Yan sanayinin derdi ritmi bozuk üretim

Otomotiv yan sanayi temsilcileri, ortaya koydukları çözüm önerilerini ve stratejik yaklaşımlarını paylaştı. Tedarik sıkıntısı yaşadıklarını açıklayan firma temsilcileri, üretim ritmindeki sıkıntıların giderilip, faaliyetlerini sürdürmek istediklerini dile getirdi. Temsilciler, üretimdeki duraksalamalar ve belirsizlik ortamının uzaması halinde daha kötü senaryoların yaşanabileceğine dikkat çekti.

Haberin Devamı

Yan sanayinin derdi ritmi bozuk üretimÜretim ritmi ve tedarik zincirinin, yarı iletken-çip tedarik sıkıntısı öncesinde daha öngörülebilir olduğunu söyleyen Beyçelik Gestamp Genel Müdürü Engin Meydan, yarı-iletken tedarikinde yaşanan sıkıntıların üretimde ani duruşlara neden olabildiğini belirtti. Duruşlardan kaynaklı talep birikimi, duruş sonrasında üretim kapasitelerini üst limitlerine kadar zorlayan bir talep artışı ile devam ettiğini anlatan Meydan, “Bu dalgalı ritim, otomotiv üretici ve tedarikçilerini pandemi ve yarı-iletken krizi öncesindeki duruma göre çok daha esnek olmaya zorluyor. Her ne kadar önemli verimsizliklere sebep olsa da Beyçelik Gestamp olarak ani duruşları tolere edebilecek, duruş sonrası yüksek üretim ritimlerine ayak uyduracak esnekliğe ve çevikliğe sahibiz” dedi.

Haberin Devamı

TELAFİ ETME FIRSATI BULUNUYOR

Meydan, her yeni projelerinin, ortalama 7 ile 10 yıl arasında sürdüğünü kaydetti. Geniş müşteri portföyünden kaynaklanan ölçek esnekliği ile kapasite kayıplarını telafi etme fırsatlarının bulunduğunu ifade eden Meydan, “Ayrıca, müşterilerimizin ve Beyçelik Gestamp’ın marka gücü ve çevik altyapısı, yarı-iletken tedarikindeki problemler tamamlandığında, daha güçlü talep ve üretim ritimleri ile önceki kayıpları telafi edeceğini garanti altına alıyor” diye konuştu.

İŞ BİRLİĞİ YAPMALIYIZ

Otomotiv sektörünün, daha önce de krizler atlattığını ve her bir krizde yeni öğrenilmiş dersleri, yönetim sistemlerine adapte ettiğini söyleyen Meydan, “Şu dönemde darboğaz, yarı-iletken tedarikinde yaşanıyor. Bu sorun çözüldüğünde, diğer hammaddelerde benzer problemler yaşanmaması için, otomotiv sektörü olarak gerekli önlemleri önceden almalı, potansiyel riski olan hammadde tiplerini belirlemeli, üretimden dağıtım kanallarına kadar bütün etmenlerindeki riskleri bertaraf etmek için iş birliği yapmalıyız” dedi.
Hem yarı-iletken tedarikindeki sorunlar, hem de Ukrayna-Rusya gerginliğinin getirdiği problemlerin bir an evvel çözüme kavuşmasını ümit ettiklerini dile getiren Meydan, otomotiv sektörünün sürdürülebilir arz-talep ritmine geri dönmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

Haberin Devamı

Yan sanayinin derdi ritmi bozuk üretim

KÜRESEL ETKİLER PROBLEMLERİ DERİNLEŞTİRİYOR

Dünya otomotiv sektörünün covid-19 salgınından kaynaklanan etkinin hala sürdüğünü belirten Coşkunöz Metal Form Genel Müdürü Barış Murat Karaadak, tedarik ve lojistik sorunları ile çip krizinin yanı sıra, enerji ve hammadde tedarikinde yaşanan sorunlardan da etkilendiklerini açıkladı. Çip krizinin 2023’e kadar devam etmesinin beklendiğini belirten Karaadak, “Özellikle otomotivde kullanılan paladyum, neon gibi önemli birtakım maden ve hammaddelerin tedarikinde önemli rol oynayan Rusya’ya Ukrayna savaşı dolayısıyla getirilen yaptırımlar da küresel çapta yaşanan bu problemleri derinleştiriyor” dedi.

Yan sanayinin derdi ritmi bozuk üretim

YAVAŞLAMADAN ETKİLENİYORUZ

Haberin Devamı

Türkiye otomotiv sanayiinin de küresel tedarik zincirinin bir parçası olduğunu hatırlatan Karaadak, doğal olarak bu süreçlerden etkilendiğini kaydetti. Otomotiv sektöründe tedarik sağlayan firmaların sadece Türkiye’deki otomotiv ana sanayisine üretim yapmadığını belirten Karaadak, “Dünyanın her yanına ihracat yapıyor. Dolayısıyla başka ülkelerde yaşanan duruşlar da bizleri etkiliyor. Yaşanan darboğazlar nedeniyle otomotiv üreticileri zaman zaman üretime ara vermek zorunda kalıyor. Ancak bugün otomotiv ana sanayiinde üretimde tam bir durmadan değil, zaman zaman yavaşlamadan bahsedebiliriz. Buna bağlı olarak yan sanayi üreticisinin de üretimi etkileniyor. Biz de otomotiv yan sanayiinde faaliyet gösteren bir firma olarak bu yavaşlamalardan etkileniyoruz. Ancak üretimi durdurmadan gerekli önlemleri alarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

BİLİNMEZLİKLER VAR

Hem otomotiv yan sanayiinde önemli bir global oyuncu haline gelmiş olan Türk otomotiv sektörünün, hem de Coşkunöz Holding’in bu tür sorunlara karşı korunma reflekslerinin güçlü olduğunu söyleyen Karaadak, ana sanayinin üretimi azaltmasının otomotiv yan sanayi şirketlerini de etkilediğini dile getirdi. Önümüzdeki süreçte bilinmezliklerin olduğunu belirten Karaadak, “Ancak gelişmeleri ihtiyatla takip ediyor, planlamalarımızı buna göre yapıyoruz” dedi.
Bursa’nın Türk otomotiv sanayiinin lokomotifi durumunda olduğunu vurgulayan Karaadak, “Bir süre daha iç pazar dahil otomotiv üretiminde ve tedarik sanayiinde daralma ile karşı karşıya kalabiliriz. Ancak bu etkinin kalıcı olmasını beklemiyoruz. Krizin derinleşmesi durumunda Ukrayna ve Rusya’dan tedarik edilen kritik hammadde ve komponentler, dünya genelinde alternatif pazarlardan tedarik edilerek üretim süreçleri regüle edilebilir” diye konuştu.

Haberin Devamı

GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ

Sorunların bir süre daha devam edeceği öngörüsünde bulunan Karaadak, “Biz de yan sanayi olarak ana sanayiyle birlikte ülkemizde ve dünyadaki sektörel gelişmeleri yakından takip ediyor, planlama ve çalışmalarımızı buna göre sürdürüyoruz” dedi.

MALİYETLER ARTIYOR, GELİRLER DÜŞÜYOR

Yan sanayinin derdi ritmi bozuk üretim

Ana sanayi üretime ara verdiğinde performanslarının olumsuz etkilendiğini söyleyen Yeşilova Holding İcra Kurulu Başkanı Yalçın Yeşilova, nakde döndüremedikleri stok gün karşılığının artığını, bunun da işletme sermayesine negatif yansıdığını kaydetti. Değişken maliyetleri yönetmeye çalışsalar da maliyetin önemli kısmını oluşturan sabit maliyetler nedeniyle gelirlerinin düştüğünü ifade eden Yeşilova, “Fakat aynı ölçüde maliyetlerimiz düşmediğinden dolayı bu durum karlılığa negatif yansıyor. Bunların yanında, ritminde giden bir üretime ara verdiğinizde, üretimin de ritmi bozuluyor. Ölçek ekonomisinden baktığımızda da bu duruşlar tedarikçilerimizi de olumsuz etkiliyor. Bizler siparişlerimizi iptal ettiğimizde ya da ötelediğimizde, bu durum tedarikçilerimizin ayakta kalmasını zorlaştıracağı için zaman zaman üretim duruşları olsa da taahhütlerimizi yerine getirerek, tedarikçilerimizden mal almaya devam ediyoruz. Tabii bu da satılamayan bir stok anlamına geliyor” dedi.

MÜŞTERİ VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ

Bugün olduğu gibi gelecekte de bu tip durumlardan en az ölçüde etkilenmek için stratejileri bulunduğunu söyleyen Yeşilova, bunu müşteri portföyünü genişleterek dengelemek, tek bir müşteriye bağlı üretim yapmamak üzerine kurguladıklarını açıkladı. Yeşilova, ürün gruplarında çeşitliliği sağlayarak, endüstrinin bir dalında oluşacak kayıplarda diğer sektörler üzerinden devamlılığı ve kayıpları bunlarla telafi etmenin planlarını yaptıklarını ekledi.

VERİMLİLİKLE ÖNE GEÇMEYE ÇALIŞIYORUZ

Otomotiv endüstrisi perspektifinden baktıklarında, bugün sektörün dönüşümden geçtiğini söyleyen Yeşilova, “Marjlar çok düşük seviyede. Sürdürülebilirliği verimlilik ile sağlamaya, rekabette verimlilik ile öne geçmeye çalışıyoruz. Bu şartlar altında duruşlar nedeniyle üretim verimliliğinde yaşanacak kayıplar, bizleri rekabette geriye itecek ve sektörün sürdürülebilirliğine darbe vuracaktır. Kaybedeceğimiz birkaç puan, ileride hem ana sanayi, hem de tedarik sanayi özelinde rakiplerimizle yarışta belki bizleri bir sıra geriye itecek ve arayı kapatmak için daha çok çalışmamıza neden olacak. Eğer duruşlar belirsizlik ortamı oluşturur ve süreleri uzarsa, hiç düşünmek istemeyeceğimiz daha kötü senaryolar da gündeme gelebilir. Çünkü global sermaye ve endüstrinin ilk aradığı planlanabilirliktir” dedi.

RİSKTEN FIRSAT ÇIKARMAK

Üretimde durmalara sebep olan tedarik zincirindeki kopmaları ve enerji kesintilerini bir daha gündemde telaffuz etmeyecekleri konular olarak geride kalmasını ümit ettiklerini söyleyen Yalçın, “Burada belki bir parantezi tedarik zinciri kaynaklı duruşlar için açmakta fayda var. Zira global sermaye bu süreçte gördü ki tedarik kaynaklarını bir noktaya bağlamanın getirdiği risk taşınabilir bir risk değil. Dolayısıyla burada alternatif senaryolar da geliştirilmeye başlandı. Türkiye’deki üretim temsilcileri olarak bizler de bu riskten bir fırsat çıkarmak için global sermayenin aradığı alternatifler içinde yer almak ve bundan pay almak için elimizden gelen maksimum gayreti göstermeliyiz” diye konuştu.

DOĞRU TERCİH OLDUĞUMUZU GÖSTEREBİLİRİZ

Yaşananların bugün oturmuş ve ahenk içinde onlarca yıldır dönen çarklara sahip gelişmiş dünya ekonomileri için kavraması ve uyum sağlaması zor şartlar sunduğunu söyleyen Yeşilova, Türkiye’de yıllar içinde yaşanan süreçlerin, bu değişken şartlara adaptasyon konusunda avantaj sağladığını savundu. Türkiye’nin avantajlı olduğunu ifade eden Yeşilova, “Planlamalarımızı iyi yapar, verimsizliklerimizi ortadan kaldırırsak, jeopolitik konumumuz gereği Çin’den ağzı yanan dünya ve özellikle Avrupa için çok doğru bir tercih olduğumuzu gösterebiliriz” dedi.

TEDARİK SIKINTISI YAŞANIYOR

Yan sanayinin derdi ritmi bozuk üretim

Elektronik aksamdan ana hammaddeye kadar plastik komponentlerden kauçuk metala kadar ciddi tedarik sıkıntıları yaşadıklarını anlatan Pilotcar Satış ve Satış Sonrası Hizmetleri Koordinatörü Haluk Yetek, bu sürecin hala sürdüğünü aktardı. Pandemi haricinde Rusya-Ukrayna Savaşı’nın da tetiklediğini ifade eden Yetek, bunun başka bir krize yol açtığını ekledi.

NAVLUN FİYATLARI 4 KAT ARTTI

Tedarikle ilgili sürelerin uzamasının navlun sıkıntısında büyük etken olduğuna işaret eden Yetek, fiyatların geçen seneye göre 4 kat arttığına dikkat çekti. Bunlar dışında konteynırla mal göndereceklerini belirten Yetek, konteynır bulmada da sorun yaşandığını ekledi.
Tedarik konusunda ihtiyatlı yaklaştıklarını söyleyen Yetek, “Bizim şu anda 300’ün üzerinde tedarikçimiz var. Eskiden birinci, ikinci alternatif olarak düşünüyorduk. Şu anda hemen hemen her nokta ve sektörde 4-5 tedarikçimiz oluyor. Riski en aza indirmek adına çalıştığımız bir ürünle ilgili alternatif tedarikçilerimizi tutuyoruz. Minimum düzeyde etkilenmeye çalışıyoruz. Olası tedariklerde üretimi geciktirmeme adına mamul üretimine devam ediyoruz. Örneğin aracın üzerine basit takılabilecek ürünler geldikten sonra o arabaları tekrar üretim hattına alarak eksikleri tamamlayıp teslim ediyoruz” diye konuştu.

SIKINTILI VE SORUNLU GÜNLER YAŞANABİLİR

Sektörde çok büyük hacimli işletmelerin olduğuna dikkat çeken Yetek, bunların borç yükü, nakit akışı ve ödeme takvimlerinin olduğunu hatırlattı. Bu firmaların tedarik sorunu yaşadıklarında ürünlerini tamamlayıp satamadıklarını belirten Yetek, “Bu durum onları finansal olarak zora düşürecek. Aynı zamanda genelde bizim tarzımızda işletmeler ve büyük makine üreticileri, ekipman üreticileri, o satışları yaparken, müşterilerine karşı çeşitli sözleşmeler imzalıyor. Bu sözleşmelerde teslim tarihleri ve taahhütleri bulunuyor. O taahhütleri yerine getiremediği zamanlarda da cezai yaptırımlarla karşılaşabiliyor. Belli süre devam etmesi halinde karşı tarafa zarar vereceği için tazminat ödemesine hatta sipariş iptaline gidebiliyor. Doğal olarak bu tetikleyici bir unsur. Sıkıntılı ve sorunlu günler yaşanabilir” dedi.

İŞLETMELERİ SIKINTIYA SOKABİLİR

Eskisi gibi stok da yapılamadığını ifade eden Yetek, bazı sektörlerde stoğun da mümkün olmadığını kaydetti. Opsiyon anlamında çeşitliliği olan ürünlerin bulunduğunu söyleyen Yetek, “Doğal olarak müşteri siparişine göre üretilen ürünler bunlar. Stok yapmanız da pek mümkün olmuyor. İşletmenizde 500 kişi çalışıyor. Belli ürünleri yapıp, bunları müşterilerinize teslim edip; ticari olarak paraya döndürmeniz gerekiyor. Bu döngüyü bir türlü sağlayamıyorsunuz. Geçmişten gelen ödemeleriniz, kredi yükümlülükleriniz, ödenmesi gereken personel maaşlarınız var. Bu belli süre ile absorbe edilebilir. Bu süreçler artar veya bu şekilde devam ederse işletmeleri sıkıntıya sokar” diye konuştu.

BELİRSİZLİK ORTADAN KALKSIN

En büyük taleplerinin belirsizliğin ortadan kalkması olduğunu söyleyen Yetek, “Tedarik sorunları halledildikten sonra şu anda ülkede bir şey üretmekle ilgili bir sıkıntı gözükmüyor. Satmakla ilgili de sıkıntı gözükmüyor. Önemli olan özellikle tedarikle ilgili belirsizliğin kalması. Ekonomik anlamdaki diğer beklentiler tartışılabilir. Mesela kendi yapımızdan bahsedeyim. Bizim fabrikamız, Temmuz sonu hatta Ağustos başına kadar dolu. Sipariş anlamında sıkıntımız yok. Tedarikle ilgili sıkıntıları ortadan kaldırabilirsek, bu süreçleri daha da geriye çekebiliriz” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları