STK’lardan haberler

İZMİR sivil toplum dünyasından bazı haberleri paylaşmak isteriz.
Birincisi; Uğur Yüce TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) nezdinde, açık bir hak teslimi anlamında, İzmir’in akil adamı sıfatıyla, adına bir belgesel hazırlanarak onurlandırıldı. Kentimizin bu bilge insanı adına hepimiz mutlu olduk. Uğur Yüce’ye sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
İkincisi; Karşıyaka Spor Kulübü’nün ağır toplarının oluşturduğu ve kulübün sağduyu ve vicdanını temsil eden 1912 Derneği’nde nöbet değişimi yaşandı.
Yaptığı hizmetlerle dönemini büyük bir başarıyla tamamlayan Sait Gürsoy yönetimi, bayrağı Muhittin Bilget başkanlığındaki yeni yönetime devretti.
1912 Derneği hakikatten işini biliyor ve İzmir’in gözbebeği insanlarını yönetim için ikna edebiliyor.
Tebrikler ve yeni yönetime başarılar.
Bu arada, bir Kaf-Kaf olarak Sayın Erdal Acar’ın kulübe olan ilgisinin “rahatlatıcı izahını”, açık söyleyelim, 1912’inin kovalamasını bekliyoruz.
Üçüncüsü; Türkonfed Genel Kurulu’na 4 İzmir’linin seçilmesi.
Türkiye çapında gönüllülük esasında çalışan en büyük sivil toplum kuruluşu olan Türkonfed’de, “Doğu’nun Sabancı’sı” diye nitelen Tarkan Kadoğlu’nun başkanlığında Süleyman Onatça’dan görev teslimi yaşandı.
“İzmirlilerimiz kim” derseniz, BASİFED ve ESİAD yönetim kurulu üyesi Salih Özen, İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt, EGİAD Başkan Seda Kaya, TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Şükrü Ünlütürk.
Değerli arkadaşlara başarılar dileriz.

Demokrat olmak tutarlılık gerektirir
ANAYASA Mahkemesi resmi nikah belgesi olmadan imam nikahı kıyılamayacağına dair kanun hükmünü iptal etti diye belirli kesimler epeyce kaynıyor.
Bakın, artık şu halka “üsten bakış” garabetinden lütfen vazgeçelim.
Şehirli çiftlerin birlikte yaşamalarına nikah cüzdanı sual etmek nasıl insan hakları yönünden kabul edilemez bir durumsa, bu yaklaşım herkes için geçerlidir.
Denilebilir ki resmi nikah kadının haklarını korur.
Hani imamlara pedofili sınırlarındaki evliliklerde ihbar zorunluluğu getirilmelidir, hatta sesini çıkarmayanlara suça iştirakten ciddi yaptırımlar öngörülmelidir. Ama medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip insanlar ister nikahsız, ister imam nikahıyla paşa gönülleri nasıl isterlerse davranabilirler, kimse karışamaz, karışmamalıdır.
Anayasa Mahkemesi’ne lütfen haksızlık yapmayalım.

Estetik kaygısı firarda
BU aralar İzmir çevre yolunda, Çeşme otobanında, Alaçatı’da peyzaj konusunda müthiş bir boşvermişlik, hatta vurdumduymazlık gözlüyoruz.
Hani, giderek sararmış ve dağınık şekilde boyları uzamış otlarla, turizm sezonunun açıldığı bugünlerde bu beldelerin sorumluları ne iş yapıyor, açıkça tepkileniyorsunuz.
Hele Çeşme.
Bakın bu tatil beldesi dünya çapında bir mücevher olmaya aday.
Lütfen, yolunuz düşüyorsa, bir bakın, bakımsızlık görüntüleri içinizi acıtıyor.
Yahu, belediyelerin işi nedir?
Hani tembelsiniz, gustosuzsunuz, beceriksizsiniz, hepsi tamam, ama memleketinizi de mi sevmiyorsunuz? Yani bir “katır tırnağı” ya da “zakkum” bile ekmek aklınıza gelmiyor.
İnsan İstanbul’a bakınca, oralardaki çiçek deryasını, düzenini gördükçe bizim taraftakilerin “yatacak yeri olmadığını” açıkça idrak ediyor.
Ayıptır, ayıp.