Çömlekçi fıkrası gibi ekonomi

Düğünden birkaç ay geçtikten sonra karısı; "Gidip kızları bir yokla bakalım, ne yapıyorlar, durumları nasıl" demiş.

Adam önce çömlekçi damadına gitmiş ve biraz sohbet ettikten sonra işlerini sormuş. Aldığı yanıt ilginçmiş:

"Bu yıl, bankadan da kredi kullanarak, çömlek işine büyük yatırım yaptım. Havalar ısınmaya başladığında, seri bir şekilde üretime girişeceğim. İnşallah havalar da iyi gider, yağmur falan yağmaz, hava hep güneşli olur, güneşte çömlekler kurur, ben de bu yıl iyi para kazanırım."

Adam, damadına moral verip, çiftçi olan diğer damadına gitmiş. Hal hatır sorduktan sonra, işleri hakkında da bilgi almak istemiş. O da; "Bu yıl borçlanıp bir de traktör aldım. Toprağı iyice sürüp, mahsulü ektim. Komşunun toprağını kiralayıp onu da ektim. İnşallah, bol yağmur yağar, ben de iyi bir ürün alır, çok iyi para kazanırım" demiş.

Adam eve döndüğünde, karısı kızların durumunu sormuş. O da şu yanıtı vermiş:

"Hanım, bu yıl kızlardan biri kesinlikle hapı yutacak ama hangisi onu bilmiyorum..."

FIKRA GİBİ EKONOMİ

Türkiye ekonomisi de bu fıkraya benzedi.

Döviz düşük, YTL aşırı değerli olursa; ithalat artıyor ve mal ithal edenler iyi para kazanıyorlar, reel faiz yüksek oluyor. Yabancılar Türkiye’ye sıcak para getirip, yüksek getiri sağlıyorlar. İnşaat ve otomotiv sektörü canlanıyor, bankalar bol bol konut ve otomobil kredisi veriyorlar.

Döviz yükselirse; bu kez ihracatçılar ve turizmciler gibi döviz cinsinden geliri olanlar iyi para kazanıyorlar. Dövizle borçlananlar perişan oluyor, ithalatçıların tatlı kazanç furyası bitiyor. İnşaat ve otomotiv sektöründe gerileme başlıyor.

Görüldüğü gibi, son yıllarda Türkiye ekonomisinin ve sektörlerin durumu tıpkı çömlekçi ve çiftçinin durumu gibi...

Döviz düşerse bazı sektörler kazanıyor, bazıları da perişan oluyor. Yükselirse tersi oluyor. İhracatçılar ve turizmciler gibi döviz cinsinden geliri olanlar bayram ediyor, diğerleri ağlıyor.

Nasıl, tam çömlekçi fıkrası gibi değil mi?

Bir Amerikan kariyer testi

Soru: Kedinin biri ağaca çıkmış ve inmek bilmiyor. Kediyi o ağaçtan indirmek için ne yaparsınız?

Düşünün ve kariyer analizinizi aşağıda bulun:

1- Ağaca tırmanırsınız.

2- Ağaca merdiven dayayıp tırmanırsınız.

3- "Gel pisi pisi" diye seslenirsiniz.

4- Dişi bir kedi bulup ağacın altına getirirsiniz.

5- İtfaiye gibi kurtarıcı görevlileri ararsınız.

Sonuç:

1- Ağaca tırmandıysanız; cesur ve girişkensiniz. İyi bir "satış temsilcisi" olursunuz.

2- Ağaca merdiven dayayıp tırmandıysanız; hedefe nasıl ve ne yöntemlerle ulaşacağınızı planlayabiliyorsunuz. İyi bir "halkla ilişkiler müdürü" olursunuz.

3- "Gel pisi pisi" diye seslendiyseniz; saflık derecesinde iyimsersiniz. Ne yaparsanız yapın, sakın kendi işinizi kurmayın.

4- Dişi bir kedi bulup ağacın altına getirdiyseniz; kendi işinizi kurup çok başarılı ve ünlü olabilirsiniz.

5- İtfaiye gibi kurtarıcı görevlileri aradıysanız; sorumluluğu başkalarına atmayı iyi beceriyorsunuz. "İyi bir üst düzey yönetici" olursunuz.

Bunları biliyor musunuz

Kadınlar erkeklere göre 2 kat fazla göz kırpar.

Hapşırdığınız zaman kalbiniz de dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarınız bir an için durur.

Kıta isimlerinin hepsi aynı harfle başlayıp aynı harfle biter.

İnsan elinde; en yavaş uzayan tırnak baş parmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir.

Temel’in kaynanası

TEMEL bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar. Temel;

- Kaynanamı gömdük.

Kahvedekiler;

- İyi de bu halin ne?

- Biraz direndi de...

Müdahale

HAKİM, kaynanasını dövmekten sanık bir adamın davasına bakıyordu. Şahitlerden birine sordu;

- Bu adamı kaynanasını döverken gördün mü?

- Gördüm efendim.

- Neden müdahale etmedin?

- Neden müdahale edeyim hakim bey... Yardıma ihtiyacı yoktu ki evire çevire dövüyordu!..

Günün sözü

Başarılarımız, yaptığımız kötü hareketlerden daha çok düşman kazandırır.

Jefferson