BİRİNCİSİ, çok sayıda evi olduğu için yaşadı. İkincisi, Maliye bunlara "çok özel" bir avantaj düşünüyor. Onun için de yaşadı. İsterseniz, önce konuyla ilgili bir fıkra anlatalım.
Nasreddin Hoca, her yıl zekatını Akşehir’in en zengin adamına veriyormuş. Komşular toplanıp "Yanlış yapıyorsun. Zekat, fakire fukaraya, ihtiyacı olana verilir" diye Hoca’yı uyarmışlar.
O da "Asıl siz yanlış yapıyorsunuz. Ben ne yapıyorum? Zekatımı Akşehir’in en zengin adamına veriyorum. Peki... Şimdi soruyorum size; Allah malı da mülkü de, tarlayı da, bağ-bahçeyi de, parayı da bu adama vermiş mi?" diye sormuş. Onlar da;
"Vermiiiş..." deyince, Hoca;
- Peki, bir yandan da vermeye devam ediyor mu?
- Ediyooor...
- O halde ben de Allah’ın verdiğine veriyorum. Siz Allah’tan iyi mi bileceksiniz? demiş.
ÇOK ÖZEL AVANTAJ
Şimdi gelelim olayımıza... Mevcut sistemde, konut kira gelirini beyan edenlerin, vergiye tabi geliri 43 bin YTL’yi aştığında, aşan kısım için yüzde 35 gelir vergisi ödeniyor.
Getirilmesi düşünülen yeni sistemde ise, kira gelirlerinin tutarı ne olursa olsun, yüzde 15 vergi kesilecek. Hepsi o kadar...
Böyle olunca, örneğin; 10 bin YTL kira geliri olan da 1 ya da 10 milyon YTL kira geliri olan da yüzde 15 gelir vergisi ödeyecek.
Çok evi olan ve yüzde 35 vergi ödeyen varlıklı kişilerin vergisi yüzde 15’e inince, Nasreddin Hoca’nın fıkrası gibi, Allah’ın verdiğine Maliye de vermiş olacak.
Yeni sistemde, yıllık 41 bin YTL’ye kadar kira geliri olanlar zararlı, bunun üzerinde kira geliri olanlar kárlı çıkıyor.
Konut kira geliri yüzbinlerce ya da milyonlarca YTL olanlar ise, zil takıp oynayacak kadar "katmerli avantaj" sağlıyorlar.
ANAYASA’YA AYKIRI
Anayasa’mızın 73. maddesinde;
"Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır" deniyor.
Düşük gelir elde edenlerin vergi yükünü artıran, yüksek kira geliri elde edenlerin vergi yükünü ise yarıya indiren hatta daha çok indiren yeni sistemi, Anayasa’ya göre de siz değerlendirin artık...
Deney sonuçları
İsviçre laboratuvarlarında; 4 kavanoza 4 bağırsak solucanı atmışlar:
Birincisinde alkol varmış solucan hemen ölmüş.
İkincisinde nikotin varmış solucan hemen ölmüş.
Üçüncüsünde sperm varmış solucan hemen ölmüş.
Dördüncüsünde yeşil yapraklar varmış solucan üremeye başlamış.
Deney Sonucu:
Alkol, sigara ve seks yaptığınız sürece bağırsaklarınızda kurt olmaz.
Ot gibi yaşarsanız her tarafınız kurtlanır.
Kulaklar
ADAMIN biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş ve girmiş ameliyata... Ameliyat sonrası, bandajlar açıldıktan bir süre sonra "Aman Allahım! Doktor, bana kadın kulakları takmışsınız" diye bağırmaya başlamış.
"Kulak kulaktır!" demiş doktor "Kadını erkeği olmaz!"
"Yanılıyorsunuz!.." demiş hasta...
"Her şeyi duyuyorum ama hiçbir şey anlamıyorum!.."
Evli kadın duası
Allahım lütfen bana;
Deniz kadar etkileyici bakışları olan ve yakışıklı (Aliye),
Ferit kadar kibar ve olgun (Bir Dilim Aşk),
Selim kadar zeki ve zengin (Bir İstanbul Masalı),
Baran kadar karizmatik (Haziran Gecesi),
Cem kadar sadık ve eğlenceli (Avrupa Yakası),
Polat kadar güçlü (Kurtlar Vadisi)
Mithat kadar becerikli (Sahra) ve
Niko kadar fedakar ve kararlı (Yabancı Damat)
biriyle tanışma fırsatı ver.
Ver de, evdekini kapıya koyabilmek için yeterince cesaretim olsun. Yoksa televizyon karşısında ihtiyarlamaya devam edeceğim!
(Teşekkürler İsmet DAYIOĞLU)
Aldatan koca ve dedektif
KARI koca TV’de film izliyorlar, filmde bir ara kadın, kendisini aldattığından şüphelendiği kocasını yakalatmak için dedektif tutuyor...
Adam bir ara TV seyretmeyi bırakıp karısına dönmüş ve "Sen..." demiş, "Sen böyle bir şey yapar mıydın?"
"Evet" diye cevap vermiş karısı gayet aldırmaz bir tavırla; "Ama bu seni onunla yakalatmak için değil, o kadının sende ne bulabildiğini araştırmak için olurdu!.."
(Teşekkürler Yıldırım TUNA)
Şarap içenler artıyor mu azalıyor mu
RESMİ tüketim rakamlarına göre azalıyor, üretim rakamlarına göre de artıyor!
Mey İçki Şarap Bölümü Direktörü Bülent Özfırat’ın bu konudaki açıklaması ilginç; "Vergiler nedeniyle kayıt dışı büyümesine karşın, resmi rakamlar azaldığını gösteriyor. Türkiye’de toplam 100 milyon şişe şarap üretiliyor. Bunun da 60 milyonu kayıt dışı üretimden oluşuyor."
Merak edenler için açıklayalım. 12 AB ülkesi, şarap üretiminden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) almıyor. İki AB üyesi ülke (Fransa ve Macaristan) ise, 1 litre şaraptan sadece üç sent (5 Yeni Kuruş) tutarında ÖTV alıyor. Türkiye’de şaraptan alınan ÖTV, AB üyesi ülkeler ortalamasının, yüzde 360 fazlası!..