Demirören'e açık mektup

Beşiktaş, en kariyerli ve en iyi oyuncuları transfer etti.Ancak görüntü umut vermiyor.

Taraftar şu an nazik. Ancak seneye şampiyonluk ister. Sevgili başkan bu takıma el at.

Beşiktaş tartışmasız en kariyerli ve en iyi oyuncuları transfer etti. Zaten elinde de iyi bir oyuncu kadrosu vardı. Gel gelelim, görüntü feci ve umut vermiyor. Başkan muhtemelen yeni oyuncular da alacak, yeni hoca da. Kurulacak kadro bu kadrodan belki biraz daha iyi olur. Ama yönetmek önemli. Disiplin çok daha önemli. Beşiktaşlı oyuncular hemen hemen her önemli maçta kırmızı kart görüyorlar. Ya ısınırken sakatlanıyorlar ya da en kritik maçta gol kaçırıyorlar.
Beşiktaş eksik kaldığı bütün maçları kaybediyor. Görülen kartlar amatörce ve bilinçsizce. Bazı oyuncular bu işi ciddiye almıyorlar. Gece gezmeleri karıştırmıyorum. Birileri bu işe “dur” demeli. Bu kişi de başkan Yıldırım Demirören’den başkası olamaz.  Bu oyunculara formanın ve Beşiktaş’ın büyüklüğünü anlatmak lazım. Ama tatlı ama tuzlu.
Şöhret ve kariyer sahada oynamaz. Buna da sığınmamak lazım. Bu sene “Schuster” dedik, gitti. “Hakem” dedik, yalnızca hakem mi?  Kartal’da idari olarak biraz nazik bir durum var. Benden söylemesi.  Seneye dikkat. Taraftar da şuan nazik. Seneye şampiyonluk ister. Sevgili başkan, dost acı söyler. Bu takıma el at. Ümraniye’de rahatlık var. Onların rahatını kaçır. Yoksa senin rahatını kaçırırlar.

Polat, açılış akşamı bıraksaydı kahramandı

FUTBOL veya kulüpçük çok nankördür. “20.45” dedi;  tuttu, taraftarın gözbebeği oldu. Sonra başkan oldu. Futbol hariç her şeyi iyi yaptı ama kovulmaktan beter oldu. Mali kongrede yine konuşmacılar ona bakarak hakaretvari konuştular. Ama o kafasını bile kaldıramadı. Yapılanlar başkana, insana, makama yakışmadı. Yani her şey bir anda ters döndü. Aslında stat açılışının akşamı bıraksaydı bugün kahramandı. Bu kulübü ileriki yıllarda yine alabilirdi. Şimdi her şey çok zor Adnan Polat için. “Seçim tarihini açıklayacak” diye kongrede ona sabrettiler.
Ama o bir türlü vermedi. Ve başına daha büyük iş açtı. Yani G.Saray defterini uzun yıllar kapattı diyebiliriz. Kim kaybetti? G.Saray mı? Adnan Polat mı? Bence iki tarafta kaybetti. Çok merak ediyorum. Polat birilerinden fikir alıyor mu yoksa kendi mi karar veriyor? Kendi ise dinlenmeye ihtiyacı var. Başkaları ise hemen görüşmeyi kesmedi. Çünkü insan bazı şeyleri hisseder. Ona göre karar verir. Zorlamaz. Zorlarsan, zorlanırsın. Bu iş nankör. Dün yok bugün var. Tesis yok, Riva yok. Stat, tüzük yok. Sadece futbol. Ona göre başkanlar. Polat hikâyesi ders niteliğinde.

Umut “100” oldu Burak örnek oldu

BU senenin flaş oyuncusu, altın çocuğu Burak Yılmaz. Trabzonspor’un gözbebeğiydi. Şu an A Milli Takım’da da olmak üzere. Umut Bulut haftalardır hasretini çektiği “100’ler Kulübü’ne girme” sıkıntısına son verdi. Bu hikaye mutlu sonla noktalandı. Hem de örnek olarak.  Burak kendi de atabilirdi. Ama o arkadanışı düşündü ve o anlamlı golü atmasını sağladı.  Hem Umut, hem Trabzon rahatladı. Takım kazandı. Umut “100” oldu ama Burak örnek oldu. Aferin Burak hep böyle devam et.

Almeida golcü mü?

LİGİN  kaderini Almeida belirledi. Fenerbahçe maçında o kritik pozisyonda golü atsa Beşiktaş kazanır, belki de Kartal’ın  bugünkü yerinde F.Bahçe olurdu. Portekizli, Sivas’ta da aynı şekilde gol kaçırdı. Atsa yine farklı olurdu. Atamadı, Beşiktaş kaybetti. Portekiz Milli Takımı’nda direkt oynuyor ama Beşiktaş’ çok katkı sağlamıyor. Unutmayalım, Guiza da İspanya Ligi’nin gol kralı olarak geldi. İspanya Milli Takımı’nda oynadığı zaman da Türkiye’de çok iyi değildi. Şöhrete, back ground’a takılmayalım. İcraata bakalım. Almeida “al at” golcüsü. Yaratan golcü değil. Önümüzdeki yıl Kartal’ın gol ilacı olur mu? Bence olmaz.

Fatih Terim gitmemeli

MİLAN-Inter maçını Fatih Hocamız yorumladı. Hocamızı özlemişiz. Sesini, ekrandaki mimiklerini hele de Şansal Abi ve Mustafa Hoca ile diyaloglarını. Türk futbolunun 1 numarası, Türk futbolunun içinde olmalı. Gitme hocam, çok uzak. Uzun yıllar özleriz seni. Sen de artık kabul et Türkiye’de çalışmayı. Senin Türk futbolunda olman markayı yükseltir sayın hocam.

Arda Turan, sen at yeter ki!

AYLARDIR oynamayan Arda bir döndü, pir döndü. Golle döndü. Golü attı, “bunu da yazın” dedi. Bazıları üzerine negatif algıladı. Ama ben algılayamadım algılayamam da. Arda her maçta gol at, hep aynı hareketi yap. Yeter ki, oyna. Yeter ki, gol at. Çünkü A Milli Takım’ın da Türk futbolunun da sana ihtiyacı var. Merak etme çoğunluk, hemen hemen herkes benim gibi düşünüyor. Arda gole devam, biz de yazmaya...