraderi ve babamın karısı sıfatıyla, üvey annemin de
kardeşi olması nedeniyle, benim de
dayım oldu. Çocuğum olduğu için de,
babamın torunu oldu.
Bunlar yetmiyormuş gibi, bir süre sonra,
babamın karısı da bir kız çocuk doğurdu.
Babamın çocuğu olunca, kafalar iyice karıştı. Doğan bu çocuk benim
kardeşim oldu. Ancak aynı zamanda, üvey kızımın çocuğu olması nedeniyle de
torunum oldu.
Böylece, karım da annemin annesi olması nedeniyle benim
büyük annem oldu.
Diğer taraftan ben de karımın kocası, aynı zamanda onun torunu olduğumdan, bir kimsenin büyükannesinin kocası da büyükbabası olacağından dolayı,
kendi kendimin büyükbabası oldum.
Nasıl iyi mi?
Şu anda karışık bir aile olduk, kim kimin nesi tam olarak belli değil!..
GÜNÜN SÖZÜ
Herşey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur.
Fransız Atasözü