Avukata ve doktora otomobil cezası!

ASLINDA sadece avukata ve doktora değil mimara, sanatçıya hatta muhasebeci ve mali müşavirlere de ‘‘otomobil cezası’’ var.

İşin ilginç yönü, bunların çoğu özellikle de doktorlar ve avukatlar, böyle bir cezanın olduğunu bilmiyorlar. Öğrendiklerinde de, iş işten geçmiş oluyor... Hemen belirtelim, bu ceza bildiğiniz trafik cezası değil. Tutarı 10 milyar lira hatta 40-50 milyar lira bile olabilen bir ceza daha doğrusu, başlangıçta hesapta olmayan bir vergi...

OLAYIN AYRINTISI

Herhalde ‘‘otomobil cezası’’ dediğimiz bu cezanın ne olduğunu iyice merak ettiniz. Hemen açıklayalım:

Avukat, doktor, mimar, sanatçı, muhasebeci ve mali müşavir ya da yeminli mali müşavir olan kişilerin; elde ettikleri kazanca ‘‘serbest meslek kazancı’’ deniliyor.

Bunlar, birkaç yıl öncesine kadar, işlerinde kullandıkları otomobilin; yakıt, tamir, bakım giderini ve amortismanlarını, masraf yazamıyorlardı. Bunların dışındakiler yani esnaf, sanatkár, tüccar ve hatta şirketler masraf yazabiliyorlardı.

1999 yılından itibaren yürürlüğe giren bir yasa değişikliği ile bu haksızlık giderildi ve doktor, avukat ve mimar gibi, serbest meslek erbabının da, yukarıdaki masrafları defterlerine gider yazmalarına olanak sağlandı (Gelir Vergisi Kanunu Md.68/10).

Diyeceksiniz ki, ‘‘Bunun cezası nerede? Bu bal gibi ödül!..’’ Başlangıçta öyle gözüküyor ama pek gözüktüğü gibi de değil. Ödül gibi gözüken bu olay, birkaç yıl sonra cezaya dönüşebiliyor. Nedenine gelince, otomobili sattıklarında, satış fiyatının yüzde 50'si hatta yüzde 90'ı, kazanç gözüküyor. Böyle olunca da, çok yüksek bir vergi ödüyorlar. Konuyu basit bir örnekle açıklayalım; Doktor (A), 1999 yılında 50 milyar liraya bir otomobil almış ve bunun defterine kaydedip, her yıl yüzde 20 oranına göre, 10'ar milyar lira ‘‘amortisman giderini’’ defterine yazmış. 2003 yılında, bu otomobili, yeni bir otomobil almak için 35 milyar liraya satmış. Bu durumda 50'ye aldığını 35'e sattığına göre 15 milyar lira ‘‘zarar etmiş’’ gibi gözüküyor. Hatta dört yıllık enflasyonu da gözönüne aldığımızda, zararın 15 milyar liranın da çok üzerinde olması gerekiyor. Fakat o da ne? Bununla ilgili yasa maddesi olan VUK Md. 328'e göre kár çıkıyor. Şöyle ki:

Otomobilin dört yıllık (1999-2000-2001 ve 2002) amortisman tutarı 40 milyar lira,

4 yıl önceki alış bedeli olan 50 milyar liradan, bu tutar düşülüyor,

Kaldı 10 milyar lira. Bu 10 milyar lira da, 35 milyar lira olan satış fiyatı ile kıyaslanıyor.

Aradaki fark olan 25 milyar lira, Doktor (A) tarafından, otomobil satış kazancı olarak, defterine işlenip vergisi ödeniyor. Olay, yani ‘‘otomobil cezası’’ bu işte!..

PEKİ YA DİĞERLERİ?

Şimdi diyeceksiniz ki; ‘‘Efendim, yasalar mademki otomobilini satana böyle uygulanıyor, yapacak bir şey yok.’’ Hayır, yasalar otomobilini satan herkese böyle uygulanmıyor.

Örneğin;

- Bir şirket ya da bilanço esasına göre defter tutan işadamı, firmaya kayıtlı otomobilini sattığında, ortaya çıkan kazancın vergisini hemen ödemiyor. Ertesi yıl da ödemiyor. Otomobil satış kazancını ‘‘yenileme fonu’’ diye bir hesaba kaydediyorlar ve vergiyi üç yıl sonra ödeyebiliyorlar (VUK Md. 328).

- Esnaf, sanatkár, tüccar ya da bir şirket, en az iki yıl süre ile işletmede kayıtlı otomobili sattığında, bunların maliyet bedelini DİE tarafından belirlenen Toptan Eşya Fiyat Endeksi'ndeki artış oranında artırıyor ve kazancını da buna göre tespit ediyor. Örneğin bir bakkal ya da kasap otomobilini, jeepini sattığında, maliyet bedelini TEFE'ye göre yükseltip, çok az bir vergi ödeyebiliyor (GVK Md.38/3).

Özetle otomobilini satan bakkal, kasap, manav, konfeksiyoncu, yedek parçacı, mobilyacı vs. ise vergi ya üç yıl sonra ödeniyor ya da maliyet bedelini yükseltip avukata kıyasla, çok az vergi ödüyorlar. Otomobilini satan kişi avukat ya da doktorsa bu kolaylık sağlanmıyor.

Kuşkusuz, eşitlik ilkesine ve buna bağlı olarak Anayasa'ya aykırı bir uygulama. Halk arasında ‘‘terzi söküğünü dikemezmiş’’ diye bir söz var. Özellikle avukatlar ve mali müşavirler herkesin hukuki ve mali sorununu çözerken, kendileri eşit olmayan bir yasa uygulamasına muhatap tutuluyorlar ve hiçbir şey de yapamıyorlar...

Hatalı ve eşit olmayan bu uygulamanın en kısa zamanda giderilmesinde yarar var.
Yazarın Tüm Yazıları