Evrenin sırrı deneyimde gizli

Radyo ve televizyon yayınlarıyla tanınan Mert Ruscuklu, “insan oluş”un hakikatini Ruhsal Deneyim kitabında okuyucularıyla buluşturdu. Uzun yıllar üzerinde çalıştığı kişisel gelişim projelerinden elde ettiği deneyimleriyle bir yaşam modeli kurguladığına dikkat çeken Ruscuklu, “Akıl, bilinç ve ruh üçlemesi ile kendi deneyimini yaşayanlar, aslında evrenden ne istemesi gerektiğini de anlıyor; ancak o gerçekliğe ulaşma yolunda insan olmanın erdemine ulaşmak gibi önemli bir süreç var” diyor.

Haberin Devamı

Evrenin sırrı deneyimde gizli

Mert Ruscuklu, kitabıyla okuyucularını sıra dışı bir hayata değil, göremediği yeteneklerini deneyimler yardımıyla keşfetmeye davet ediyor. Mert Ruscuklu’yla Mor Salkım Kadın ve Dayanışma Derneği ile İVK (İlham Veren Konuşmalar) tarafından düzenlenen Erkek Diliyle Şiddeti Konuşuyoruz etkinliği için geldiği Bursa’da, kendi ruhsal deneyim yolculuğu ve yeni projeleri üzerine konuştuk.

-Özellikle radyo programında her sabah seni farklı ruh hallerinde dinleyen insanlara, bir nevi yol arkadaşlığı yapıyorsun. Onlara seslenirken özellikle dikkate aldığın şeyler var mı?
Aslında her alanda yaptığım yayınlarda tek bir şeye önem veriyorum; oda samimi olması ve bir amaca hizmet etmesi. Radyodaki sabah yayınlarının da amacı insanları yeni güne hazırlamak ve enerjisini onlara aşılamaksa ben de bunu sevgiyle ve umutla yapıyorum. Var olan sevgiyi karşıya yansıtabildiğimi ise son gelen ratinglere baktığımda görebilmek beni çok mutlu etti.

Haberin Devamı


‘BİR YAŞAM MODELİ KURGULADIM’

-Ruhsal Deneyim’in hikâyesine geçelim mi?
Ruhsal deneyim projesi, benim için bir kişisel gelişim hareketidir. Bu nedenle bir yaşam modeli olarak kurguladım. İçerisinde sevgi, umut, mutluluk, hüzünlü günlere, kötücül düşüncelere veda ile olumlamalar var. Yani hayatın pozitif tarafını ele alıp, negatif taraflarını bırakmak var; fakat burada terk etmekten değil dengelemekten bahsediyorum. İşte bu denge, insan olabilme bir başka deyişle ruhsal deneyim yaşam modelini ortaya çıkarıyor.
-Bu deneyim bir kitaba nasıl dönüştü?
Önce kendi blogumda makaleler yayınlamaya başladım. Birkaç ay içerisinde epey yüksek bir tiraja, 10 binlere kadar ulaştı. Dedik ki artık kendi kabuğunu kırdı ve bunu bir kitap haline getirmemiz lazım. Makaleleri revize ederek, yeni makaleler de ilave ederek bir kitap olarak kurguladım. Blog geçen yıl kasım ayında açılmıştı, tam bir yıl sonra da TÜYAP Kitap Fuarı’yla birlikte kitabım çıktı. Bir hafta içinde ilk baskısı tükendi; pazartesi günü (bugün) ikinci baskısı çıkacak. Bu kadar da yeni her şey...

Haberin Devamı

HAYATIN MERKEZİ SEVGİ

-Hem bloga hem de kitaba gösterilen ilgi sana neler düşündürdü?
Yaptığım işi, içten yapıyorum. Hayatımızın merkezinde sevgi olmazsa, yaşantımızı eksik yürütüyoruz; oda sistemimizi bozuyor. O yüzden her şeyden önce sevgi zaten bu kitabın özünde var. Tahmin ediyorum ki bunu hissettirebildim yazdığım bloglarda. Video bloglarda da son 3 aydan beri de paylaşmaya başladım. YouTube sayfamızda gelişmeye başlıyor. Takip edenler, kitap içeriğine ve özet paylaşımlara, kitap dışındaki farklı anlatımlara da ulaşıyor.
-Peki ismini neden Ruhsal Deneyim koydun?
Özel bir isim, her şeyden önce ruhsallığı ve deneyi yani soyut ve somut bir kavramı yan yana getiriyor. Normal şartlarda bu iki kavramı yan yana getirmek çok zordur. İnsanoğlu bu iki kavramı içsel olarak her gün yaşamasına rağmen yan yana getiremiyor. Ruhsal deneyimi bir bütün olarak yaşamaya başladığımız da beklentilerimizin nedeni aslında kolay olduğunu ama neden ulaşamadığımızı gösteriyor. Yaşam modeli dememin sebebi de budur. İsim o yüzden önemli ve kitabı da anlatıyor diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

AKIL, BİLİNÇ VE RUH ÜÇLEMESİ

Evrenin sırrı deneyimde gizli

Fotoğraflar: Cihan Atasever

-Kitabın da bir amacı var öyleyse?
Evet amacı deneyimlerimiz. Şöyle başlar; neden yaşıyorsun? Deneyim kazanmak için yaşıyorum. Madem ki deneyim kazanmak için yaşıyorsun, bu deneyimi hem fiziksel hem bilimsel hem de ruhsal olarak yaşa! O yüzden bu kitapta akıl, bilinç ve ruh üçlemesi diye bir kavramdan bahsediyorum. Ruhsal deneyimin merkezlerinden biri sevgi ve bu üçleme onu oluşturuyor.
-Bu kitabı okuyanlar bitirdiğinde ne elde edecek?
Kişisel gelişim kategorisinde olan bir kitap. Her şeyden önce ben, kendi kişisel deneyimlerinden, meditasyon yani derin düşünme seanslarından elde etmiş olduğum düşüncelerden yola çıkarak bu kitabı yazdım. Dolayısıyla burada benden çok fazla parça var. Meditasyon deyince çekinenler olabilir; ama Türkçe karşılığından bakarsak aslında her gün hepimiz yapıyoruz çünkü düşünüyoruz. Sadece biraz daha derin, içsel düşünmeye odaklanmamız gerekiyor. Kendi ruhsal deneyim yolculuğuna çıkmak isteyenleri bu kitabı okumaya davet ederim.

Haberin Devamı

ÖNCE DERİN DÜŞÜN

Evrenin sırrı deneyimde gizli

- Kitap neden meditasyonla başlıyor?
Kitapta akıl, bilinç ve ruh üçlemesinden bahsetmiştim. Bu üçlemenin en başında, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğimiz akıl geliyor. Ne yazık ki çoğu zaman görmezden geliyoruz, yani aklımızı kullanmakta zaman zaman cimrilik yapıyoruz. Oysa aklımızı kullanmaya başlayarak elde edeceğimiz birçok şeyin sınırı yok. Maddi ve manevi soyut ya da somut kavramlar hiç fark etmez. O yüzden akılla başlıyoruz ve beraberinde düşünmeyi getiriyor. Düşünme ise beraberinde meditasyonu yani derin düşünme kavramını getiriyor. O yüzden akıl, ruh ve bilinç dengesini sağlayıp, insan olabilme yolunda bir başka değişle olgunlaşma, gelişme, tekamüle ulaşmak istiyorsak, işte o zaman düşünmek, meditasyon yapmak gerekiyor. Kitabın başında da aslında sen de kolaylıkla yapabilirsin, sen de dene paylaşımını, meditasyonu en başa koyarak yaptım. Yeter ki açık olalım; dogmalardan uzak, yeni düşüncelere, fikirlere ön yargısız yaklaşabilen herkes ruhsal deneyimi yaşayabilir.

Haberin Devamı

‘İSTEDİKLERİM GERÇEK OLUR MU?’-

İnsanlara 5-10 adımda vaad edilen sihirli formüller, mutluluk reçetelerini bu kitapta göremedim. Neden yok diye sorsam?
Bu kitabın içerisinde birçok şey var. Okuyanlar dünyada ondan sadece bir tane olduğunu, ne kadar değerli olduğunu anlıyor. Bunu anladıktan sonra o değeri önyargısız ve en mütevazı şekilde yaşamaya odaklanıyor. Bunu yaparken de öfkeden, şiddetten, olumsuz düşüncelerden uzak kalmayı öğreniyor; çünkü uzak kalırken, beraberinde gelen olumlu düşünceleri deneyimlemeye başlıyor. Bu kitabın içerisinde şunlar yok; hadi bakalım iste gerçek olsunlar, evrene olumlu mesaj verin de gelsinler! Evet öyle bir felsefe var ama o gerçekliğe ulaşana kadar geçen süreçte deneyim kazanmamız gerekiyor.

ÖNCE İNSAN OL

-Bu önemli bir vurgu, açabilir miyiz?
İyi düşünürsen olumlu şeylerle karşılaşman olası ancak o noktaya gelene kadar seni bu yolda olgunlaşma, insan olma gibi çok şey bekliyor. Eğer evrensel bütünlüğe ulaşabilirsen işte o zaman istediklerini ancak elde edebilirsin. Seminerlerde bazen “Ne istersem gerçek mi olacak?” gibi sorularla karşılaşıyorum. Kitabı okusaydın bu soruyu sormazdın, diye cevap veriyorum. Mesela “Ev, araba, daha iyi bir iş istiyorum ve de istediklerim yıllardır olmuyor” diyorlar. Neden sadece maddi şeyler istiyorsun? Neden daha iyi bir insan olmak, dünyamız için faydalı olmak istemiyorsun? Farkındalık yaratmanın peşinde değilsin de yeni bir cep telefonu istiyorsun. Bu materyalistlik ya da madde sana ne kadar değer katabilir ki? Günümüz sistemi de bize satın al, tüket ve mutlu ol diyor maalesef. Bunlara sahip olabilirsin, olacak da ama önce insan olman gerekiyor! En basit haliyle güne başlarken günaydın demek bile, evrenle olumlu bir iletişim yöntemidir.

 LÜKS YAŞAM UYGARLIK DEĞİLDİR

-Uygarlığa ve üst akıla yükseliş başlığında neye vurgu yapıyorsun?
Uygarlık sence nedir? Günümüzün modern kıyafetleri, son teknoloji cihazları mı? Kime göre neye göre? Örneğin bundan 5 bin yıl öncesine gittiğimiz zaman var olan insanlar, cahil insanlar mıydı? Aynı akıl kapasitesine sahiptik ve sadece aynı kapasite içinde farklı deneyimleri yaşıyorduk. Onlar da günümüz teknolojisine sahip olsaydı, aynı bizim gibi yaşayacaklardı. Dolayısıyla onları geri kalmış insanlar ya da toplumlar diye nitelendiremeyiz. Öyle ki günümüz teknolojisine sahip olmadan Antik Mısır Medeniyeti ya da Mayalar öylesine enteresan insansı düşünceler ortaya atmışlar ki, günümüzde halen daha hem tıp hem felsefe alanında Antik Yunan’ın, Antik Mısır’ın öğretilerine önem veriyoruz ve geri dönüp onlara bakıyoruz.

‘BİREYSEL YAŞAMDAN UZAK KALIN’
Değişmeyen birçok şey var, insan aklı sabit kalıyor her şeyden önce. Değişen tek şey ise günümüz teknolojisi ve tüketim alışkanlıklarımız. Biz bugün ne kadar fazla tüketirsek, ne kadar çok yeni teknolojik ürüne sahip olursak o toplumu uygar toplum diye nitelendiriyoruz. Hâlbuki bu bize aşılanan kısmıdır. Uygarlık daha sevgi dolu, savaşlardan, silahlardan uzak daha sevecen daha mutlu bir toplumdur. Üst akla yükselişin anlattığı burada insan olabilme erdemine ulaşmak istiyorsanız, günümüzde kullandığımız lüks şeylere ihtiyacımız yok. Sadece olumlu, iyi düşünün, evrende yalnız olmadığımız düşüncesinin farkına varın. Bireysel yaşamdan uzak kalın; çünkü insan sosyal bir varlık, paylaştıkça mutlu oluyor. Paylaşımımız ne kadar çok olursa o kadar mutlu olur, bir adım daha ileri gider uygar olursunuz.

Evrenin sırrı deneyimde gizli

50 SENE SONRA ÇOK ŞEY DEĞİŞEBİLİR

-Peki kendi ruhsal deneyimin nasıl devam edecek?
Ruhsal deneyim kitabı tahmin ettiğim üzere, uzun soluklu bir kitap olacak; çünkü bir haftada bu kadar satması bizi mutlu etti. Açıkçası şaşırttı da çünkü günümüzde artık çok kitap okunuyor. Ticari kaygı güderek yapmadım ancak beklentinin üzerinde ilerleyince uzun soluklu olacağının farkına vardım. Yeni bir kitap daha yazıyorum. Bu kitapta ise ruhsal deneyimde paylaşmış olduğum bir takım teorik düşünceleri bilim vasıtasıyla açıklıyorum ve özel bir kanalda yeni yıl itibariyle başlayacak olan bilim programım, ruhsal deneyimin teorileriyle günümüz biliminin nasıl birbiriyle uyuştuğunu göstergesi olacak. Sonrasında programın çıktılarını, kitap olarak yayınlayacağız. Bugün bilim olarak isimlendirdiğimiz bir alan bundan 50 sene sonra bilim olmaktan çıkabilir. Ya da bugünün teorisi bundan 50 sene sonra bilim olabilir. Bunu ancak o tarih geldiği zaman bilebiliriz. Günümüz tıp biliminde, kuantum fiziğinde değişecek çok şey var; çünkü daha kendi varlığımızı bile açıklayamıyoruz!

 

Yazarın Tüm Yazıları