Paylaş
Gölgede kalan gerçeklerden bahisle 1963 yılında belediye başkanımız olan merhum Osman Kibar’a yönelik yanlış bilgiden kaynaklanan haksız değerlendirmelerin düzeltilmesini amaçlamıştık. Bu yazı üzerine değerli araştırmacı Yaşar Ürük, konuyu tam ve doğru boyutlarıyla açıklayan bir katkı yazısı paylaştı. Aşağıda bu yazıyı sizlere sunuyorum.
“Kordon’u katleden 21.80 mt. gabari kararı İzmir Belediyesi’nde 1957 yılı ocak ayında çıkmıştır. İlk üç apartman da hemen o yıl yapılmıştır. Belediye başkanı Enver Dündar Başar’dır. Haziran 1960’ta ise dönemin asker belediye başkanı Sefa Poyraz başkanlığında toplanan belediye meclisi bu kararın daha dar caddelerde de uygulanmasını onaylayınca iş çığırından çıkmıştır. Osman Kibar, 1963 yılı kasım ayında başkanlığa geldiğinde Kordon’un yarısı apartman olmuştu ve o çılgınlığa dur diyebilecek bir koruma anlayışı henüz hiç yoktu. Dolayısıyla Kibar’ın Kordon’u katleden insan olarak gösterilmesi yanlıştır. Ne Kordon’da, ne de Konak’taki arsaların satışında bir dahli olmamıştır.
ADI POLİGON DERESİ’NDEN
Kokaryalı’nın adı ise lağımdan değil, günümüzde Göztepe Gürsel Aksel Stadı’nın bulunduğu ve Halimağa bataklığı olarak anılan alanda delta yapan Poligon Deresi’nin yazın müthiş kokması ile tramvay deposunda bulunan atların barındırdığı ahırların kokusunun da buna eklenmesinden gelmektedir.
İzmir’in gelişmesinde Osmanlı döneminde yol yapım tekniği olarak ortaya meyilli çift taraflı eğimli taş döşeme yöntemi kullanılmaktadır. Bu teknik Kordon, Konak bölgesi ve Hisar Camisi çevresi ile Hükümet Caddesi’nin Basmane’ye kadar Napoli’den getirtilen taşlarla modern biçimde döşenmesine kadar hemen her arterde kullanılmıştır. Elbette tüm lağım suları ortadaki alçak bölgeden akarak denize doğru yönlenmekteydi.”
Paylaştığım anektotta kaynak olarak işaret ettiğim Uğur Yüce de şöyle bir açıklama yaptı:
“Rahmetli Osman Kibar bana aynen şunu söyledi: ‘Bu benden çok önceleri alınmış bir karar. Emir Ankara’dan gelmiş. 6-7 Eylül devlet uygulaması devamı, 1960 ihtilalinden sonra daha baskın hale geldi. Ben seçildiğimde iş işten çoktan geçmişti.’ Yani Yaşar Bey’in belirttiği gibi... Ayrıca bunu uzun süre Petkim Yönetim Kurulu’nda birlikte çalıştığım rahmetli orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu da doğrulamış idi. Kaldı ki rahmetli Dr. Selahattin Akçiçek’in belediye başkanlığından ayrılmasından 1-2 ay önce (1955) Kardeş Apartmanı’nın ruhsatını verdiği iddialar arasındadır.”
SERZENİŞ HAKKIMIZ
Açık olarak anlaşılmaktadır ki rahmetli Osman Kibar’ın bahse konu tarihsel dokunun yok olmasının başlaması ve mesafe almasında dahli yoktur. Ancak söz konusu köşklerin sahiplerince böylesi bir rant imkanına hemen icabet edilmiş olması, hani o dönemin koşullarını tam bilmiyor olsak da bizlere bir “serzeniş” hakkı veriyor. İzmir’in ilk kuşak göçmenlerine mensup bir ailenin ferdi olarak “içimizin acıdığını” ifade etmek istiyorum. Bu bilinçsiz imha ülkenin yaşadığı ilk büyük rant operasyonuydu. Çok sınırlı bir zümreye imkan sağladı. Bugün birinci kuşak göçmenler Çamdibi, Buca, Konak’ta hala çok büyük ekonomik sıkıntılar içinde yaşıyor. Birkaç ay önce bir röportajda sadece bu sıkıntıya işaret etmek istemiştim. Muhacir ve mübadiller mazlum mağdur fakir ve geleneklerini keyifle yaşatan onurlu insanlardır.
Paylaş