Vatandaşın en büyük endişesi, sahte fatura bastırıp komisyon karşılığı satanların, sahte fatura düzenleyenlerin, sahte fatura kullanıp vergi kaçıranların ya da Devletten vergi iadesi alanların affedilmesiyle ilgili... Toplum, haklı olarak bu konuda büyük tepki gösteriyor ve bu kişilerin affedilmesine şiddetle karşı çıkıyor...
Nitekim, bu konudaki tepkilerin ve yanlış anlamaların önlenmesi amacıyla Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Tasarı'nın konuyla ilgili maddesinde bir değişiklik yapıldı.
Bu değişiklikte ‘‘kaçakçılık’’ suçunu ‘‘bilmeyerek’’ işleyenlere af getirilmesi ‘‘bilerek’’ işleyenlerin ise, af kapsamı dışında tutulması öngörüldü.
CİDDİ BİR HATA
İyiniyetli olarak yapılan bu değişiklik, yargı aşamasındaki davalara çözüm getirmiyor. Son düzenlemeyi, vergi kaçakçılığı suçu konusunda eserleri bulunan ve bu konularla doğrudan ilgili olan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel'e sordum. Şu açıklamayı yaptı:
‘‘Maddeyi düzenleyenler bir af getirdiklerini zannediyorlar, ancak herhangi bir af gelmiyor. Başka bir ifade ile taslak yasalaştığı takdirde, şu andaki durumda bir değişiklik olmayacak. Biz, binlerce vergi kaçakçılık suçu dosyalarını incelemeye devam edeceğiz. Zira taslakta geçen ‘bilmek' kavramı zaten suçun asli (manevi) unsurudur. Kaçakçılık suçunu bilmeden işleyenler beraat ediyorlar, bilerek (kasten) işleyenler mahkum oluyorlar. Kanun bu haliyle çıkarsa, mahkemeler ve Yargıtay bütün dosyaları eskisi gibi incelemeye devam edecektir. Taslakta bu hususta vahim bir hata yapılmış. Ceza Mahkemelerinde görülmekte olan kaçakçılık suçlarının % 80'i sahte belge ya da kapsamı itibariyle yanıltıcı belge ‘kullanma' suçlarıdır. Bunlar koşullu af kapsamına dahil edilmediği takdirde vergi barışı sağlanamamış olacaktır.’’
Dünkü yazısında, Bumin Doğrusöz'ün de belirttiği gibi, kesinleşmiş mahkeme kararlarının çoğunun metninde, failin suçu bilerek mi, yoksa bilmeden mi işlediği konusunda açıklık yok. Bu nedenle, özellikle kesinleşmiş kararlar yönünden, yapılan düzenleme etkili olmayacak.
ACİL ÇÖZÜM GEREKLİ
İyiniyetli olarak da olsa, Plan Bütçe Komisyonunda ciddi bir hata yapılmıştır. Hatanın acilen düzeltilmesi gerekiyor. Bu arada, düzeltme yapılırken ‘‘aracılı ihracat’’ ya da yaygın adıyla ‘‘pasif ihracat’’ olayına da bir çözüm getirilmeli.
Bilindiği gibi, bu ihracat şeklinde bir tarafta ‘‘gerçek ihracatçı’’, diğer tarafta da ‘‘üzerinden ihracat geçirilen şirket’’ vardır. Malı sağlayan, gümrük işlerini yürüten, yurt dışındaki müşteriyi bulan, ihracat bağlantısını yapan, ihraç bedeli dövizleri yurda getirip bozduran özetle, ihracatla ilgili tüm organizasyonu yapan asıl ihracatçıdır. Pasif ihracatçı da, bunlara vekaletname vermekte ve asıl ihracatçı şirketin kendisine kestiği faturanın aynısını, yurtdışındaki alıcı adına kesmektedir. Pasif ihracatçı hukuken kendi adına ihracat yapıyor gibi gözükmekle birlikte, fiili ihracatı asıl ihracatçı yapar.
Ancak, ortada yanlış bir işlem olması halinde, çok sayıda yasa açısından, pasif ihracatçı muhatap olmakta, hapis ve para cezası dahil çeşitli cezalarla karşılaşmaktadır. ‘‘Vergi barışı’’ yasasında, pasif ihracatçıların durumunu da gözönüne alıp, iyiniyetli olanlara, olayı izlemedeki kusurları nedeniyle, bir yaptırım yine uygulanmalı örneğin vergi ve cezalar alınmalı ancak hapis cezaları gözden geçirilmeli.
Bugün Genel Kurulda görüşülecek olan ‘‘Vergi Barışı’’ tasarısının, hapis cezası ile ilgili bölümü, ceza mahkemeleri ve Yargıtay'daki 30 bin civarında dosyayı ilgilendiriyor. Dün Hasan Pulur'da yazdı. Ülkeye 30 milyon dolar döviz getiren işadamı, kamyon şoförünün aldığı 150 milyon TL.'lik yakıt faturasından dolayı 30 ay hapse mahkum olmuş şu anda hapiste. 2 trilyon TL. cirosu olan ve 150 işçi çalıştıran Denizli'li sanayici Mustafa Eken, 223 milyon TL.'lik KDV nedeniyle, 18 ay hapse mahkum. Fabrikası kapanıp dağıldı, kendisi kanun kaçağı... 50-100 milyon TL.'lik fatura ve fişten mahkum olan ya da yargılanan binlerce vatandaş var. Özellikle, sembolik tutardaki faturaları kullanıp mağdur olanlara, ‘‘somut bir çözüm’’ getirip, gerçek bir barış sağlanmalı... Sağlanmalı ki, kurunun yanında yaş da yanmasın.