Paylaş
Osmanlı sivil mimarisinin ilk yansımalarından olan ve tarihi dokusunu korumayı başaran 700 yıllık Osmanlı Vakıf Köyü Cumalıkızık, Bursa’nın 10 kilometre doğusunda Uludağ’ın eteklerinde kuruldu. 1981’de ‘Kentsel ve Doğal Sit Alanı’ ilan edilen, 2014’te ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Cumalıkızık, 3 anıtsal yapı ve 176 sivil mimari örneğini bünyesinde barındırıyor. Ağaçların arasından geçen taş döşemeli yolculuyla daha ilk adımdan itibaren ziyaretçilerini zaman yolculuğuna çıkaran Cumalıkızık, aynı zamanda geniş bir organik ürün yelpazesine ve zengin mutfağa sahip.
DEPREMDEN SONRA RESTORE EDİLDİ
Bursa’daki ilk Osmanlı eserlerinden olan Balabanbey Kalesi, şehri gözetim altında tutmak amacıyla Aktimur Kalesi ile birlikte devletin kurucusu Osman Bey tarafından yaptırıldı. Bursa’yı yerle bir eden 1855 depreminde büyük hasar gören kalenin yeri 1927’de tam olarak yeninden tespit edildi. Yıldırım Belediyesi tarafından restore edilen kalede her yıl Nisan ayında düzenlenen fetih şölenlerine ev sahipliği yapıyor.
DEVLETE GEÇİŞİN YANSIMASI
Bursa’nın Osmanlılar tarafından fethinden sonra, kente, İslam şehri hüviyeti kazandırılması amacıyla yoğun imar hamlesi başlatıldı. Kısa sürede, Bursa’nın kimliğini değiştiren imar politikalarının en önemli yansıması olan Yıldırım Bayezid Külliyesi, aynı zamanda Osmanlılar’ın beylikten devlete geçişinin sanat ve mimariye yansımasıdır. Sultan Yıldırım Bayezid tarafından, dedesi Orhangazi Vakfı arazisinde Şüşteri Bahçesi diye bilinen bölgeye, 1390 -1400 arasında inşa edilen külliye, ana giriş kapısı, türbe, medrese, saray, darüşşifa, şadırvan, cami, imaret, hamam, ikinci kapı, külliyeyi çevreleyen duvar, su kemerinden oluşuyor. Külliyenin en özgün yapılarından birisi, kompleksin 300 metre güneydoğusuna yapılan darüşşifadır. Burası, tıp fakültesi olma özelliğini bulunduruyor.
EMİR SULTAN CAMİ
Sultan adına; Yıldırım Bayezıt’ın kızı ve Emir Sultan’ın eşi Hundi Hatun tarafından 15.20 ve 15.20 metre boyutlarında duvarları kesme taş ve tuğla ile örülen caminin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde kesme taştan iki minaresi bulunuyor. Caminin tek kubbesi sekizgen kasnak üzerine oturmaktadır. Mihrap 17’nci yüzyıl İznik çinileriyle bezenmiş, ancak zaman içindeki onarımlar sırasında mermer olarak yeniden yapıldı. İki yanında korent başlıklı sütunlar bulunuyor. Cami avlusuna, batıdaki merdivenlerden çıkıldıktan sonra iki sütun arasındaki kapıdan geçilerek, ulaşılıyor. Birbirlerine ahşap kemerlerle bağlanan 16 adet mermer ayağın taşıdığı revakla çevrelenen avlunun ortasında şadırvan, güneyinde cami, kuzeyinde türbe ve ahşap odalar yer alıyor.
TERS T PLAN ŞEMASI
Sultan Çelebi Mehmet tarafından yaptırılan Yeşil Külliyesi, cami, türbe, medrese, hamam ve imaretten oluşuyor. Hacı İvaz Paşa’nın en önemli eserlerinden olan Yeşil Cami, Ters T plan şemasına sahip. Mimarisi ile dikkat çeken Yeşil Türbe’de Çelebi Mehmet ve ailesi meftundur. Yeşil Medresesi günümüzde ‘Türk-İslam Eserleri Müzesi’ olarak hizmet veriyor. Özgün yapısına uygun olarak restore edilen imaret de aşevi olarak kullanılıyor.
HÜNKAR KÖŞKÜ
1844 yılında Padişah Abdülmecid Han’ın Bursa gezisi nedeniyle av köşkü olarak yapılan köşk, 19 gün gibi kısa bir sürede tamamlandı. Abdülmecid Han’dan sonra Osmanlı sultanlarından Abdülaziz Han ve V. Mehmet Reşat da köşkte konuk oldu. Hünkar Köşkü, 1922 yılında Atatürk ile birlikte Kurtuluş Savaşı komutanlarını da 12 gün süreyle konuk etti. Atatürk ayrıca, 1925, 1931 ve 1935 yıllarında Bursa’ya yaptığı ziyaretlerde bu köşkte kaldı. 29 Mayıs 2003 tarihinde müze olarak hizmet vermeye başlayan köşkte, kabul salonu, Atatürk’ün yatak odası, çalışma odası, manevi kızları Sabiha ve Ülkü Hanım’ın yatak odası, yemek odası ve diğer güzellikleriyle göz kamaştırıyor.
ZEYNİLER
Zeyniler, Bursa’da şehrin her yerinden görülebilen Uludağ yamaçlarından dağın arkasına doğru tırmanan ve ‘Z’ harfini çağrıştırdığı için bu isimle de adlandırılan yolun sonundaki köydür. Türk Edebiyatı’nın usta kalemlerinden Reşat Nuri Güntekin’in 1922’de yazdığı Çalıkuşu Romanı’nın ilham kaynağı olan köyün kuruluşu 93 Harbi’ne kadar uzansa da bölgenin tarihi çok daha eskilere gidiyor. Keşiş Dağı olarak adlandırılan Uludağ’a bu ismin verilmesine neden olan manastırlardan bazıları Zeyniler Bölgesi’ndedir. Bunlardan en önemlisi Katarlar Manastırı’dır. Kaplıkaya-Sarıalan yürüyüş parkurunun geçiş güzergahında bulunan Zeyniler, zengin bitki örtüsü, patikaları, su kaynakları ve eşsiz Bursa manzarasının görülebildiği bu yürüyüş yolları doğa tutkunlarının öncelikli tercihleri arasında yer alıyor. Yıldırım Belediyesi tarafından turizm potansiyeline katkı sağlamak için oluşturulan yamaç paraşütü pisti, yerli ve yabancı paraşütçülerin ilgisini çekiyor.
Paylaş