Özgür Özel için yolun sonu

2dk okuma

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, partisinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için İzmir'den yola çıktı.

Haberin Devamı

 

Seçimler bilindiği üzere 2028 yılında.

Alınmış bir erken seçim kararı yok.

Bu böyleyken 2025 Mart’ta kampanyaya başlamak ne ölçüde sürdürülebilir bir karardır, anlamak zor.

Esasında bu hareket Ekrem İmamoğlu’nun fiilen CHP Genel Başkanlığı’na el koyması hükmündedir.

Bir belediye başkanının CHP gibi kurumsal bir partinin hiyerarşisini “de facto” kenara koyarak “lider” tutumuna bürünmesi, “parti kıblesinin” tamamen kendisine yönelmesi sonucunu doğurur.

Genel başkan değişiminin yaşandığı parti kurultayında, zaten mücadele Kılıçdaroğlu-İmamoğlu arasındaydı.

Özgür Özel, bu anlamıyla “görevlendirilmiş” genel başkan olmuştu.

Ancak, parti tüzüğünün genel başkana tanıdığı yetkiler sebebiyle Özgür Özel ve ekibi kendilerine ağırlık vehmetmeye başladı.

Haberin Devamı

Ekrem İmamoğlu’nun bu tavırlardan rahatsız olduğu siyaset kulislerinde konuşulur olmuştu.

Süreç, Özgür Özel’i geri adım atmaya zorladı ve Ekrem Bey’in adaylığının önü açıldı.

Bu durum bir genel başkanın “belirleyici karizmasının” bitişi olmuştur.

Özgür Özel‘in partinin ikinci adamlığını bile koruması mümkün değildir.

Zira Ekrem İmamoğlu artık arkasını doğrudan kendi kurmaylarına emanet eder.

Özgür Özel'in “teknik direktör” söylemi siyaseten gerçekçi değildi.

Bu rol, mesela Hikmet Çetin, Murat Karayalçın konumunda, cari siyasete dair “unun elemiş” parti büyükleri için geçerli olabilirdi.

Kendisi de durumun farkında olmalı ki Ekrem Bey’in İzmir çıkartmasında ortalıkta gözüküp de kendini ezdirmedi.

Neyse, siyasette emanetçilik olmaz değildir ama birinci adam nezdinde tedirginlik uyandırmama koşuluyla.

Mamafih birinci adam da kendine bir “koruma kalkanı” oluşturma adına ciddi bir zamanlama hatası yapmış görünüyor.

Yıllar boyu, “Cumhurbaşkanlığı seçim ajitasyonunu” sürdürmek bıktırıcıdır.

Kaldı ki hukukun, uluslararası toplum dahil, pek önemsenmediği bir düzende “yargı ve kayyum tehdidi” yine geçerlidir.

Bu arada kendini koruma altında tutan bir Mansur Yavaş’ın da bu hamleden etkilenmediği, uygun zaman ve zemin beklediği görülüyor.

Haberin Devamı

Bir tarafta cesur, gözü pek ve aceleci bir tutum, diğer tarafta hesaplı ve temkinli bekleyiş.

Kimin doğruyu yaptığını zaman gösterecek.

Yazarın Tüm Yazıları