SADECE Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a değil, diğer kulüplere de müjde!..
Korkulu bir rüyadan kurtuluyorlar.
1 Ocak 2008’den itibaren, ne yapacaklarını şaşırıp, soğuk terler dökecekleri, büyük bir sorun çözümleniyor.
OLAY NE?
Futbolcular, birkaç yıldır vergi cennetinde yaşıyorlar. Ödenen transfer ücretlerinin tamamı, gelir vergisinden müstesna. Yalnızca yüzde 15 stopaja (vergi kesintisine) tabi tutuluyor (Bkz. Gelir Vergisi Kanunu, Geçici Madde 64).
Bu balayı, 31 Aralık 2007 tarihinde sona erecek. Yeni bir yasa çıkmadığı takdirde, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren futbolculara yapılacak ödemeler, yüzde 35 oranında gelir vergisine tabi olacak.
Buna göre; Fenerbahçe’nin; Alex, Roberto Carlos, Kezman, Deivid, Edu, Lugano, Galatasaray’ın Lincoln, Linderoth, Bouzid, Nonda, Beşiktaş’ın Delgado, Cisse, Tello, Diatta, Higuen gibi yabancı futbolcular başta olmak üzere, diğer futbolculara ödenecek transfer ücretleri, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren, yüzde 35 gelir vergisine tabi olacaktı.
Futbolcular, kulüpleriyle genellikle "net transfer ücreti" üzerinden anlaştıkları için, bu vergi kulüp tarafından üstlenilecek, böyle olunca da (Gençlerbirliği hariç) borçtan gırtlağına kadar gömülmüş olan kulüpler, çok zor durumda kalacaklardı.
MÜJDE NE?
Müjde tahmin ettiğiniz gibi...
Kulüplerin uzun süredir bekledikleri müjdeyi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan verdi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 64. maddesinin, yılbaşına kadar çıkartılacak bir yasa ile uzatılacağını açıkladı.
Böylelikle, futbol kulüplerine tanınan "vergi avantajı" 2008 yılından itibaren de devam edecek. Sporculara, transfer ücretleri dahil, ödenen tüm ücretler, yine Gelir Vergisi’nden müstesna tutulacak, ödemelerden yalnızca yüzde 15 vergi kesintisi yapılacak.
Özetle, futbolcular ve kulüpler yine yaşadı...
Ütü
SARIŞIN yanmış iki kulağıyla doktora gider. Doktor:
- Kulaklarına ne oldu?
Sarışın:
- Ütü yapıyordum ve telefon çaldı. Ben de telefon diye ütüyü koydum kulağıma...
Doktor:
- Peki öteki kulağına ne oldu?
Sarışın:
- Lanet olası tekrar aradı!..
(Teşekkürler Av. Bülent KURDOĞLU)
Ayda 500 YTL
ASKERDEN yeni dönen ve iş arayan delikanlı, gazetede iş ilanı okur. Büyük bir müzikhol, striptizci kızlar için diplomalı bir masajcı arıyor. Hemen bildirilen adrese gider ve kendini tanıtır.
- Efendim. Aradığınız bütün vasıflara sahibim. Bunlar da diplomalarım. Eğer kabul ederseniz hemen striptizci kızlara masaj yapmaya başlayabilirim.
Yetkili kişi, diplomalarını inceler ve sorar:
- Ayda 500 YTL kabul mü?
Delikanlı, acınacak bir yüz ifadesiyle;
- Efendim, uzun zamandır işsizim. Mümkünse biraz indirin, bu kadar parayı her ay veremem...
Taktik
HIZLI bir çapkın, arkadaşına taktik veriyordu.
- Güzel bir kadına, duyacağı bir şekilde "Kendini beğenmiş sen de!..", çirkin kadına ise "Güzel ama, zavallının bundan haberi yok" diye laf attın mı, ikisi de avucunun içine düşer.
Sosyal Güvenlik Yasası ve kadınlar
SOSYAL güvenlik yasa tasarısı, mevcut şekliyle yasalaşırsa, kadınları çok üzeceğe benziyor. Örneğin;
- Kocası ölen kadın çalışmıyorsa, "dul aylığı"nın yüzde 75 oranında, çalışıyorsa yüzde 25 eksiltilerek, yüzde 50 oranında bağlanması öngörülüyor.
Bu da "Yeni yasada, çalışan kadınlar cezalandırılıyor" tepkisine neden oluyor...
- SSK’lının dul eşine aylık bağlanabilmesindeki 900 günlük prim ödeme koşulu, 1.800 güne çıkartılıp, dul kalan kadınlar mağdur ediliyor.
- Yürürlükteki mevzuata göre, inek doğum yaptığında 80 YTL’den başlayan ve 104 YTL’yi bulan bir yardım yapılıyor. Kadın doğum yaptığında ise, yapılacak yardım 58 YTL!..
Bu da "Yeni yasada, kadının inek kadar değeri yok" şeklinde yorumlara neden oluyor.
Dünyayı kadınlar yönetseydi
Alışveriş bir spor türü olurdu.
Erkekler namuslu görünerek "kısmet" beklerdi.
Kadının ideal kilosu 20 kg. artardı.
Erkekler oturup, kadının ne istediğini ve onu nasıl kendine bağlayacağı gibi sorunları çözmeye çalışırdı.
Dergilerde mayolu erkek resimleri olurdu.
Erkekler "Sen artık beni sevmiyorsun" diye ağlardı.
Erkekler buluşup karısını metresinden koparmak için büyücüye giderdi.
Kocasını öldüren kadınlar "Kadınlığıma dil uzattı hakim bey" diye ceza indirimi isterdi.
Cinsel ilişki kuran erkeğin namusu kirlenirdi.
KADIN VE ERKEK
Bir kadın olmadan yaşanmayacağı doğru değildir.
Bir kadın olmadan yaşanmış olunmaz sadece...
Karl Kraus
Kadın, kocasını daha az sevmeli ama daha çok anlamalı,
Erkek, karısını daha çok sevmeli ama anlamaya çalışmamalıdır.
Oscar Wilde
Kadınlar, sevmedikleri adama asla acımazlar.
Alexandre Dumas
ÖĞRENCİLİK VE TATLI YALANLAR
Derslerim çok iyi anne.
Bu Hoca bana kafayı taktı.
Vallahi hayatımda hiç kopya çekmedim Hocam.
Aslında sorular çok kolaydı.
Anne, bu akşam arkadaşlara ders çalışmaya gideceğim.
DÖRT DURUM
Taş atıldıktan sonra,
Söz ağızdan çıktıktan sonra,
Fırsat kaçtıktan sonra,
Zaman geçtikten sonra,
Telafi edilemez.
(Teşekkürler Av. Zafer KÖKEN)
EVLİLİK VE YILLAR
Evliliğin ilk yılında, adam konuşur kadın dinler.
İkinci yılında, kadın konuşur adam dinler.
Üçüncü yılında, her ikisi de konuşur, komşular dinler.