Delgi zımbasının zimmeti...

Liseyi bitirip ODTÜ’yü kazanmış ancak, o yılların ekonomik koşulları, hem çalışıp hem de okuyabileceğim bir fakülteye gitmemi zorunlu kıldığı için, kaydımı yaptıramamıştım. Aylar süren bir iş arayışından sonra, Maliye’nin memuriyet sınavını kazanıp, “vergi memuru adayı” olarak, Kırıkkale Vergi Dairesi’ne tayin edilmiştim.

ZİMMET NE?

İşe başladığımın ikinci günü, bir delgi zımbası verip imza attırdılar. 18 yaşındaki, acemi bir memur adayı olarak sormuştum:
- Niye, imza attığımı öğrenebilir miyim acaba?
- Bak, bu delgi zımbasını sana zimmetledik, onun için imzanı alıyoruz.
- Zimmetlemek ne demek?
- Bu zımba kaybolursa, sana hesabı sorulacak ve daha sonra yenisini alacaksın...
Zimmeti öğrenmiştim. Akşamları gitmeden önce delgi zımbasını masamın üst çekmecesine kilitliyor, sabah gelince çıkarıyordum. Gün içinde, masamdan uzaklaşıp döndüğümde gözlerim delgi zımbasını arıyordu. Eğer birisi masamdan almışsa gidip buluyor ve tekrar masamın üstüne koyuyordum. Çünkü, delgi zımbası zimmetli olduğundan benim için çok önemliydi...
Yıllar sonra, Maliye’den ayrılıp üniversiteye geçtim. Baktım, delgi zımbasını andıran olaylar devam ediyor.

BENZERİ OLAYLAR

Örneğin;
· Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı olan Prof.Dr. Ertan Oktay’a bir gün zimmet çıkarmışlardı. Nedenini gelince, Fakülte’ye “bir damacana su” alınmış, parası da döner sermayeden ödenmiş. Yasalara göre bu suçtu ve soruşturmayı gerektiriyordu. Soruşturma sonucu, sucuyu görse belki tanımayacak olan dekan suçlu bulunmuş ve bir damacana suyun parası kendisine “zimmet” çıkartılmıştı...
· Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı olan Prof.Dr. Köksal Baloş hakkında da soruşturma açılıp, savunma istenmiş. Sonuçta 200 lira zimmet çıkarılmış. Zimmete konu suçu da çok ilginç; kendisinden önceki dekanın ölümü nedeniyle, kibrit kutusu büyüklüğünde bir “ölüm ilanı” vermiş, ilan parasını da fakülte döner sermayesinden ödettirmiş!.. Suçu buymuş!.. Cenazeden sonra toplanan ilan parasının bağış olarak döner sermayeye yatırılması da göz önüne alınmamış.
Demek ki, bir ülkenin yasaları virgülüne kadar uygulandığında, delgi zımbası ya da bir damacana suyun bile hesabı sorulabiliyor...

HAYRET

Bir liranın getirisi

? 2013’te sadece işyeri kira geliri olanlar yıllık kira gelirleri 26 bin lirayı aşmadığı sürece, bu gelirlerini yıllık beyanname ile vergi dairesine beyan etmeyecekler.
26 bin lirayı 1 TL aşarsa, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile zorunlu olarak beyan edecekler.
26 bin 1 lirayı beyan ettiklerinde (stopaj mahsubu nedeniyle), hiç vergi ödemeyecekleri gibi, üste 1835 TL “vergi iadesi” alacaklar.

Bektaşi’ye sormuşlar

- Gelse bir dilber-i ahu, olsa yevm-i ramazan
(Güzel bir hatun gelse ve ramazan günü olsa)
- Dilber-i ahu mu efdal, yoksa yevm-i ramazan?
(Güzel hatunu mu seçersin yoksa ramazanı mı?)
Hazret pek fazla düşünmeden cevaplamış:
- Ye, iç, eğlen; sür sefasın dilberin...
Zira kazası var ramazanın, kazası yok dilberin...

En güzel söz

Bir bayana söylenebilecek en güzel söz:
“Seni seviyorum” değildir...
“Zayıflamışsın”, “Saçların harika”, “Akşama yemek yapma, dışarıda yeriz hayatım”dır.

Kniht’ın iş kuralı

1. Sözü senet olan insanlarla iş yapın.
2. Sonra yine de yazılı bir sözleşme yapın.
Gary Knight

GÜNÜN SÖZÜ

Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır.
Schopenhauer

Mark Twain ve oruç

Mark Twain, oruç tutmanın hastalıkları
tedavi ettiğini düşünürdü.
Soğuk algınlığı ve ateşi, bir veya iki gün hiçbir şey yemeyerek tedavi ederdi.

Hayatın değeri

Uzun yaşanmasında değil, iyi yaşan-masındadır.
(Montaigne)

TEBESSÜM

Hoca ramazanda susayınca

BİR ramazan günü Nasreddin Hoca’nın gözleri susuzluktan afallamış. Dayanamayıp bir çeşmeye çaktırmadan yanaşırmış. Tam suyunu içerken, bir köylü görmüş hocayı:
- Aman hoca, günah değil midir bu yaptığın!
- Ne yapayım arkadaş? Ramazan gider bir daha gelir, ama ben gidersem bir daha gelmem! Ne günahı...