Paylaş
SİYASET bizim bildiğimiz mecradan çıkmaya başladı.
Son dönemlerde ortaya dökülen telefon görüşmeleri hepimizi dumura uğratıyor.
Makul olmaya çalışan, soğukkanlılığını korumaya çabalayan insanlar bu tapelerin içeriğine inanmak istemiyor.
İçinizdeki kızgınlıkların mantık ve sağduyunuzu esir almasını istemiyorsunuz.
Koskoca bir ülke Türkiye.
Herhalde bu denli işlerin çivisi çıkmamıştır, diye düşünmeyi tercih ediyorsunuz.
Komplo, montaj ve benzeri argümanların doğru çıkmasını, muhatapları adına değil, ülkeniz için tüm samimiyetinizle talep ediyorsunuz.
Bir an önce sağlıklı bir soruşturma ortamının oluşturulması, spekülasyonların dinmesi, zihinlerde oluşan soru işaretlerinin hem hukuk hem de vicdanlarımız nezdinde açıklığa konuşması gerekiyor.
Doğru olabilme ihtimalinin, ihtimallere dahil olmaması, aynı geminin mürettebatları olan bizlerin, hepimizin temennisi olmalıdır.
Kadınlar - gençler
SİYASETTE “kadın” ve “genç” olgusu, kim ne derse desin son derece önemli.
Dolayısıyla, teoride çok kolay sahiplenilen bu ilke, fedakarlık noktasına gelince aynı samimiyetle hayata geçirilebilmelidir.
CHP, İzmir ilçe belediye başkan adaylarını belirlerken, kısmi de olsa bu duyarlılığı gösterdi. Örneğin, Konak’ta Sema Pekdaş, rakibi İlknur Denizli ile kadının sesini siyasette hissettirecekler.
Sema Pekdaş’ın usta gazeteci Gönül Soyoğul’a verdiği ve ‘Ege’de Son Söz’de yayınlanan röportajda, bu değerli hukukçunun çok saygı duyulacak bir siyasi geçmişten geldiğini öğrenme imkanım oldu.
Sema Hanım’ın herşeyden önce fikir namusuna sahip bir insan olduğu anlaşılıyor. Kendisini ucuz yollu yıpratmaya çalışanlar utanmalıdır.
Genç adaylara gelince...
Buca’da Levent Piriştina, biraz da soyadı etkisiyle aday olmuş bir siyasetçi adayı. Pek tabii, bizim gençliğin siyasete girmesinden anladığımız bu değil. Umarız, hatta eminiz, genç Piriştina hepimizi mahcup eder, babasını aratmayan bir kariyer oluşturur.
Karşıyaka’da ise, genç siyasetçi kavramına yüklenilen anlam itibariyle pırıl pırıl bir CHP adayı var. Hüseyin Mutlu Akpınar, en alt basamaklardan başlayarak kendisini yetiştirmiş bir partili. Siyaset emek ister. Sayın Akpınar bu çabayı göstererek, büyüklerinin de kendisine fırsat tanımasıyla, gençliğin enerjisini yansıtabileceği bir imkanı yakalamış gibi gözüküyor. Pek tabii seçilmesi koşuluyla.
Bu arada belirtelim, sayın Akpınar’ın babası Ereğli’de belediye başkanlığı yaparken 12 Eylül ihtilalinin zulmüne uğramış birisidir. Bu yönü itibariyle genç Akpınar’ın siyaset deneyimi çocuk yaşlardan itibaren başlamıştır denilebilir.
Kadınlar ve gençler, kalplerimiz sizinle, yolunuz açık olsun.
Şam’da kayısı
HAFTA başında sayın Binali Yıldırım’ın 1414 projesini açıkladığı kampanya toplantısını izledik.
Son derece etkiliyici bir sunumdu.
İnanır mısınız, insan belediye seçimlerinin neden sadece hizmet anlayışı üzerinden yürümediğine hayıflanıyor.
Sadece projeler çarpışsa, bizim de akıllarımız karışsa, adayları bu özellikleri ile karşılaştırsak, muhtemelen Binali Bey’in seçim şansı çok daha farklı olabilirdi.
Şüphesiz yine Binali Yıldırım çok iddialı bir adaydır.
Ama, kabul edelim ki makro siyasetten esen rüzgarlar kentimizde AK Parti adaylarının yelkenlerini doldurmuyor.
Bu defa hizmet rekabeti örseleniyor ve İzmirliler, eşyanın tabiatı gereği, bu işten eksik fayda sağlıyor.
Paylaş