İşsiz vatandaş, iş bulup ekmek parası kazanmanın peşinde. Yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlarca kişi, biraz daha iyi gelir elde edebilmenin peşinde. Esnaf, satış yapıp kirayı, senet ve çekleri ödeyebilmenin peşinde. Çok kişi de banka kredi kartının taksitini ya da başka bir borcunun taksitini ödeyebilmenin peşinde, çırpınıp duruyor...
Bu arada, mücevheratçıların da sorunu var.
BÜYÜME SORUNU
İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkanı, 24 Mart 2006 tarihli Referans Gazetesi’nde yayınlanan açıklamasında sektörün "büyüme sorunu" ile ilgili olarak, ayakta kalma savaşı verdiğini ve küçülmeye doğru gittiğini belirterek "Sektörün büyümeme sebebi, senelerdir değerli taş ve mücevherde yüzde 18 KDV olmasıydı. Hükümetimiz bu yüzde 18’i sıfıra çekti ama üç ay sonra yüzde 20 ÖTV geldi. KDV’nin veya ÖTV’nin yüzde 18’lerde, yüzde 20’lerde olduğu bir sektör büyüyemez" diyor.
Ne diyelim... Eğer yüzde 18-20 vergi ödeyen bir sektörün büyümesi mümkün değilse, otomotiv sektörü ne yapsın? Yüzde 84’ten başlayıp yüzde 117’ye ulaşan ÖTV ve KDV ödüyorlar. Akaryakıtta yüzde 300’e yaklaşan, alkollü içki ve sigarada yüzde 200-300 civarında değişen vergiler var. Bu sektörler ne yapsın?
DİĞER SEKTÖRLER
Aşağıdaki Napolyon fıkrasında olduğu gibi, mücevherciler hiç seslerini çıkarmasınlar. Diğer sektörlerde, sıfır KDV yok. Yiyecek, içecek, sağlık, eğitim, ulaşım aklınıza ne gelirse, KDV’ye tabi. Kuru simit yüzde 8 KDV’ye tabi iken, sofra tuzuna bile yüzde 18 KDV ödenirken, pırlanta, elmas, yakut ve incide KDV olmayışı, vatandaşı zaten rahatsız ediyor.
Ayrıca, ÖTV üç ay sonra değil, yaklaşık 10 ay sonra yüzde 6.7’den yüzde 20’ye çıktı ama o tarihte tıraş sabunu, tıraş köpüğü, parfüm ve cep telefonu ÖTV’si de yüzde 20’ye çıktı...
İTHAL EDİLİYORMUŞ
Bu arada aynı haberde, İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı’nın da ilginç bir açıklaması var. "Yüzde 20 ÖTV ödemek yerine, yurtdışından bitmiş mal ithal ediliyor. Bu da yurtiçindeki istihdamı olumsuz etkiliyor" diyor.
Peki ama yurtdışından ithal edilince ne değişiyor ki, yine aynı ÖTV ödeniyor!.. Açın bakın ÖTV Kanunu Md. 4’te bu yazılı. Daha önce de "ÖTV nedeniyle ihracat yapamıyoruz" demişlerdi. O zaman da "Açın bakın, ÖTV Kanunu Md. 5/2’yi, mücevherat ihracatında ÖTV yok, alışta ödediğiniz ÖTV de iade ediliyor" demiştik.
"Napolyon’un kardeşi" fıkrasında olduğu gibi, en iyisi mücevheratçılar, seslerini hiç çıkarmasınlar.
Evlenecek kızlara vergi kolaylığı
VERGİLERLE ilgili bazı düzenlemeler yapılırken, evlenip gelinlik giyecek genç kızlar da unutulmadı.
Her genç kızın rüyası olan gelinliğin KDV’si yüzde 18’den yüzde 8’e indirildi. Gelinlik KDV’sindeki 10 puanlık KDV indirimi, gelinlik fiyatlarını yaklaşık yüzde 8.5 ucuzlattı.
Bu arada camilerdeki hocaların ve vaizlerin cüppesi de unutulmadı. Cüppenin, daha önce yüzde 18 olan KDV’si de yüzde 8’e indirildi.
10 puanlık KDV indiriminden, Müslüman din adamlarının yanı sıra Hıristiyan ve Musevi din adamlarının giydiği cüppeler de yararlanacak. Ayrıca avukat, hákim ve mezuniyet törenlerinde öğrencilerin giydiği cüppelerin de KDV’si inmiş oldu.
Kızlar erkekleri neden sever?
İltifat edip güzel ve akıllı hissetmemizi sağlarlar.
Hesabı ödemek için istekli olurlar.
Eve geç kalma dertleri olmadığından, bizi uğurlamadan eve gitmezler.
Pek ağlamazlar; ama ağladıklarında da çok şirin olurlar.
Bizim için ulaşamadığımız raflardaki eşyaları alırlar.
Sadece yumuşak olmamız bile onlar için müthiştir.
Onlar takdir edilmekten büyük zevk alan, güçlü görünüşlü küçük çocuklardır. Yaptıklarını onaylıyor gibi görünüp istediğimizi yaptırır, sonra da acırız. Pek tatlı şeylerdir doğrusu...
(Teşekkürler Burçin Bozdoğanoğlu)
Napolyon’un kardeşi
ADAMIN biri, Napolyon’un yanına yaklaşmış:
- Allah rızası için bir miktar para.
Napolyon, o gün keyifli bir günündeymiş, tebessüm ederek elini cebine atmış ve çıkarıp bir altın uzatmış. Adam memnun olmak bir yana, sitemkár bir şekilde:
- Aman efendim, insan kardeşine hiç "bir altın" verir mi?
- Bir dakika arkadaş, anlamadım... Biz seninle nereden kardeş oluyoruz?
- Nereden olur mu efendim... Sizin annenizin annesinin annesinin annesinin annesi Havva Ana değil mi?
- Eveeet...
- Peki, babanızın babasının babasının babasının babası da Adem Baba değil mi?
- Eveeet...
- Benim de öyle... İşte sizinle, Havva Ana ve Adem Baba’dan dolayı kardeş oluyoruz...
Napolyon düşünmüş, adam haklı. Sonra bir anda aklına gelmiş ve adama kulağını yaklaştırmasını söyleyerek hafifçe fısıldamış:
- Bana bak arkadaş, sen şu bir altını al ve yavaşça şuradan toz ol. Yoksa... Diğer kardeşlerin duyarsa, sana bir altın bile kalmaz!..
Hedefinizi, gerçekleri göz önünde bulundurarak belli etmelisiniz.