Paylaş
* Yediklerimiz, içtiklerimizden her zaman mutlu olunur. * Fiyatları makuldür. * İşletmenin sahipleri, hele aile işletmesi ise sahiplenicidir. * Mekânın garsonları tecrübeli, sıcakkanlı, mesafesini ayarlayan ve o işletmenin kıdemlisidir. * Ortamın ışıklarının rahatsızlık vermemesi, diğer müşterilerin gürültücü olmamalarının sağlanması, sandalyenin, masanın rahatlığı, çatal, bıçak, tabak, bardak temizliği, tuvaletin her daim hijyen tutulması, bahşiş beklentisinin hissettirilmemesi, araçla gelinmişse park yapılmasına yardım gibi çok sayıda zihinsel konfor ve huzur sağlayan detaylar hep istikrarlıdır. * Mutfağın servis zamanlaması, aşçının kepçesinin ve elinin lezzetli olması, malzemelerin temininde hiç bitmeyen bir özen, kılık kıyafetin üzerine yemek kokusunun sinmemesi için aspiratörlerin çalıştırılması, menünün geleneksel lezzetlerini korurken aynı zamanda sürpriz yeniliklerle monotonluğa düşülmemesi, buzun iyi suyla yapılması, ekmeğin masaya, sabahtan alınmışsa kızartılarak ve ufak dokunuşlarla lezzetlendirilmesi, mezelerin mutlaka günlük ve mutfakta yapılması, dışarıdan kiloyla hazır meze alınması rezaletine sapılmaması, aynı menüde hem deniz ürünü hem de et ürünlerine beraberce yer yerilmemesi, hele sabahları ayrıca kahvaltı verilme yoluna gidilmemesi, boş masalara rezervasyon tabelası koyup tanımadıkları müşterilerin tuvalet önündeki masalara yönlendirilmemesi, bol bahşişli müşteriye, diğerlerini rencide edecek şekilde aşırı ilgi gösterilmemesi...
Listeyi uzatmak mümkün.
Sözünü ettiğimiz mekanlar tabii ki elit restoranlar değil. Ancak halkın teveccühünü kazanmış ve bu sayede de “yerel efsane” olmuş yerler. Saydığımız pek çok özellik esnaf lokantaları için de geçerli. Hiç şüphesiz tüm bunların yanında güleryüzlü ve size kendinizi değerli hissettirecek bir huzur ve keyif ortamı mutlaka sağlanmalıdır.
Geçenlerde Michelin Rehberi’ne İstanbul’un yanında İzmir ve Bodrum’da dahil edildi. Bu rehberde “yıldızlanma” şüphesiz daha bir üst seviye kalite gerektiriyor. İzmir’de değişik kategorilerde on işletme rehbere girdi. Bu olağanüstü bir başarı. Bazı işletmeler Michelin müfettişleri ile yabancı dilde iletişim kuramadıkları ve lezzet istikrarı yakalayamadıkları için bu ödüllerden mahrum kaldılar. Bu arada Osman Sezener hem Urla hem Bodrum işletmesinde iki ayrı yıldız alarak, ancak dünya çapındaki şeflerin erişebildiği bir başarıya ulaştı.
Kısaca şunu belirtelim ki; bu sene kapsama dahil işletmeler çok kıymetli bir değer yaratmışlar ve bölgemizin gastronomik açıdan çekim merkezi olmasının taşlarını döşemişlerdir. Bahse konu rehbere girebilecek daha pek çok işletmemiz söz konusuydu. Yine tavsiye boyutunda bırakılan bazı mekanlar yıldızlanabilirlerdi de. Yurtdışında pekâlâ “bir yıldız” yukarıda çerçevesi çizilen mekanlara da verilebiliyor. Sözünü ettiğimiz sıradan görünen özel yerler Michelin dedektiflerinin gözünden kaçmıştır. Ancak bu sebepten bir eleştiri getirmeye gerek yoktur.
Bu daha birinci sene. İyi yerler mutlaka hakkını alır. Esasında İzmir Gurme Guide (İGG) uzun yıllar boyu böylesi mekanları tek tek tespit edip, “Bir adım öne çıkanlar” ödülleriyle teşhis ve teşhir etti. Özetle; İzmir’de, Bodrum’da ve tüm Ege’de Michelin gibi rehberlerin radarına girecek, keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce hazinemiz var. Bunlar şikemperverlerin zaten çok iyi bildiği yerlerdir. Lezzet avcıları için çoktan referansları oluşmuştur. Rehbere girmeleri kuşku yok ki Michelin’i daha da değerli kılar.
Paylaş