Ne olacak bu liste işleri?

İlk olarak Türkçe Rock listesinde karşılaştığım ilginç bir durumdu.
Yalan yok, kendi listelerim dışında çok da listeye bakmam.
Profesyonel bir müzik akışı olduğu için hayatımda seçtiklerimi, önermelere tercih ederim. Ama o listede 50 şarkı içinde aynı grubun son albümlerinden 5, eski albümlerinden 1 olmak üzere 6 şarkısı listedeydi. Tabii bu benim için rahatsızlık verecek bir unsur değildi.
Yeni albümünü sevdiğim bir gruptu, zaten dinliyordum.
Biraz daha meraklanınca diğer listelere de göz gezdirdim. Türkçe HipHop, Türkçe Pop gibi listelerde de durum aynıydı. Son dönemde popüler olan herkes dörder beşer listede.
Daha da çok olsun ama dikkat çekmek istediğim durum başka.
Bu tarz listelere girmenin dinlenme oranına önemli bir etkisi vardır.
Ortalama olarak listelerin takipçi üye sayısı 500 bini buluyor. 500 bin üyeli bir listeye girmek tıklanma demek, telif demek.
Tabii telifler o kadar fazla değil, o da ayrı bir konu.
Bu işin regülasyonuna göre aynı albümden 3 şarkı sınırlaması var.
“Sistem algoritması otomatik olarak şarkıları öneriyor, bana önerdiği liste buysa başkasında başka bir liste vardır, ben çok dinliyorum diye böyle oluyordur” dedim ama hayır...
Onda da liste içeriği aynıydı. Demek ki bu editör elinden çıkma bir liste. Algoritmaya göre olsa, kişiden kişiye göre değişmesi gerekirdi.
Spotify’a sorularımı yönelttim, hem gazeteci hem de vatandaş olarak.
Yani “nasıl oluyor da oluyor, ne gibi istisnalar yapıyorsunuz” diye. Belki dinlenme oranlarına göre şarkıları artırmanın nedeni, listenin popülerleşip daha fazla üye çekmesidir, pekala olabilir tabii.
Aldığım yanıt ise şu oldu: “Bu tarz konular hakkında Spotify kurumsal bir prensip olarak geri bildirimde bulunmuyor.”
Hadi beni geç, plak şirketlerine de bir bildirimde bulunmuyorlar.
Bir iki kişiden değil, kaç şirketten duyduğum bu.
Zaten alıştım, ne Spotify ne de Apple Music, o hafta çıkan yeni müzikleri doğru dürüst hiçbir platform senin önüne şak diye koymuyor.
Bazı pazarlama yöntemleri gerekçesi sunuluyor. Varsın olsun ben elle arar bulurum da, 400 bini aşan üyeli çalma listelerinde çok az insana şans vermeleri de üzücü.
Bu arada plak şirketlerini ve sanatçıları da zan altında bırakmamak gerek. Adam daha bilgi vermiyor, torpil nasıl yapsın.
Tam bu konuyu yüksek sesle düşünürken, son albümlerini bağımsız olarak çıkaran Redd grubunun sosyal medya hesabında aynı konuya dair bir yazı gördüm.
Yazıda en çok katıldığım nokta ise “Türkiye’de üretilen müziğin tek bir editöre teslim edilemeyecek hacim ve çeşitlilikte olduğunu düşünmekteyiz” demeleriydi.
Kimseye geri bildirim yapmayan Spotify, Redd’e geri bildirimde bulunmuş, yetmemiş “Türkiye için bir editörümüz var” demişti.
Bu da 70 milyonluk bir ülkede hiç de yeterli değildi elbet.
Belli ki bir sıkıntı var. Bazı şirketlere “Sizden sadece üç şarkı alabiliriz” denirken bazılarının albümdeki tüm şarkıları konuyor. Belki de benim içim fesat. Önümüzdeki günlerde bir geri bildirim alamayacağımızdan öğrenemeyeceğiz, ama olsun...

Kazananlar belli ya diğerleri

Fizy 22. Liselerarası Müzik Yarışması’nda jüri olarak ikinci yılımdı. Geçen yıldan tanıdık simaların da bulunduğu, 11 ilden 31 okulun mücadele ettiği yarışmada bazı notlar karaladım.
Yarışma öncesi röportaj veren gruplardan bazıları stüdyoda çalışma imkanı bulurken, bazıları birlikte çalışabilme imkanlarının azlığından ve imkansızlıklardan yakındı. Ama günün sonunda aynı sahnede aynı imkanlarla performans sergilediler.
En çok sevindiğim, davulcu ve bas gitarist kızlarımızın fazlalığıydı. Şebnem Ferah ve Teoman şarkılarının liderliği bu yıl Mor ve Ötesi’ne kalmıştı.
İstanbul Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi ve Avcılar Süleyman Nazif Anadolu Lisesi öğretmenlerine teşekkür etmek gerekir. İki zor şarkıyı öğrencilerinin yeteneklerine göre seçmeleri çok değerliydi.
Ödül alanlar konusunda hemfikiriz ama kendi beğendiğim isimleri de paylaşmak isterim. Yarın öbür gün adlarını duyarsanız, hatırlayın diye.
∆ Solist: Beste İrem Pehlivan
∆ Solist: Zehra Kavut
∆ Solist: Arda Arslan
∆ Solist: Sıla Yaprak
∆ Solist: Yasemin Oruç
∆ Gitarist: Yağmur İren
∆ Gitarist: Bartu Orhun Bilgiç
∆ Gitarist: Asrın Aydoğdu
∆ Bas gitarist: Emircan Çelikel
∆ Erbane: Esra Çelik
∆ Bağlama: Eren
Can Budak

Bir sonraki seviye

Ağaçkakan, son dört ayda kaydettiği şarkılardan oluşan “Gravöl 0” adlı EP’sini yayımladı.
Albümde hemen “Loop” isimli şarkı öne çıkıyor. Canavar Banavar yani bildiğiniz adıyla Bartu Küçükçağlayan ile yaptıkları çalışma, Ağaçkakan’ın farklı ve karanlık duruşunu bir üst seviyeye çıkarmış durumda.

Bahar gelirken...

Bahar gelirken içinden bahar geçen müzikler de artıyor.
Birkan Nasuhoğlu’nun dördüncü single’ı “Bahar Geldi Zaar” sakinliği, huzuru ve yeşili müjdeliyor. Gün ışıyor ve o kadar dingin bir faza giriyorsunuz ki kıştan, soğuktan, karanlıktan gelen sıkıntılarınız birden uçup gidiyor.

Ne dinledim?

- Altın Gün - Şöför Bey
- Kül - Yabancı
- Yüzyüzeyken Konuşuruz - Ölsem Yeridir
- Burak Cilt&Şenceylik - Bu Akşam
- Süha Rami&Bilal Karaman - Gazel

TSM’ye yeni soluk

Türk müziği konusunda öyle ağır, ağdalı makamlara gelemeyenlere TSM sevdirecek bir single çıktı geçen hafta.
Derya Çınar Oral; söz ve müziği Fatih Oral’a, düzenlemesi ise Baki Duyarlar’a ait “Gel Yar” ile TSM sevenleri hemen yakalayacaktır.

Ona hep ayrılık zamanı

Emre Aydın, baharın gelmesine asla aldırış etmeyenlerden. Ona her daim biten yaz aşkları dönemi. “Her Şey Biraz Hala Sen” geçen haftanın öne çıkanlarından. Pop rock olan şarkı yine buram buram ayrılık kokuyor.

Sağ ayakla girdiler

YaDa iki şarkıyla sektöre resmi bir “merhaba” dedi geçtiğimiz hafta. “Koca Şehir” ve “Büyürsün Bir Gün”le sağ ayakla kapıdan giren grubun iki şarkısı da oyuncu Tuğrul Tülek imzalı.
“İki Kişilik Yaz” isimli oyunda ilişkilerini geliştiren Tülek ve Özgehan Özturan, grupla birlikte yeni bir indie rock tadı yakalamış durumda.