Paylaş
OTOMOTİVDE TALEPLER DEĞİŞİYOR
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, ihracatta daha önce görülmemiş düşüş yaşadıklarını kaydetti. Salgında vaka artışları olmadığı taktirde ihracat artışının süreceğini belirten Çelik, otomotivin yılı 23 ile 25 milyar dolar aralığında bitirebileceğini söyledi. Salgının tüketici tercihlerini de etkilediğine dikkat çeken Çelik, “Her tehdit içinde fırsatları da barındırmaktadır. Bu süreçte otomotiv endüstrisi, daha çevreci ve bireyselleştirilmiş araçlara yönelik talebin artacağı öngörüsü ile çalışmalarını sürdürmektedir” dedi.
Otomotiv ihracatının Nisan ayında yüzde 77 gerilediğini hatırlatan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, daha önce böyle bir düşüş yaşanmadığını kaydetti. Sektörel üretimin neredeyse tamamen durduğunu belirten Çelik, “AB’nin kapılarını büyük ölçüde kapatması ile ihracatımız 596 milyon dolara kadar geriledi. Mayıs’ta üretimin başlaması ile ihracat rakamımız 1,2 milyar dolar oldu.
Haziran’da ise işgünü fazlasının da katkısıyla tekrar 2 milyar doların üzerinde bir ihracata ulaştık. Temmuz ayında 4 iş günü sayısı az olsa da Haziran ayına kıyasla yüzde 9,2’lik bir artışla 2 milyar 201 milyon dolarlık bir değere ulaştık. Yılın geri kalanı için hem ülkemizde, hem de Avrupa’da ciddi bir ikinci dalga salgın ile karşılaşmazsak, Eylül ayından itibaren son 4 ayda daha iyi rakamlar bekliyoruz. Yılın geri kalanında her şey yolunda gittiği taktirde yılı 23-25 milyar dolar aralığında bir ihracat rakamı ile kapatacağımızı öngörüyoruz” diye konuştu.
GIDA VE DENİZCİLİKTE OLUMLU İVME
Pandeminin yoğun yaşandığı dönemde ihracat düşüşünün tüm sektörlerde görüldüğünü söyleyen Çelik, gıda, gemi ve yat gibi sektörlerin süreçte olumlu bir ivme kazandıklarını aktardı. Salgının tüketici tercihlerini de etkilediğine dikkat çeken Çelik, “Her tehdit içinde fırsatları da barındırmaktadır. Bu süreçte otomotiv endüstrisi, daha çevreci ve bireyselleştirilmiş araçlara yönelik talebin artacağı öngörüsü ile çalışmalarını sürdürmektedir” dedi.
BİNEK VE İKİ TEKERLEK YENİ TERCİH
Her alanda önem kazanan çevre bilincinin elektrikli araçlara dönüşü daha da hızlandıracağını vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sürece ilişkin hazırlanan raporlarda görüyoruz ki salgının da etkisiyle bireysellik toplu taşımaları etkileyecek ve belli segment araçlara talebi artıracak. Söz konusu salgın, ister istemez tüketici tercihlerini etkiledi. Toplu ulaşım araçlarından ziyade binek otomobile, iki tekerlekli taşıtlara yönelimi artıracak bir tüketici tercihine işaret etmektedir. Endüstrimiz, tüketici tercihlerindeki değişimleri dikkate alarak, çalışmalarını sürdürmektedir. Bu bağlamda, yeni dönemde elektrikli ve otonom araç yatırımlarının ülkemize çekilmesi büyük önem arz ediyor. Yine araç maliyetinin önemli kısmını teşkil edecek elektronik, yazılım, batarya, şarj ekipmanları, dijital gösterge panelleri, kamera ve sensörler gibi ürün gruplarında otomotiv tedarik sanayinin gelişimi sürdürülebilir rekabetçilik açısından kritik öneme sahip.”
OTOMOTİV KÖKTEN DÖNÜŞÜM İÇİNDE
İlerleyen dönemde firmaların öncelikle risklerini yaymayı tercih edeceklerini söyleyen Çelik, Türkiye’nin tedarik endüstrisindeki güçlü ve güvenilir konumuyla bir yandan Çin gibi ülkelere alternatif oluşturabileceğini, diğer yandan da otomotiv endüstrisinde yaşanan dönüşüme daha hızlı adapte olup, yeni dönemde avantaj elde edebileceğine işaret etti. Otomotiv sektöründe önümüzdeki yıllarda yaşanacak gelişmelerin geçmiş dönemden çok daha etkili olacağını ifade eden Çelik, “Bu süreç, her ülke gibi Türkiye için de riskleri ve fırsatları beraberinde getirecek. Aslında her negatif süreç kendi içinde bir pozitiflik de barındırıyor. Bu süreçte tehditleri fırsata çevirerek, rekabetimizi artırmanın ve salgın ile oluşan yenidünya düzeninde, pazarda iyi bir yerde konumlanmanın önemini bilerek, gerekli çalışmaları yapıyoruz. Dünya otomotiv endüstrisi, teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak değişen kullanıcı tercihleri nedeniyle bir süredir kökten bir dönüşümün içinde. Yaşanan dönüşüme daha hızlı adapte olup, yeni dönemde avantaj elde edilebileceği inancı ve çabasıyla bu yöndeki çalışmalarımız hiç durmadan devam edecektir” dedi.
YARIN: BTSO’NUN İHRACAT TAHMİNLERİ
Paylaş