Paylaş
Grup, son albümleri “Sirenler”de dinleyiciye yer yer isyan eden yer yer isyan bastıran tavırlarıyla “sadece biraz zamana ihtiyacımız vardı ama geldik, yanınızdayız” diyor.
Mor ve Ötesi’nin 11 şarkılık albümü “Sirenler”, 10 yıllık bir demlenmenin ürünü. Albüm, geçmiş, şimdi ve gelecek üçgenine dağılan söz ve niyetleri barındırıyor.
“Sirenler” deyince aklınıza ses de gelebilir, denizcileri ağına düşüren Yunan mitolojisindeki deniz yaratıkları da... Bu albümü de nasıl dinlediğinize göre değişir.
Akıllarında tam olarak bu mu vardı bilemem ama “Sirenler”in sesine kapılmış kayalıklara gidiyor olabilirsiniz ya da “yine ne oldu” diyebilirsiniz.
Albüm “Adamın Dibi” ile açılıyor.
Bu şarkıyla uzlaşma niyetiyle masaya oturan grup, önce gözlemlerini ve önermelerini sonra da yorumlarını bizlerle paylaşıyor.
Her zamanki gibi gündemden, toplumdan, eğilimlerden ilhamını alan grup, bu albümde de kökten uca bu düstura bağlı. Zamanın kendilerine yüklediği sorumluluğun bilincinde tarihe şarkılarla not düşüyorlar.
“Adamın Dibi”yle birlikte “Dünyaya Bedel”, “Forsa” ve “Hazinende”, “beni tekrar çal” diyen şarkılar. Albümde bir sakinlik hissi hakim. Belli ki fikirler ve müzik aşırı dinlenmiş, sindirilmiş. Rock müziğin gümbürtülü doğasının aksine alternatif rock bir iş ortaya çıkmış.
Şarkıların nabzı önce düşüyor sona tekrar yükseliyor. Sona doğru dediysek “İstiklal”e doğru. Yine her albümde olduğu gibi bunda da hemen sevilmeyecek, hazmı zor şarkılar yer almakta. Belki 5-10 yıl sonra kıymet vereceğimiz. Bence onlar da bunun farkında.
Albümde bir özellik daha göze çarpıyor. Dijital platformların görünmez diretmelerine inat, bildiklerinden şaşmadan uzun şarkılara imza atmışlar. Son dönemde alıştık kısa şarkılara...
Mor ve Ötesi’nin albümündeki şarkıların süreleri ise 4-5 dakika arasında. Fakat düzenlemelerdeki özen bunları dinlettiriyor. “Daha önce nasıl dinliyorduk uzun şarkıları” diye hatırlamamıza sebep oluyor. Bunun sebebi kemik dinleyicilerine selam çakmak mı yoksa “bakın gençler bu iş böyle yapılıyordu, hatırlayalım” demek mi, bilemem...
Ama “Biz yaptık oldu” demek yerine “Biz böyle yapıyoruz. Umarım siz de bizim kadar seversiniz” diyor şarkılar.
52 dakikalık “Sirenler” bizi bir dönemden alıp ileriye götürüyor. Biraz buruk, biraz hüzünlü, biraz da isyankar olarak. Ama hep umut var. Albüm de böyle bitiyor, umut vererek.
Hayallere dalmak
Birileri, yeni şarkısı “Neredeyse Yanımda”yı geçen hafta yayınladı. Solist Jan Soykök’e ait sözleriyle içe işleyen bir alternatif pop şarkısına imza atıyorlar. Grup, soğuk kış günlerinde depresyon hırkamızla hayallere daldırmaya kararlı.
K-Pop havası
Türk müziği de nihayet K-Pop’tan nasibini aldı. Tabii sözler Türkçe olunca aynı hissi alamıyor olabilirsiniz ama Pinkeu Hilal, “Şizofren” adlı şarkısıyla en azından bir deneme yapıyor. Şarkısı dile de dolanıyor. Henüz sevip sevmediğim konusunda araftayım ama denemelerin destekçisiyim.
Diğerlerinden farklı
Bilgesu ve Bengisu Ünalan kardeşlerden oluşan rock, pop, punk grubu Hipersona “Troublemaker” ile dikkat çekiyor. Türkçe şarkılarından sonra bir nebze farklı gelen Troublemaker, insanın içini kıpır kıpır eden bir tınıya sahip.
Karamsarlıktan uzak
Baturalp yeni şarkısı “Bi Önemi Yok”u yayınladı. Onur Gülanber ve Baturalp Yılmaz’ın birlikte yazdığı şarkı “güzel ve kırmadan” sevenlere örnek. Karamsarlıktan uzak bir slow şarkı arıyorsanız, buyurun kendisi size yardımcı olacaktır.
E hadi!
Elçin Orçun ve Hakan Vreskala’nın işbirliğiyle ortaya çıkan “Üzgünüm”, iki ülke arasında hazırladıkları 4 şarkılık EP’nin 2 numarası. Bu işbirlikleri ise 12’den vurmuş durumda. “Üzgünüm”ü yarattıkları ortak ifade ve çabasızca hazırlamışlar. Şarkı, “E hadi EP’yi gönderin” dedirtiyor.
Paylaş