2006’da örtülü kazanç serbest mi

KONUYLA ilgisi olanların, daha başlığı okur okumaz heyecanlandıklarını tahmin ediyorum.

O kadar önemli bir konu ki 600 bin şirketi ve milyonlarca ortağını ilgilendiriyor.

Örtülü kazancın 2006 yılında serbest olması demek, ortakların şirketten sıfır faizle 300-500 bin YTL hatta 3-5 milyon YTL çekebilmeleri anlamına geliyor.

Yalnızca bu da değil;

- Şirketten yüksek tutarda ücret ve prim almaları,

- Şirkete, emsaline göre yüksek bedelle mal satmaları, hizmet yapmaları,

- Şirketin malları ve hizmetlerinden, düşük bedelle yararlanmalarını

daha birçok olayı ifade ediyor.

Ortaklar için "rüya gibi" bir şey...

BU DA NEREDEN ÇIKTI?

Durup dururken, "Bu da nereden çıktı?" diyeceğinizi tahmin ediyorum.

Hemen açıklayalım; Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’ndan çıktı!.. Ortada, ciddi bir atlama var.

Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nda, "örtülü kazanç" müessesesinin yerine 13. madde olarak getirilen "Transfer Fiyatlaması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" ile ilgili düzenleme, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe giriyor (Bkz. 5520 sayılı Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu, Madde 37/1-ç).

Bu şu anlama geliyor; bir şirketin ortağı 2006 yılında şirketten sıfır faizle, 2 milyon YTL hatta 20 milyon YTL borç para alsa yani para çekse bile, Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nun "örtülü kazanç dağıtımı" ile ilgili hükümleri uygulanamaz. Çünkü, bununla ilgili yasa maddesi 1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe girecek.

Peki... Bu durumda ne olacak?

Örneğin, önceki Kurumlar Vergisi Kanunu yani 5422 sayılı Kanun’da yer alan "örtülü kazanç" maddesi uygulanabilir mi? Araştırıyoruz, uygulanması zor gözüküyor. Çünkü 5422 sayılı Kanun, yeni 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun, 36 ve 37/e maddeleri ile 1 Ocak 2006’dan itibaren bütünüyle yürürlükten kaldırıldı. Yeni örtülü kazanç maddesi ise 1.1.2007’den itibaren yürürlüğe giriyor. (Md. 37/ç)

Bu nedenle 1 Ocak 2006 sonrası için 5422 sayılı (eski) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun hükümleri uygulanması zor. Böyle olunca da 2006 yılı için, eski Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinde yer alan, "örtülü kazanç dağıtımı" hükümlerine göre vergi ve ceza kesilemeyeceği ortaya çıkıyor.

Kaldı ki Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Geçici 1/10. maddesinde, kanunun (ilgili maddelerin denilmiyor) yürürlüğünden önceki dönemlerde, eski hükümlerin uygulanacağı belirtiliyor.

Buradan anlaşılan, 2006 yılı öncesindeki işlemler için, eski kanun hükümlerinin geçerli olacağıdır. Eski kanun ise, maddeler itibariyle değil, bütünüyle yürürlükten kaldırılmıştır (Md. 36). Eski örtülü kazanç, 1.1.2007’den itibaren kaldırılsaydı, sorun yoktu.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Evet, şimdi ne olacak?

Dr. Veysi Seviğ’e göre; "2006 yılında kurumlar hakkında örtülü kazanç dağıtımı ile ilgili olarak her hangi bir işlem yapmak hukuken mümkün değil." Dr. Bumin Doğrusöz’e göre de; "Kanun yazmak bir sanattır."

Yeni Kanunun 36. maddesi hatalı kaleme alınmıştır. Böyle olunca da 2006 yılında "örtülü kazanç" hükümlerine göre vergilendirme yapılamayacaktır."

Kuşkusuz, tüm bu açıklamalar, ilgili yasa maddelerine dayalı kişisel yorumumuz.

Bu konudaki tartışmalar, ileride yargı kararları ile netleşeceğe benziyor.

Şirket ortakları, özellikle muhasebecileri "örtülü kazanç" olayını çok iyi bilirler.

Şirketin yönetim kurulu başkanı, üyesi ya da diğer ortağı, şirketten ne zaman para çekmek istese, muhasebeci müdahale eder;

"Efendim, çekeceğiniz para, örtülü kazanç dağıtımı sayılır. Faiz uygulayıp, şirkete gelir yazmalıyız" diyerek engel olmaya çalışır.

Maliye uyanıp, bugünlerde bir yasa değişikliği yapmazsa (kaldı ki geriye dönük yasa da ayrı bir tartışma konusu), 2006 yılı, örtülü kazanç dağıtımı yönünden, şirket ve ortaklarının bayram edeceği, Maliye’nin de yutkunacağı bir yıl olacağa benziyor...
Yazarın Tüm Yazıları