Enflasyon da son iki aydır eksi olarak açıklanıyor. 18 yıldır enflasyon ilk kez arka arkaya iki ay eksi olarak çıkıyor. Dolar 1 milyon 700 bin lira seviyesinden 1 milyon 400 bin lira civarına inmiş durumda... Buraya kadar herşey iyi. Ardından dönüp vatandaşa ve piyasalara bakıyoruz. Vatandaş, ardarda gelen zamlardan, vergilerden ve geçim sıkıntısından şikayetçi. İster istemez kafalar karışıyor.
‘‘Her şey iyi ise, bu sıkıntılar neyin nesi?’’ dedikten sonra şu soru akla geliyor;
‘‘Peki... Bizi kim dövüyor?’’ Dayağı yiyenler belli ama dayağı atanlar kim?
Önce bununla, ilgili bir fıkra anlatalım.
DAYAK YİYEN BOKSÖR
Bir boks maçı öncesinde, antrenörü boksöre sürekli olarak maçı kazanacağını söylüyor ve moral veriyormuş. Maç başlamış ve bizim boksör başlamış dayak yemeye. İlk raund bittiğinde, antrenör moral vermeye devam etmiş:
- Aferin evladım, çok iyi gidiyorsun. Adamı iyi dövdün, devam et...
İkinci raund başlamış, değişen birşey yok. Bizim boksör dayak yemeye devam ediyor, bir gözü de yediği yumruktan iyice morarmış. Raund bittiğinde antrenörü:
- Çok iyi dövüştün, bravo. Adamı öyle dövdün kü neredeyse devirecektin. Devam et iyi gidiyorsun...
Üçüncü raund başlamış. Bu kez rakip boksör daha sert yumruklar atmaya başlamış. Bizim boksörün kaşı açılmış, dudağı patlamış, burnundan kanlar gelmeye başlamış. Ringin ortasına serildi serilecek. Neyse ki, gong imdadına yetişmiş ve üçüncü raund da bitmiş. Perişan bir şekilde, kesik kesik nefes alırken, antrenörü başlamış konuşmaya:
- Aferin evlat, bu raund da çok iyiydin. Hatta önceki raundlardan
daha iyiydin. Adamı perişan ettin, az kalsın ringin ortasına seriyordun. Çok iyi dövdün, perişan ettin adamı, bravo...
- Hocam, adamı çok iyi dövdüm, perişan ettim değil mi?
- Evet, evet, adamı perişan ettin, çok iyi dövdün...
- Hocam, madem ben adamı çok iyi dövüp, perişan ediyorum... peki ama
biri de beni dövüyor, beni döven kim?
EKSİ ENFLASYON VE ZAM
Madem her şey yolunda, döviz de düştü o halde yurt dışından ithal edilen ürünlerin
fiyatı düşmesi gerekirken, sözgelimi
yabancı sigaraya niye zam yapılıyor? Sadece
sigara değil, örneğin, benzin, mazot,
tüpgaz, doğalgaz fiyatları, otomobil, ilaç aklınıza ne gelirse zam yapılıyor. Peki dövizdeki
düşüşe bağlı olarak fiyatları niye indirilmiyor? İndirim yerine, çok sayıda ürüne, enflasyonun eksi çıktığı son dönemde niye üst üste bindirim yapılıyor?
Hükümet yetkililerinin açıklamalarına
göre, her şey çok iyi. Enflasyon ekside, döviz düşüşte peki bu zamları kim yapıyor? Yeni vergileri kim getiriyor? Özetle bizi kim dövüyor ve niye dövüyor?
HAYRET
Maliye Bakanı'nın dili mi sürçtü?
HAFTA içinde, Anayasa Mahkemesi
‘‘Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi’’ uygulamasıyla ilgili olarak
‘‘yürütmeyi durdurma’’ ve
‘‘iptal’’ kararı verdi.
Anayasa Mahkemesi Kararı, taşıt sahiplerini sevindirdi ama Bakan
Unakıtan'ın da canını sıktı. Bu karar, yaklaşık 700 trilyon lira gelir kaybı anlamına geliyordu. Bu arada, Mayıs ayında 393 trilyon liralık ödemeyi yapanlarla ilgili olarak
‘‘iade’’ ve
‘‘mahsup’’ tartışmaları da başlayınca Maliye Bakanı'nın canı iyice sıkıldı ve NTV'de bir açıklama yaptı.
Gelişmelerden dolayı, moralinin bozuk olduğu iyice belli olan
Unakıtan, konuşmasında, arka arkaya iki kez; önümüzdeki hafta yeni bir yasa ile
‘‘Motorlu Kara Taşıt Vasıtaları Vergisi’’ getirileceğini, daha önceki ödemelerin de bu vergiden mahsup edileceğini, kimsenin mağdur olmayacağını açıkladı.
Bakan, iki kez
‘‘Motorlu Kara Taşıt Vasıtaları Vergisi’’ getirileceğini belirtti. Oysa verginin adı
‘‘Motorlu Taşıtlar Vergisi’’ idi. Yani kara, hava, deniz tüm taşıtları kapsıyordu... Acaba, yeni yasa ile sadece
‘‘kara taşıtları’’ için mi vergi gelecekti ve lüks yatlar, kotralar ve özel uçaklar vergi dışı mı olacaktı yoksa Bakan'ın o kızgınlıkla dili mi sürçmüştü?.. Bakalım, izleyip göreceğiz...
TEBESSÜM
İnsan psikolojisi
DÜZGÜN giyimli bir adam barda gördüğü güzel bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve;
‘‘Biraz konuşabilir miyiz, acaba?’’ dedi. Kız birden haykırdı:
‘‘Terbiyesiz!.. Ben senin bildiğin kızlardan değilim!..’’
Adam utancından yerin dibine girmiş, rezil olmuştu. Herkes ona bakıyordu. Gitti ve masasına oturdu. Perişan bir vaziyette içkisini yudumlamaya başladı. Bir süre sonra kız ona yaklaştı. Gülümseyerek;
‘‘Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum...’’ dedi.
Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
‘‘Nee? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?..’’ GÜNÜN SÖZÜ
Bazı insanlar hayatlarını kendileri şekillendirir; bazıları ise hayatın onlara neler getireceğini pasif şekilde bekler. Bu iki insan arasındaki fark, birinin dolu dolu yaşaması, diğerinin sadece varolmasıdır.
M.Gerber