‘Doğuran kazan’ın vergisi

Bir vergi var, aynen Nasrettin Hoca'nın hikayesi gibi... Hangisi mi? Hani şu 'Kazan Doğurdu' hikayesi var ya, aynen onun gibi...

Bilmeyenler ya da unutmuş olanlar için anlatalım.

Nasreddin Hoca komşusundan ödünç olarak kazan almış. Daha sonra, işi bitince kazanın içine küçük bir kazan daha koyup, öyle iade etmiş. Komşusu;

'- Bu da ne Hoca' dediğinde;

'- Kazan doğurdu' demiş.

Komşu da, bu doğurma olayına çok mutlu olmuş. Daha sonra, Hoca kazanını yeniden istemiş. Komşusu da, büyük bir memnuniyetle kazanı vermiş. Fakat o da ne? Aylar geçtiği halde, kazan bir türlü gelmemiş. Komşu sonunda dayanamamış ve Hoca'nın kapısını çalıp, kazanını istemiş.

Hoca da;

'- Hiç sorma arkadaş, senin kazan öldü' demiş. Adam;

'- Yahu Hoca, kazan hiç ölür mü?' deyince, Hoca dayanamamış;

'- Be adam, kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun?' demiş.

İŞADAMININ KAZANI

Nasreddin Hoca'nın kazan hikayesi benzeri bir olay, önümüzdeki ay iş dünyasında yaşanacak. İşadamlarına ve şirketlere, 'kazan öldü' denecek. Nasıl mı? Anlatalım;

Yıllardır, Türk Lirası yabancı paralar karşısında sürekli değer kaybettiği için, döviz cinsinden borcu olan firmalar, kur artışı nedeniyle ortaya çıkan farkı, borçlarını ödemeseler bile 'kur farkı gideri' olarak masraf yazıyorlar ve daha az vergi ödüyorlardı.

Bu yıl özellikle 'Nisan, Mayıs ve Haziran 2003' döneminde, şemsiye tersine döndü. 1 Nisan 2003'de 1 milyon 600 bin TL. olan 1 ABD Doları 30 Haziran 2003'de 1 milyon 420 bin TL.'ye kadar düştü. Düşünce de, olanlar oldu.

Şimdiye kadar, döviz cinsinden borcu olan firmalar, her üç ayda bir 'geçici vergi' öderken, kur yükselmesi nedeniyle, borçlarında TL. cinsinden ortaya çıkan artışı, gider yazıp daha az vergi ödüyorlardı yani kazan doğuruyordu...

Kur düşünce, her yıl doğuran kazan, bu yıl öldü!..
Döviz cinsinden borcu olan firmalar, dövizdeki kur düşmesi nedeniyle, gelir elde etmiş sayılacak ve vergi ödeyecekler.

Örneğin; 2 milyon dolar borcu olan şirket, Nisan-Haziran 2003 döneminde, kurdaki gerileme nedeniyle, 360 milyar TL. kazanmış gibi, 15 Ağustos 2003'e kadar geçici vergi ödeyecek.

Ne diyelim, her yıl kazanın doğurduğuna inananlar, bu yıl da öldüğüne inanmak zorundalar...

HAYRET


Emeklinin cinliği

Bu köşede yeralan yazılar arasında, en çok ilgi görenlerden biri de 'gayrimenkul' konusuyla ilgili olanlar. Yaklaşık 19 milyon mükellefi olduğu için, gayrimenkul konusu neredeyse, her aileyi yakından ilgilendiriyor.

Geçenlerde, bir okurumuz aradı.

- Hocam, yeni yasa ile emeklilerin ya da herhangi bir yerden geliri olmayanların, 150 metrekareye kadar olan konutların, vergiye tabi olmayacağını yazmışsınız, doğru mu?

- Evet, yakında böyle bir yasa çıkacak.

- Peki benim 150 metrekareden küçük iki evim var. Emekli olduğum için bunlardan biri için emlak vergisi ödeyip, diğeri için ödemesem olur mu?

[- Hayır, iki evi olanlar ikisi için de ödeyecekler. Bu konuda bir değişiklik yok.]

- Anladım. O zaman ben de tapuya gidip evin birini, hiçbir yerde çalışmayan, sadece 'ev hanımı' olan eşime satarım. Böyle olunca, ben de, eşim de, birer evimiz olacağı için, iki eve de emlak vergisi ödemeyiz. Doğru mu?

[- Evet, doğru...]

- Hocam, bunlar ne biçim adamlar, bizi zorla bu yola itiyorlar. Şimdi, evlerin ikisinden de vergi alamayacaklar, oldu mu yani?..

Ne diyelim? Vatandaş da yasadaki boşlukları bulacak kadar 'vergi uzmanı' olmaya başladı!.. Maliye'nin ve Belediyelerin işi zor!..

TEBESSÜM


Kadınlara bakan erkek

Adam karısıyla alışveriş merkezinde dolaşıyormuş.. O gün de kısmet.. Etraf çıtır kızlar, güzel kadınlarla dolu...

Adamcağız karısında çaktırmadan bakmaya uğraşıyor ama, mümkün mü? Kadın en sonunda dayanamamış, başlamış söylenmeye...

'- Aşk olsun sana!.. Hiç yanımda karım var da demiyorsun... Gözlerinle yiyorsun zavallıları... Bıraksam kızların içinde düşeceksin... Şekerci dükkanına girmiş çocuktan farkın yok...'

Adam gülmüş;

'- Olur mu hayatım. Ben hem evli bir adamım hem de şu anda yanımdasın... Yani olsam, olsam, şekerci dükkanına girmiş bir şeker hastası olurum.'


Avukatlar Maliye’ye kırgın


Şu günlerde, avukatlar, Maliye'ye biraz kırgınlar... Nedenine gelince, avukatlar, 2002 yılı için, kişi başına ortalama 1,1 milyar TL. vergi ödediler.

Kürkçüler, diş klinikleri, dericiler, mobilyacılar, ayakkabıcılar ve daha birçok meslek grubu avukatlardan az vergi ödemelerine rağmen, 2003'de ısrarla avukatların üzerine gidilip, 2002 yılı için, pişmanlıkla ilave gelir beyanına zorlanmaları, avukatları üzmüş.

'O kadar iş kolu ve meslek varken, sanki sadece avukatlar vergi kaçırıyormuş gibi' yanlış anlamalara da varabilecek bu uygulamaya avukatlar çok incinmişler.

İlgililere duyurulur...


Sarar’a ulaşamayan bizi arıyor


Geçen hafta, Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan'ı kaynak göstererek Sarar'dan 4 yıl önce alınan bir pantalonun değiştirilmesi olayını yazmıştık. Aziz Nesin'in 'Fil Hamdi' hikayesi gibi, çok kişi arayıp 'Yazdığınız şahıs biziz. Olayın iç yüzü farklı' diye açıklamalar yaptılar. Bu arada, kendilerinin de sorunları olduğunu belirtip, Cemalettin Sarar'a ulaşmak isteyip de ulaşamayanlar da bizi arıyorlar. Sarar'cılara duyurulur...

GÜNÜN SÖZÜ


Yüksek birdağa çıkmak güçlüğünden kaçınırsanız, güzellikleri tam olarak göremezsiniz.

SHAKESPEARE
Yazarın Tüm Yazıları