Paylaş
Rüzgar’la didişen, istediği an onu öpmedi diye bunu kişisel algılayıp küsen, üç buçuk yaşındaki çocuğun karşısında iki yaşında gibi davranan arkadaşlarım var benim. Saklambaç oynarken gerçekten rekabet ediyor, hamur oynarken çocuğun karşısında el sanatları uzmanı kesiliyor, deniz kenarında ıslatmaca oynarken su tabancasını oğlumun gözüne gözüne sıkıyor. Bu gaza gelmelerin dozu kaçınca ben gerçekten şaşıp kalıyorum.
Çocukla çocuk olunabileceğini fakat bir yere kadar diye düşünüyorum. Evet bazı durumlarda üzerine gitmek motive edici oluyor ya da şımarmasını engelliyor ama dozu çok çok önemli.
Psikolog Aysun Bal’a göre çocukla çocuk olmak onun güvenini kazanmak için kesinlikle gerekli ama sınırları olmalı. Bal şöyle açıklıyor: “En önemli şey fiziksel olarak çocuklaşmak. Onunla oynarken dizlerinizin üzerine çökmek, gözlerinin içine bakmak ve kesinlikle anlayacağı bir üslupla konuşmak gerekiyor. Hırslanmak, gaza gelmek gerçekten çocuklaşmaksa çok tehlikeli. Çünkü hal böyle olunca çocuk karşısında bir rol model bulamıyor ve agresifleşiyor. Oyun oynarken inatlaşmanın tamamen karşısındayım. Çünkü her türlü inatlaşma ters teper. Durup dururken çocuğu sinirlendirirsiniz. İnadını perçinler, özgüvenini kırarsınız.”
50 ilde kütüphane projesi
2011’de Citibank ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle başlatılan ‘Kütüphaneler’ projesi hedefin üstüne çıktı. 18 Şubat’ta Çanakkale’nin Kepez ilçesinde yer alan Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu’nda 51’inci kütüphane açıldı. 51 ile çocukların ödev yaparken yararlanabilecekleri kaynak kitap ve klasik eserlerin bulunduğu kütüphaneler yapan TOÇEV, sloganları olan ‘Okumak her çocuğun hakkıdır…’ cümlesinin altını bir kez daha çizmiş oldu. Çünkü kütüphaneler projesiyle tam 30 binden fazla çocuğa ulaştı.
Paylaş