Paylaş
Dün Hürriyet’te okudunuz. Bütün dünyada, madenlerde zorunlu olarak bulundurulması gereken Kaçış-Yaşam Odaları, ülkemizde zorunlu değil.
Oysa, dört yıl önce Şili’de yaşanan bir olayda, 33 madenci bu odalara sığınmış ve 69 gün sonra, sağ olarak kurtarılmıştı.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Hürriyet’te okudunuz; 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren “tehlikeli iş yeri” olarak kabul edilen 430 bin işyerinde (Erkek berberleri, kadın kuaförleri, tavuk ve horoz yetiştirenler, yapma çiçek imal edenler, saunalar, hamamlar, kavun -karpuz yetiştirenler, zeytin ve fındık yetiştirenler, kedi-köpek maması imal edenler gibi yüzlerce iş kolunda), iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve hemşire çalıştırma veya bunları istihdam edenlerden, hizmet alma mecburiyeti getirildi.
Buna uymayanlara da “her ay için 14 bin lira idari para cezası” kesiliyor.
Örneğin Mayıs ayı itibariyle bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen berbere beş aylık 70 bin lira ceza kesilecek! Oysa, berberin dükkanını satsan, bu paranın yarısı etmez!
ÇOK TEHLİKELİLER
“Ağaçlarla uğraşırken, ormanı görememek” sözünde olduğu gibi berberleri, hamamcıları, kedi-köpek maması imal edenleri, kavun-karpuz yetiştirenleri “tehlikeli iş yeri” diye kovalayıp, her ay için 14 bin lira ceza kesmektense, örneğin madenciler ve diğer yer altında çalışılan çok tehlikeli iş yerleri üzerinde durulsa ve ciddi denetimler yapılsa daha anlamlı olmaz mıydı?
Söz gelimi, tüm yeraltı madenlerinde “Kaçış-Yaşam Odaları” zorunlu kılınsaydı, bulundurmayan madenler denetlenip ağır cezalar kesilse ve kapatılsaydı, belki de son felaket yaşanmayacaktı.
En azından, ölü sayısı çok az olabilecekti.
Maalesef, tavuk ve horoz kovalamaktan buna fırsat bulunamadı.
DEVLET DENETLEME KURULU UYARMIŞTI
Madencilik sektöründe yaşanan iş kazalarıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu 2011 yılı ortalarında bir rapor yayınlamıştı. 601 sayfalık bu raporda, bu gün yaşanılan faciaya ve benzeri facialara, daha yaşanılmadan dikkat çekilmişti. Raporda, tespit edilen aksaklıklar tek tek sıralanmış, “İş Sağlığı ve Güvenliği” yönünden eksikliklerin neler olduğu belirtilmiş ve olası bir facianın yaşanılmaması için önerilerde bulunulmuştu.
Maalesef, rapora istinaden hiçbir işlem yapılmadı.
Bu ülkede, Devlet Denetleme Kurulu Raporu’na bile aldırış edilmeyişinin yanı sıra, yüzlerce insanın hayatına malolan cinayet gibi kazalara sessiz kalınıp; berberlerin, tavuk, horoz ve ördek yetiştirenlerin, hamamcıların, kavun-karpuz yetiştirenlerin “tehlikeli iş yeri” diye üzerlerine gidilip, sermayelerinin 3-4 katı cezalar kesildiği sürece, bu sorunlar çözümlenemez...
Paylaş