Paylaş
Masis Aram Gözbek ile dört yıl önce röportaj yaptığımda onu kendini müziğe adamış deli bir yetenek olarak anlatmıştım. Bu süreçte koro sayısını 6’ya yükseltirken korist sayısını da 10’a katlayarak, çağdaş müzikten çok sesli türkü düzenlemelerine kadar uzanan repertuvarıyla tüm dünyada adından söz ettirmeyi sürdürdü. Çok sesliliğin ortak bir değer haline gelmesi yolunda önemli bir adım attıklarına dikkat çeken Gözbek ile konuşmacı olarak katıldığı JCI Türkiye’nin Bursa etkinliğinde bir araya geldik. Gözbek ile hala imkânsızlıklar içinde önemli çalışmalara imza attıkları korolarının başarı hikâyesine kaldığımız yerden devam ettik.
*Son röportajımızdan bu yana dört yıl geçti. Öncelikle kısa bir hatırlatma yapalım isterseniz?
2007-2011 yılları arasında şefliğini üstlendiğim BÜMK Caz Korosu’nun ardından, 2011 yılının Haziran ayında benim yönetimimde kurulan Boğaziçi Caz Korosu ile yeni bir sayfa açtık aslında. İki dünya şampiyonluğu dâhil ulusal-uluslararası alanda birçok ödül kazandık. Yaklaşık 40 kişilik kadrosuyla çağdaş müzikten caza ve çok sesli türkü düzenlemelerine kadar uzanan çok geniş bir repertuvara sahip koromuz, 2012 yılında INTERKULTUR’un yayımlamış olduğu dünya sıralamalarında folklor kategorisinde birinci ve dünya genelinde ise on üçüncü olarak gösterildi.
KORO MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE YER ALDIK
*Bu süreçte yeni korolar kurmaya nasıl karar verdiniz?
2014 yılının Eylül ayında ülkemizde koro müziği kültürünün yaygınlaşması ve çok sesliliğin bir ortak değer haline gelmesi amacıyla önemli bir adım atmaya karar verdik. Ailemize 15-19 yaş arası yaklaşık 45 genç koristi de katarak Boğaziçi Gençlik Korosu’nu kurduk. Aynı yıl Boğaziçi Caz Korosu’yla, Fransa’da düzenlenen dünyanın en prestijli koro festivali Polyfollia’ya davet edildik. Dünya koro müziğinin zirvesi olarak gösterilen bu organizasyonda Türkiye’yi temsil eden ilk koro olduk.
300’E YAKIN CANLI PERFORMANS
2016’da ise MAGMA korolarının kurulmasıyla daha da büyüdük. Aynı sezon MAGMA’nın içinden bir de oda korosu çıktı. 2017 yılında da MAGMA Gençlik Korosu’nu kurduk. Şu anda 6 aktif koromuzda 250’ye yakın koristimiz var. Bunların yanında 3 de proje koromuz var. Bütün korolardan oluşturduğumuz MAGMA Kadınlar ve MAGMA Erkekler Korosu, bir de geçtiğimiz yıl Kasım ayında ilk performansını Maestro Gürer Aykal yönetiminde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile birlikte gerçekleştiren, henüz iki hafta önce ise Zorlu PSM’de Harry Potter film müziklerini canlı seslendirdiğimiz MAGMA Filarmoni Korosu. Bu zamana kadar tüm korolarımızla birçok festival ve yarışma dahil 500’e yakın canlı performansa imza attık.
BAŞVURULAR DEVAM EDİYOR
* Koroların kurulmasında öncelikle neleri gözettiniz?
Bizle birlikte şarkı söylemek isteyen çok fazla insan var. Baktığımızda her yıl seçmelerde 500’ün üzerinde başvuru alıyoruz. E dedik ki, bu insanlar belki de ilk çok sesli koro deneyimlerini neden bizle yaşamasınlar. Boğaziçi Caz ve Gençlik korolarımızda belli bir seviye mutlaka arıyoruz. Ama MAGMA korolarını özellikle kuruluş aşamasında biraz daha başlangıç seviyesinde tuttuk ve repertuvarımızı da ona göre belirledik. Gençlik korolarımızda elbette bir yaş limitimiz var ama yetişkin korolarımızın herhangi bir üst yaş sınırı yok. 70 yaşında hepimizden enerjik bir koristimiz de olmuştu, Melek Abla. Bu arada 31 Aralık’a kadar korolarımıza başvuruların devam ettiğini de belirtmiş olalım. Tüm detaylara www.magmakoro.com adresinden ulaşabilirler.
EĞİTİM DE VERİYORUZ
* Aynı zamanda ciddi bir eğitim de veriyorsunuz?
2014’e kadar biraz daha arkadaşlık ilişkileriyle yürüyen bir topluluktuk. Ama, özellikle Gençlik Korosu’nun kurulmasıyla birlikte bu biraz değişti. Artık ciddi bir kurumsallığı hedefliyoruz. Tabii, bu arkadaşlık da olmasın demek değil. İçerik olarak bir akademi, enstitü gibiyiz çünkü. Dolayısıyla yeni korolarla ve projelerle birlikte büyüyen yapımıza profesyonel yardımcı şefler ve eğitmenler de almaya başladık. Bu sezonun başında MAGMA Hazırlık Korosu’nu başlattık. Başka kurumlarda belki 100 kişilik ekiplerle gerçekleştirilen prodüksiyonları biz 3-4 kişi ile yapıyoruz. Geçtiğimiz pazar günü üst üste iki büyük yeni yıl konseri gerçekleştirdik mesela, 6 koromuzla birden. Öte yandan artık müzikal anlamda da çok büyük bir referansız. Devlet konservatuvarlarının opera-şan bölümlerini kazanan birçok koristimiz var.
İLK JÜRİ ÜYESİ OLDUM
Fotoğraflar: Cihan Atasever
* Yurt dışında katıldığınız yarışmalar ve festivallerin öneminden bahsedersek?
En son Boğaziçi Caz Korosu’yla, 2016’da çok önemli iki festivale katıldık. Nisan ayında Belçika’da düzenlenen 64’üncü Avrupa Genç Müzisyenler Festivali’nde Karma Gençlik Koroları ve Serbest Seri kategorilerinde Birincilik Ödülü’ne ve iki kez “Üstün Başarı” unvanına layık görüldük. Aynı yıl Mayıs ayında ise İsviçre’de düzenlenen ve dünyanın en prestijli gençlik koroları festivali olarak gösterilen 10’uncu Avrupa Gençlik Koroları Festivali’nde tüm dünyadan davetli 10 seçkin koro ile birlikte performanslar sergileyerek ülkemizi temsil ettik.
* Şef olarak da birçok davet alıyorsundur?
Evet. Bu yıl Belçika’daki aynı yarışmaya Türkiye’den davet edilen ilk jüri üyesi oldum. Hemen ardından da İsviçre’deki festivale konuk şef olarak davet edildim. Festivaldeki özel bir konserde Basel çevresindeki bütün lise korolarının hep birlikte söyledikleri 2-3 eser oluyor. Bunların içinde Türkçe bir eser de vardı ve o eseri çok kısa bir provayla ben yönettim. Hep beraber “Ceviz oynamaya geldim” türküsünü çok da güzel söylediler. Geçtiğimiz yıl Avrupa Korolar Federasyonu’nun Estonya’daki genel kuruluna konuşmacı olarak davet edilmiştim. Daha önce de dünyaca ünlü İsviçre Gençlik Korosu ve dünya koro olimpiyatlarında pop ve caz kategorilerinde üst üste dünya şampiyonu olmuş olan Hollandalı Dekoor Close Harmony grubuyla da atölye çalışmaları gerçekleştirmiştim.
BİR DE BÜTÇEMİZ OLSA!
* Bu kadar çok uluslararası performanstan sonra birçok yönden karşılaştırmalarıızn da oluyordur?
Dünya çapında işler çıkaran koroların birçoğunun şefleriyle tanışıyorum ve provalarına misafir oluyorum. Biz gerçekten maddi anlamda destek almadan hatta eksi hesaplarla, çok büyük zorluklarla bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Sadece reklam bütçesi 1 milyon doları aşkın koroların şefleri bizim hikâyemizi dinlediklerinde inanılmaz ilgilerini çekiyor.
Tutkularınızdan vazgeçmeyin
*Bu kadar zorluklar arasında sizin motivasyon kaynağınız nedir?
Gerçekten hissederek söylediğim bir cümle var: “Her şeye rağmen tutkularınızdan vazgeçmeyin”. Benim en büyük tutkum insanları sevmek aslında, bunu da müzikle gerçekleştiriyorum. Zorluklar her zaman var ve olacaklar. Artık yapamayacağım, vazgeçiyorum dediğimizde kafamızı biraz yukarı kaldırıp etrafımıza şöyle bir bakmak iyi olacaktır. Çünkü birileri mücadeleye devam ediyordur mutlaka. Sanırım benim de bunlara yetebilecek gücüm, kapasitem ve ürettiklerimi herkesle paylaşacak kadar da büyük bir kalbim var.
*İki yüz kişiye liderlik yapmak kolay olmasa gerek. Kendi gelişiminiz adına neler söylersiniz?
Çok fazla şey, gerek müzikal gerekse idari anlamda. Ama genel olarak sabrımın her yıl fazlasıyla arttığını söyleyebilirim. Gençlik Korosu’nun kurulmasıyla birlikte çok zengin bir yaş yelpazesine sahip olduk. Kültürel anlamda da çok geniş bir yapı ile karşı karşıyayız. İletişimi doğru kurmak, mesafeleri ayarlamak önemli oluyor. Çevrende sürekli hareket var ve sen bir şekilde bunun ortasında dengeli bir yerde durmak zorundasın. Koro genişledikçe siz de kendi kapasitenizin sınırlarını keşfetmeye ve genişletmeye çalışıyorsunuz. Tüm bunlar da müthiş bir deneyim ve birikim demek.
Avrupa turnesine çıkıyoruz
*Bundan sonraki hedefleriniz neler?
En büyük isteğim, dünyanın dört bir yanında iyi insanlarla, iyi müzik yapabilmek ve bu güzellikleri de olabildiğince fazla kişiyle paylaşabilmek. Yeri gelmişken, Boğaziçi Caz Korosu’yla bu yıl 15-25 Mart tarihlerinde bir Avrupa turnesine çıkıyoruz. Dünyanın en önemli müzik kurumlarından olan Graz Musikverein’dan aldığımız çok prestijli bir davetin üzerine böyle bir fikir gelişti. Sırasıyla Sofya, Novi Sad, Budapeşte, Viyana, Graz, Maribor ve Lubyana’da konserler vereceğiz.
Paylaş