Değerler çürüyor

Toplumun değerleri bireylerin dar ve kısır menfaatler üzerinde şekilleniyorsa, çözüm kısa vadede olamaz.

Siyasi partiler zaman zaman “değişim şekerini” dile getirirler.

İnsanların ancak bir kısmı bu söylemlerden etkilenir.

Esasında “değişim” denen şeyin, kısa zamanda kişilere ilişkin ve onlarla sınırlı olduğu anlaşılır.

Zira mevcut düzenin çarpık ruhu, karar verici konuma ulaşılınca ötesine devreyi kapatır.

Artık mührü ele geçirenler ve onlardan sebeplenenlerin zamanları gelmiştir.

Geniş halk kitlelerinin “kırık” beklentileri ise, başka baharlara kalır.

CHP’nin, kendini yenilemekte zorluk çeken bir parti olduğu söylenir.

Genel seçim sonrasında, Cumhuriyet sürecinden gelmelerinin üzerlerine yüklediği eksiklenmeyle “değişim” ihtiyacını seslendirdiler.

Hesapta siyaset şeffaflaşacak ve bu toparlanma CHP’den başlayacaktı.

Mesela, kendileri bir sosyal demokrat parti olarak, parti içi demokrasiyi yaygınlaştıracak, üye tabanının dar örgüt tahakkümünden kurtulmasını temin edecek, ön seçim, liyakat ve benzeri değerleri hayata geçireceklerdi.

Mayıs 2023 seçimlerinden hemen sonra muhalif grup bu iddia ile ortaya çıktı.

Bu sayede Kurultay kazanıldı.

Ortaya konulmuş sistematik bir belge, takvimlenmiş yol haritası yoktu.

Verilmiş sözler Kurultay sonrasında hemen rafa kaldırıldı.

Esasında birileri kazanırken kimse kaybetmemişti.

Bu ülke insanı, bu tip hayal kırıklıklarında şaşırmıyor, ötesinde rahatsız bile olmuyor.

Günü kurtarmak, kendi menfaatini kollamak, düzgün insan olma gereklerine yabancılaşmak, havaya, suya, toprağa, tüm bir ekosisteme duyarsız kalmak, gemisini kurtaranların gerisine düşmemek . Artık onların da ulaşmayı hedefledikleri yaşam biçimi.

Demokrasi, özgürlükler, insan hakları, gelir adaleti pek umurlarında değil.

Böylesi bir topyekûn vazgeçiş, inanın sadece bizim ülkemizde.

Bırakın uzakları, yakın komşularımız Yunanistan, Gürcistan, Bulgaristan, Azerbaycan, İran… Hatta Suriye, Irak da bile bu denli bir değer çözülmesi yok.

Cumhuriyetin 100. yılında geleceğimiz yer böyle mi olmalıydı?