Paylaş
Peki yazı daha rahat geçirmek için yapabileceğimiz bir şeyler yok mu? Var tabii... Kendi rahatsızlığımı geçirmek için neler yapabilirim diye hazır araştırmışken sizinle de paylaşayım dedim bu hafta. Aslında bir sürü taktik var da, en basitinden yediklerimize, içtiklerimize dikkat ederek hayatımızı kolaylaştırabiliriz.
Gelin önce yemesek daha iyi olacak şeylere bir bakalım:
-- Akşamları çok aşırı yağlı, baharatlı, kızartma vs. yememeliymişiz. Zira bunları yediğimizde gece uyku kalitemiz düşüyormuş. Sıcaktan uyuyamadığımız gibi bir de üzerine mide rahatsızlığından uyuyamazmışız.
-- Her zaman olduğu gibi, yaz akşamlarında da çok fazla kafeinli içecekler ve alkol tüketmemeliymişiz. Kafeinin uyanık tutması bir yana, vücuttan çok fazla su atımına neden olduğu için gece sürekli tuvalete gitmemiz gerekirmiş.
-- Akşamları yemememiz gereken bir diğer şey de bol proteinli ve bol enerji veren gıdalarmış. "Bol enerji verenleri anladık da proteinle derdin ne" derseniz şöyle efendim: Protein (özellikle et) sindirimi uzun süren bir besin türüymüş. Sindirim uzadıkça biz yattığımız yerde yerimizden kıpırdamasak bile iç organlarımızın hareketliliği sürüyormuş. Bu da uykuya geçişi zorlaştırıyormuş.
Peki ne yemeliyiz?
-- Yazı mümkünse pişmemiş yiyeceklerle ve bol yeşillikli salatalarla geçirmek gerekiyormuş. Uzmanların önerilerinin başında nohut gibi melatonin salgısını destekleyen yiyecekler geliyormuş. Mesela haşlanmış nohutla yapılacak hafif bir salata yaz ayları için birebirmiş. Aynı şekilde lahana ve avokado da yaz için önerilenlerdenmiş.
-- Uyku desteği gıdaların yanı sıra yazın yenmesi faydalı başka yiyecekler de varmış. Mesela süt mısır! "Memlekette doğal mısır kaldı mı?" derseniz haklısınız tabii de mısırın faydası içindeki lutein ve zeaksantin isimli iki antioksidanın gözlerimizde doğal güneş gözlüğü etkisi yapıp zararlı ışınlara karşı koruma sağlamasıymış.
-- "Karpuz kabuğu denize düşmeden yaz gelmez" dedikleri kadar var aslında eskilerin. Yazın karpuzu sofralara bol bol konuk etmekte fayda varmış. Karpuzun yüzde 92'si su olduğu için, özellikle su içmeyi sevmeyen (Çok ayıp bir şey bu, cık cık!) varsa aramızda, vücutta hidrasyonu sağlaması açısından çok değerliymiş. (Ama akşamları uzak durun bence. Hem içeriğindeki şeker, hem bu kadar su yukarıda bahsettiğimiz gibi uyku kalitemizi etkileyebilir çünkü.)
-- Domates de yazın sofraların başköşesine oturuyor zaten de bolluğunun, bereketinin, lezzetinin yanında bir faydası daha varmış: Domatese kırmızı rengini veren likopen, cildimizi güneş yanıklarına karşı koruyan bir maddeymiş meğer. Bir araştırmada günde yaklaşık bir domates yiyenlerin cildinde, yemeyenlere kıyasla güneş kaynaklı kızarıklıklar yüzde 50 oranında daha az görülmüş.
-- Salatalık da aynı karpuz gibi bol bol su içeren bir yazlık güzeliymiş. Su içemeyen salatalık yesinmiş. Smoothie olarak filan da tüketilebilir elbette ama bence yazın cacıktan güzel bir şey olamaz. Yoğurdun serinleticiliği de cabası. Olmadı salatalıkları minik minik doğrayıp şu yukarıda bahsettiğimiz nohut salatasına da ekleyebilirsiniz. Haşlanmış kinoa ya da karabuğdayın içine de dereotu ve taze soğanla birlikte çok yakışıyor.
-- Ya soğuk bitki çaylarına ne dersiniz? Normal çaya biraz uzağım ama özellikle poşet kırmızı meyve çaylarını 5-10 dakika sıcak suda demlendirip sonra o çayı dolapta ya da buzla soğuttuğunuzda, piyasadaki hepsi şekerli soğuk içeceklere karşı güzel bir alternatif. Olur da kuşburnu filan tercih ederseniz içindeki A, B, C ve K vitaminini, likopeni, magnezyumu, demiri övmelere doyum olmuyormuş.
Paylaş